İslam Düşünce Tarihi Deneme Sınavı Sorusu #526575

Aşağıdakilerden hangisi Fârâbî ve onun çizgisinden gelen İslâm filozoflarının Evreni açıklarken geliştirdikleri doktrininin gerekçelerinden biri değildir?


Mutlak anlamda bir olan Allah’tan çokluk aleminin doğrudan yaratma ile meydana geldiğini kabul etmek Allah’ın da zatında bir çokluk olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Bu durumdan kurtulmak için meşşai filozoflar “Birden ancak bir çıkar” prensibini benimsemek zorunda kalmışlardır.

Varlığın sonradan yaratıldığını kabul edecek olursak da ortaya zamanla ilgili problemler çıkar. Mesela yaratma bir fiildir ve bir süreçte gerçekleşir. Halbuki madde ve hareket yokken zamanın varlığından söz edemeyiz.

Alem sonradan yaratılmışsa Allah’ın Alemi yaratmadan önceki iradesi ile sonraki iradesi arasında bir fark vardır. İrade sıfatındaki değişiklik onun zatında değişiklik de olabileceğini akla getirir. Bu da Allah’ın uluhiyeti ile çelişir.

Neden Allah varlığı belli bir anda yaratmayi irade etmiştir. Acaba daha önce veya daha sonra yaratmasına engel olacak bir durum mu vardı?

Varlık planındaki düzen, insan toplulukların böyle bir planlı yapı kurmaya sevketmiş olmakla birlikte doğuştan topluluk olarak yaşamaya göre yaratılmış olan insan, ihtiyaçlarını karşılamak için dayanışmayı sağlayacak bir örgütlenme ihtiyacı duymuş olabilir. 


Yanıt Açıklaması:

Fârâbî ve onun çizgisinden gelen İslâm filozofları Evrenin var olması için böyle bir doktrin geliştirmelerinin arkasında mantıki bazı gerekçeler olduğunu öne sürmüşlerdir. Buna göre:

  1. Mutlak anlamda bir olan Allah’tan çokluk aleminin doğrudan yaratma ile meydana geldiğini kabul etmek Allah’ın da zatında bir çokluk olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Bu durumdan kurtulmak için meşşai filozoflar “Birden ancak bir çıkar” prensibini benimsemek zorunda kalmışlardır.
  2. Varlığın sonradan yaratıldığını kabul edecek olursak da ortaya zamanla ilgili problemler çıkar. Mesela yaratma bir fiildir ve bir süreçte gerçekleşir. Hâlbuki madde ve hareket yokken zamanın varlığından söz edemeyiz. Ayrıca Âlem sonradansa Allah ondan önce ne yapıyordu? Sorusu sorulabilir. Eğer bir şey yapmıyor idiyse âtıl ve pasif bir Tanrı kavramı ile karşı karşıyayız demektir.
  3. Âlem sonradan yaratılmışsa Allah’ın Âlemi yaratmadan önceki iradesi ile sonraki iradesi arasında bir fark vardır. İrade sıfatındaki değişiklik onun zatında değişiklik de olabileceğini akla getirir. Bu da Allah’ın ulûhiyeti ile çelişir.
  4. Neden Allah varlığı belli bir anda yaratmayı irade etmiştir. Acaba daha önce veya daha sonra yaratmasına engel olacak bir durum mu vardı?
Yorumlar
  • 0 Yorum