Halkla İlişkiler Araştırmaları Deneme Sınavı Sorusu #932502

Aşağıdakilerden hangileri bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapılabilen ve araştırma etiğini ihlal edebilecek durumlardır?

I. İzinsiz bilgi veya veri kullanımı

II. Araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşma

III. Yazarlık hataları

IV. Verileri ya da sonuçları değiştirme-çarpıtma

V. Uydurma veya ısmarlama araştırmalar yapma


I-II-III-IV

I-II-III-V

II-III-IV-V

I-III-IV-V

I-II-III-IV-V


Yanıt Açıklaması:

Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapılabilen ve araştırma etiğini ihlal edebilecek bazı durumları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Odabaşı ve Çetintaş, 2015, Sönmez ve Alacapınar, 2011): • İzinsiz Bilgi veya Veri Kullanımı: Yapılan araştırmalarda ve bilimsel çalışmalarda kullanılacak her türlü bilgi, veri, doküman ve benzeri materyal için bunların asıl sahiplerinin bilgilendirilmesi ve kullanım izinlerinin sağlanmış olması gerekir. Araştırmada daha önce yapılan ilgili çalışmalardan yararlanılması gayet olağan ve gerekli bir durumdur. Çünkü bilimsel ilerleme ve araştırmaların yetkin bir şekilde yürütülebilmesi ilgili incelemelerin olabildiğince değerlendirilmesi ve onların bıraktığı yerden daha ileri bir noktaya ulaştırılması hedefini içermelidir. Dolayı- sıyla yararlanılan kaynakların fazlalığı araştırmanın niteliğini artırıcı bir özelliktir. İntihal, başkalarına ait düşünce veya ifadeleri kendisininmiş gibi göstermek olup hukuki müeyyideleri olan bir suçtur. 8. Ünite - Halkla İlişkiler Araştırmalarında Etik Bu noktada dikkat edilmesi gereken etik ilke ise kullanılan kaynakların açıklıkla zikredilmesi, yararlanılan eserlerin kabul edilmiş yöntemlerle gösterilmesidir. Baş- kalarına ait düşünce veya ifadeleri kendisininmiş gibi gösterme anlamına gelen ‘intihal’, bilimsel araştırmalardaki en önemli etik ihlal olarak kabul edilmektedir. Bu etik ihlali farklı şekillerde kendisini gösterebilmektedir. Bir buluşu, icadı veya düşünceyi tamamen kendine mal etmek gibi açıkça hırsızlığa denk düşen ağır ihlal durumları yaşanabildiği gibi bazı hâllerde hatalı kaynak kullanımını; veya araştırmada sadece belirli bir görüşü/anlayışı ön plana çıkarıp alternatifleri kasti olarak göz ardı edici tarafgir bir tutumla asıl önemli ve birincil kaynakları göz ardı etme gibi farklı etik ihlalleri de yaşanabilmektedir. • Yazarlık Hataları: Yukarıdaki etik ihlalin bir başka görünümü de yazarlık hataları- dır. Bir araştırmada emeği ve katkısı olmayan kişilerin unvan, yükselme, prestij ve benzeri saiklerle o araştırmayı yapmış veya yapanların arasındaymış gibi gösterilmesi ciddi bir etik ihlaldir. Özellikle yönetici, hoca ve benzeri hiyerarşik olarak üst pozisyonlarda olan kişilerin araştırmayı asistan, araştırmacı, yardımcı gibi pozisyonlarda bulunan astlarına yaptırıp sanki kendi araştırması gibi göstermeleri bu konudaki diğer bir etik ihlal örneğidir. Bunlardan da öte para veya başka türlü bir çıkar sağlama karşılığında araştırmayı başka kişilere yaptırma ve kendi adına mal etme uygulamaları da ciddi etik sorunları olarak sıklıkla karşılaşılan durumlardandır. • Verileri ya da Sonuçları Değiştirme-Çarpıtma: Araştırma faaliyetlerinin temel gerekçesi hakikati ortaya çıkarabilmek, olan şeyi olduğu gibi tespit ederek göstermektir. Bu da verilerin ve sonuçların değiştirilmeden kullanılmasını ve yansıtılmasını gerektirmektedir. Ancak yapılan kimi araştırmalarda gerek belli bir otoriteye yaranmak gerekse de kamuoyunu yanıltıp manipüle etmek için kasıtlı olarak verilere veya araştırma sonuçlarına müdahale edildiği görülmektedir. • Uydurma veya Ismarlama Araştırmalar Yapma: Sonuçları önceden belirlenmiş, belli bir amaca yönelik gerçekçi olmayan bulgular ortaya koyma niyetiyle gerçekleştirilen araştırmalarda ciddi bir etik ihlali örneğidir. Özellikle kamuoyu araştırmaları ve pazar araştırmaları kapsamında gözlemlenebilen bu ihlal biçimi önceden belirlenmiş amaçlara yönelik gerekli argümanları oluşturmak amacıyla sözde bilimsel araştırmalar ve sözde sonuçlar üretmeyi ifade etmektedir. Örneğin seçim kampanyaları dönemlerinde siyasal partiler adına kamuoyu araştırmaları yapan bazı araştırma şirketleri kimin hesabına araştırma yapıyorsa onun başarılı olduğu yönünde sonuçlar çıkarabilmektedir. Böylelikle söz konusu aday veya parti lehine kamuoyu oluşturmaya ve seçmen kitlesini manipüle edecek uygulamalara girişilebilmektedir. Yapılan araştırmayla bir ürün veya markanın toplumda gerçekte olduğundan çok daha fazla tercih edilmekte olduğu yönünde sözde bulgularla tüketiciler yanıltılarak o ürüne yönlendirilmeye çalışılabilmektedir. • Araştırma Sonuçlarıyla Çevreye, Topluma, İnsanlığa Zarar Verme: Araştırma etiğinin ve daha genel anlamda bilim etiğinin en önemli boyutu; gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarla topluma, doğaya ve insanlığa katkı sağlamaktır. Ne var ki bazı araştırmalar bunun tam tersine gerek topluma, gerek doğaya, gerekse de insanlığa zarar verebilecek süreçler veya sonuçlar içerebilmektedir. Örneğin nükleer enerjiyle ilgili yapılan araştırmalarda maksadın daha yaşanılabilir bir dünya için gerek duyulan enerjiyi elde etmek mi yoksa insanlık için büyük felaketlere sebep olabilecek güçte silahlar üretmek mi olduğu sorusu böylesi bir etik kaygının çıkış noktasını oluşturmaktadır. Benzer şekilde örneğin yeni bir ilacın geliştirilmesiyle ilgili bir araştırma sürecinde deneklere zarar verici nitelikte uygulamaların yapılması da ciddi bir etik ihlali olarak değerlendirilmelidir.

Yorumlar
  • 0 Yorum