Kelam'A Giriş Deneme Sınavı Sorusu #37327
I. Allah, ahirette müminler tarafından görülecektir.II. Allah, arşa istiva etmiştir.III. Kadınlardan peygamber gönderilmemiştir.IV. Büyük günah işleyen kimse münafıktır. V. İnsanlar, fiillerinde özgür iradeye sahip değillerdir.Yukarıdaki görüşlerden hangisi/hangileri Hasan-ı Basrî’ye aittir?
I
|
II
|
II-IV
|
I-II-IV-V
|
I-II-III-IV
|
Yanıt Açıklaması:
Hasan-ı Basrî’nin itikadî görüşlerini şöylece özetlemek mümkündür: 1. Ulûhiyyet: Allah Teâlâ’nın kemal sıfatları vardır, onlarla nitelendir. AllahTeâlâ ahirette müminler tarafından görülecektir.2. Kader: Hasan-ı Basrî, Emevî idaresinin, siyasî iktidar ve icraatlarınımeşrulaştırmak için bunların ilâhî irade doğrultusunda gerçekleştiğiniiddia etmeleri karşısında öğrencileriyle birlikte mücadele vererek kullarınkendi iradeleriyle yapmış olduğu fiillerin ilâhî takdirin zorlayıcı tesirialtında gerçekleşmediğini savunmuştur. Hasan-ı Basrî, Emevî halifesi Abdülmelik b. Mervan’a yazdığı kazakader içerikli mektupta, Selefin inancına aykırı olarak ortaya çıkan cebir telakkisini eleştirmektedir. Mektuba bakıldığında Mu‘tezile’nin kaderkonusunda muvafık kaldığı bir içeriğe sahip olduğu görülür. Hasan-ı Basrî hakkında yapılan yeni araştırmalarda onun kader konusunda Mu‘tezile ile aynı görüşleri paylaşmadığı; bilakis, kaderin işlenen günahlar için bir mazeret olarak ileri sürülemeyeceğini vurguladığı belirtilmektedir. Bu açıdan bakıldığında bu görüşlerinin Ehl-i Sünnet anlayışıyla bağdaştığı söylenebilir.Sonuç olarak Kader Risâlesi’nde, insanın irade ve sorumluluğunu tamamen kaldıran kader anlayışı tenkit edilmektedir. Bu görüşünden dolayı Hasan-ı Basrî’nin kader konusunda Mu‘tezile ile aynı fikirde olması gerekmemektedir.Risalenin, Ehl-i Sünnet’te bulunmayan katı cebir anlayışına karşı yazıldığını söylemek daha isabetli gözükmektedir. 3. Peygamberlik: Kadınlardan peygamber gönderilmemiştir. Hz. Peygamber’in isrâ ve mi’racı bedenen değil ruhen gerçekleşmiştir.4. Âhiret: Hz. İsa, kıyametin kopmasından önce canlı olarak bulunduğu gökten inecek ve herkes ona iman edecektir. Kalbinde iman bulunup dagünahlarının cezasını çekmek üzere cehenneme giren kimseler ilâhî şefaat sayesinde oradan çıkacaklardır. Ergenlik çağına girmeden ölen kâfir çocukları cehenneme girmeyecektir.5. İman-Amel İlişkisi: Hasan-ı Basrî, gerçek imanın kişiyi dinin buyruklarınaitaat etmeye sevk ettiğini belirtmektedir. Amelsiz imanın bir değeriyoktur. Bu sebeple iman artar ve eksilir. Büyük günah (kebire) işleyen kimse münafıktır. Ancak buradaki “münafık” kelimesini gerçekte kâfir anlamına dinî manada değil sözlük anlamında değerlendirmek gerektiği belirtilmektedir. Nitekim Hasan-ı Basrî’nin büyük günah işleyeni mümin olarak kabul ettiğini nakledenler de olmuştur.
Yorumlar
- 0 Yorum