Hukuk Dili Ve Adli Yazışmalar Deneme Sınavı Sorusu #993000
Aşağıdakilerden hangisi Esasa İlişkin Nihai Kararlar (Hüküm) dan biridir?
Yargılama sonunda, uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karara, “hüküm” adı verilmektedir. |
Usule ilişkin nihai kararlar |
Davaya son veren taraf işlemleri |
Esasa ilişkin nihai kararlar |
Hüküm verilmeksizin davanın |
Esasa İlişkin Nihai Kararlar (Hüküm)
Genel Olarak
Yargılama sonunda, uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karara, “hüküm” adı verilmektedir (HMK m. 294/1). Hüküm, yargılamanın sona
erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur (HMK
m. 294/2). Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm
sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur (HMK m. 294/3). Zorunlu
nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden
başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir (HMK
m. 294/4). Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu
mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan
hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından
yazılır (HMK m. 298/1). “Gerekçeli karar”, uygulamada “kısa karar” veya “hüküm fıkrası” da denilen tefhim edilen “hüküm sonucu”na aykırı olamaz
(HMK m. 298/2). Eğer gerekçeli karar ile hüküm
sonucu arasında farklılık varsa bu durum kanun
yolu incelemesinde dikkate alınır.
Hüküm tefhim edilirken duruşmada bulunanlar
hükmün tefhimini ayakta dinler (HMK m. 294/5).
Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile
zabıt kâtibi tarafından imzalanır (HMK m. 298/4).
Hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli
karar imzalanmadan, hâkim ölür veya herhangi bir
sebeple imzalayamayacak hâle düşerse, yeni hâkim,
tefhim edilen hükme uygun olarak gerekçeli kararı
bizzat yazarak imzalar. Toplu mahkemelerde böyle
bir durumun gerçekleşmesi hâlinde, hüküm diğer
hâkimler tarafından imzalanır ve başkan veya en
kıdemli hâkim tarafından, hükmün altına diğer
hâkimin imza edememesinin sebebi yazılarak imza
olunur (HMK m. 299).
Toplu mahkemelerde hükmün oyçokluğu ile
verilmesi mümkündür (HMK m. 296/2). Eğer hüküm oy çokluğu ile verilmişse hükümde gerekçesi
ile birlikte karşı oya da yer verilir (HMK m. 298/3).
Hükme katılan hâkimlerle zabıt kâtibinin imzalarını ve mahkeme mührünü taşıyan hüküm arşivde korunur (HMK m. 300).
Hükmün müzakeresi, daha açık ifadeyle hükmün hâkimler arasında görüşülüp fikirler paylaşıldıktan sonra görüşlerin bildirilmesi gizli olarak
gerçekleşir. Müzakere, sözlük anlamıyla “bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma”
demektir (http://www.tdk.gov.tr - Güncel Türkçe
Sözlük). Hüküm, gizli müzakere edilerek hazırlanır ve alenen tefhim olunur. Hükmü, yargılamanın
sona erdiğinin bildirildiği duruşmada hazır bulunan hâkim veya hâkimler verir. Bu şekilde hüküm
verebilecek hâkimlerin tamamı hazır bulunmadıkça hüküm hakkında görüşme yapılamaz. Hükmün
müzakeresi sırasında, yargılamanın sona erdiğinin
bildirildiği duruşmada hazır bulunan hâkim bulunmuyorsa gerekli görüldüğü takdirde tarafların
sözlü açıklamaları tekrar dinlendikten sonra müzakere edilir ve hüküm verilir (HMK m. 295).
Toplu mahkemeler bakımından hükmün müzakeresine ilişkin düzenlemeler önem taşımaktadır.
Bu anlamda özellikle ilk derece mahkemelerinden
toplu mahkeme olarak görev yapılan durumlarda
asliye ticaret mahkemeleri (5235 sayılı Adli Yargı
İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında
Kanun, m. 5/3) ve bölge adliye mahkemelerinde
bu düzenlemeye uygun olarak hükmün müzakeresi
gerçekleşir.
Toplu mahkemelerde hüküm hakkındaki müzakereyi mahkeme başkanı idare eder. Müzakere
yapıldıktan sonra, başkan, müzakereye katılan en
kıdemsiz üyeden başlayarak her üyenin ayrı ayrı
oyunu alır ve en son kendi oyunu açıklar (HMK
m. 296/1). Toplu mahkemelerde hüküm, oy çokluğu ile de verilebilir (HMK m. 296/2).
Basit yargılama usulünde de tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek
kararını (hükmünü) tefhim eder. Taraflara beyanda
bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez (HMK
m. 321/1). Kararın tefhimi, mahkemece hükme
ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim
bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın
en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması
gerekir (HMK m. 321/2).
Yorumlar
- 0 Yorum