Hukukun Temel Kavramları 1 Deneme Sınavı Sorusu #741734

Hukukumuzda bir kaç hukuk alanında (borçlar, eşya, miras, aile ve özel hukuk) uygulanmakta olan ilke aşağıdakilerden hangisidir?


İyiniyet ilkesi,

Haksız fiiller, 

Ahde vefa ilkesi, 

Dürüstlük ilkesi, 

Haklı savunma (meşru- müdafaa),


Yanıt Açıklaması:

İyiniyet ilkesi, hukukun genel ilkelerinden biridir. Medeni Kanun'un 3'üncü maddesinde düzenlemiştir. Bu ilke toplumsal yaşam içinde kişilerin davranışlarını ilgilendiren bir ilkedir. İş hayatında ve günlük yaşamda iyiniyetin aranmasında ve korunmasında toplum çıkarı vardır. Kişilerin günlük yaşam içerisinde giriştikleri hukuki ilişkilerde kazandıkları haklar ancak iyiniyetle hareket ettikleri sürece korunabilir. Bu ilke, borçlar hukuku, eşya hukuku, aile hukuku ve miras hukuku başta olmak üzere özel hukukun tüm alanlarında uygulanmaktadır. Hakların kazanılması ve geçerli bir şekilde hükümlerini meydana getirebilmeleri bu ilkeye bağlıdır. Kişinin bir hakkın kazanılmasına engel olan bir eksikliği bilmesi veya bilebilecek durumda olmaması, söz konusu kişinin iyiniyetini gösterir. Bir kişinin iyiniyetli sayılabilmesi için gereken koşullara geçmeden önce cevaplanması gereken önemli bir soru vardır: Bir hakkın kazanılması için iyiniyetin arandığı durumlarda acaba kimin iyiniyetli olması gereklidir? Kural olarak iyiniyetli olması gereken kişi, giriştiği hukuki ilişki sonucunda hakkı kazanacak olan kişidir. Eğer girişilen hukuki ilişki sonucunda hakkı kazanacak birden çok gerçek kişi varsa bu kişilerin tümünün iyiniyetli olması gereklidir. Bir kişinin iyiniyetli sayılabilmesi için; * Bir hakkın kazanılması için gerekli bilgiden yoksun olmak; * Bir hakkın kazanılmasına ilişkin olarak bir yanlış bilgiye sahip olmak; * Bir hakkın kazanılması konusunda gerekli bir unsurun yokluğuna ilişkin bilgisizlik veya yanlış  bilgiye sahip olmak. Bu durumların aksi kanıtlanana kadar veya durumun gereğinden aksi anlaşılana kadar kişi iyiniyetli sayılır. Yani aslında iyiniyet bir karinedir. Bu nedenle ancak bir kişinin, hakkı kazanmasına engel olabilecek bir şeyi bildiği veya bilecek durumda olduğu ispatlandığında o kişinin hakkı kazanmasına engel olabilir.Bir kişinin iyi niyetli olmadığını iddia eden kişi, iddiasını ispatlamak zorundadır. 

Bir kişinin orta zekalı, mantıklı, normal insandan beklenen özeni ve dikkati göstermesi, o kişiyi iyi niyetli yapmaya yeter. Buna karşın bazen öyle durumlar vardır ki kişinin bilgisizliği mazeret sayılmaz. Bu durumlarda kişinin söz konusu durumu mutlaka bilmesi gerektiği ve bildiği de varsayılır. Kişinin bilgisizliği hukukça mazeret sayılmadığı durumlar; * Durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kişi iyiniyet iddiasında bulunmaz. * Devlet tarafından tutulan bazı resmi sicillerdeki bilgilerin bilinmediği ileri sürülemez. Kişilerin sicillerde yer alan her hususu yazılı olduğu biçim ve kapsamda bildiği varsayılır. Ayrıca aleniyet (açıklık) ilkesinin geçerli olduğu sicillere herkes başvurabilir ve siciller aksi kanıtlanana kadar doğru kabul edilir. * Kanun gereği ilan edilmesi şart olan durumların bilinmediği iddia edilerek iyiniyetle hak kazanamaz. 

Kişilerin hukuk düzeninin izin verdiği ve koruduğu ölçüde hakkın kullanabilir. Verilen izin ve korunan ölçüyü aşan kullanımlar hukuka aykırı sayılır. Hakların kullanılması bakımından, dürüstlük kuralı genel sınırlamalardan biridir. Kişiler haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorundadırlar. Dürüstlük kuralına aykırı davranış, kötüniyetli kabul edilir ve hukukça korunmaz. Dürüstlük kuralı, hakların amacına uygun kullanılmasını sağlarken, hakkın kazanılmasının sınırlarını da oluşturmaktadır.    

Yorumlar
  • 0 Yorum