Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler Deneme Sınavı Sorusu #1278957
Aşağıdaki etkenlerin hangisi otoriter rejimlerin ortaya çıkışının görgül kanıtıdır?
Ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyinin düşük olması |
Ülkenin coğrafi yapısı |
Ülkenin nüfusunun etnik çeşitliliği |
Ülke halkının çoğunluğunun mensup olduğu din |
Ülkenin sahip olduğu sosyal değerler |
Modern siyasi arenada otoriter rejimlerin bu sıklıkta ortaya çıkmasının ardındaki sebepleri araştıran siyaset bilimciler, iki ana etken üzerinde durmuşlardır: ekonomik etkenler ve sosyokültürel etkenler. Ekonomik açıklamaların temelinde pazar-siyasal rejim ilişkisi yatmaktadır. Pazarların verimli çalıştığı, dolayısıyla uzun süreli ekonomik büyümenin görüldüğü ülkelerde fakirlik azalacak ve ortaya güçlü bir orta sınıf çıkacaktır Barrington Moore’un (1966) ünlü çalışması Diktatörlük ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri’nde belirttiği üzere, orta sınıfın güçlü olduğu müreffeh bir toplum siyasal isteklerini barışçıl ama etkili bir şekilde dile getirme şansına sahip olacaktır. Bu sınıfsal farkındalık zamanla yöneticilerin yetkilerini kısıtlamaya yönelik demokratik reformlara da yol açacaktır.
Ekonomik gelişmişlik ve otoriter rejimlerin varlığı arasındaki negatif ilişkinin genel olarak görgül desteği mevcuttur. Örneğin, kişi başı milli gelir 5000 Amerikan Doları ve üzerinde olan ülkelerin %50’si otoriter bir siyasal rejimle yönetilirken, kişi başı 10.000 Amerikan Doları ve üzerinde olan ülkelerin sadece %10’u bu şekilde yönetilmektedir. Ancak, oldukça zengin olup otoriter rejimlerle yönetilen ülkeler (örneğin Suudi Arabistan, Katar) ve fakir ülkeler grubunda yer almasına rağmen pekişmiş demokratik düzene sahip olan Hindistan gibi ülkeler de mevcuttur.
Sosyokültürel yaklaşımlar ise bir toplumdaki bazı kültürel özelliklerin bu toplumda gücün tepede yoğunlaşmasını görece mümkün kıldığını savunur. Geleneksel ve bekasını sağlamaya odaklanmış toplumlarda, hiyerarşi, itaat ve cemaatçilik gibi otoriter sistemlerin yapısıyla birebir örtüşen özellikler bireyselcilik, özgürlük ve eşitlik gibi ilkelere tercih edilmektedir. Bazı siyaset bilimciler, belirli dinlerin ve etnik grupların bu tür hiyerarşik yapılanmalara daha açık olduğunu, dolayısıyla otoriter rejimlerin ortaya çıkmasında kolaylaştırıcı bir rol oynadığını savunmuştur. Bu tür önermelerin en son odağı İslam dini ile otoriter rejimlerin ortaya çıkması arasında olabilecek bağıntılardır. Benzer önermeler 1950 ve 1960’lı yıllarda Katolik toplumlar, 1970’li yıllarda ise Konfüçyüs kültürüyle yoğrulmuş Uzakdoğu toplumları için de yapılmıştır. Ancak, dine dayalı bu tür sosyokültürel savlar görgül destek bulmamıştır.
Yorumlar
- 0 Yorum