II. Meşrutiyet Dönemi Türk Edebiyatı Deneme Sınavı Sorusu #708552
Trablusgarp ve Balkan Savaşlarının yarattığı toplumsal sarsıntının ardından “Sanat şahsî ve muhteremdir” görüşünü ısrarla sloganlaştıran Fecr-i Âtîciler’den olan ve “Çatalca önüne dayanan düşman toplarının sesini İstanbul’dan duyunca” artık “Sanat evvelâ bir cemiyetin, bir milletin malıdır, sonra da bir devrin ifadesidir. Bunlardan tecrit edilmiş bir sanatın ne manası ne kıymeti vardır. Müstakil sanat, müstakil vatanda olabilir” noktasına varan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu |
Nusret Kaygusuz |
Refik Halit Karay |
Celâl Sahir Erozan |
Süleyman Fehmi |
Böylesi bir ortamda, sanatın kendi kendisi için konuşması, artık bir fantezi hükmünü almıştır. “Sanat şahsî ve muhteremdir” görüşünü ısrarla sloganlaştıran Yakup Kadri gibi Fecr-i Âtîciler, “Çatalca önüne dayanan düşman toplarının sesini İstanbul’dan duyunca” artık “Sanat evvelâ bir cemiyetin, bir milletin malıdır, sonra da bir devrin ifadesidir. Bunlardan tecrit edilmiş bir sanatın ne manası ne kıymeti vardır. Müstakil sanat, müstakil vatanda olabilir” (Karaosmanoğlu, 1933, 26) görüşüne varmıştır.
Yorumlar
- 0 Yorum