Kelam'A Giriş Deneme Sınavı Sorusu #37318

1. Hâricîlere göre adam öldürmek gibi bir büyük günah işleyen dinden çıkar ve kâfir olur. Ölünce ebedî olarak Cehennem’de kalır. Azabı kâfirlerinkinden farklı olmaz.2. Mu‘tezile’ye göre büyük günah işleyen dinden çıkar ise de kâfir olmaz, iman ile küfür arasında kalır. Ne mümin ne kafir sayılır. Ölünceye kadar tevbe etmesi beklenir. Tevbe etmeden ölürse ebedî olarak Cehennem’de kalır, fakat azabı inkârcılarınkinden hafif olur.3. Mürcie’ye göre konu hakkında hüküm vermemek ve sorunu âhirete ertelemek uygundur.4. Ehl-i sünnet’e göre günahlar helal sayılarak işlenmediği müddetçe kişiyi dinden çıkarmaz. Fakat günahlar imana zarar verir ve sahibi âhirette cezalandırılır. Ne var ki, Allah dilerse onları af edebilir. Yukarıdakilerden hangileri İslam aleminde Hz.Peygamber (s.a.v) öldükten sonra meydana gelen siyasi anlaşmazlıklar ve iç savaşlar neticesinde ortaya çıkan sorular etrafındaki görüşlerdendir?


1-3
1-2
1-2-4
2-3-4
1-2-3-4

Yanıt Açıklaması: Hz. Peygamber’in vefatından sonra hilafet görevini yürüten ilk iki halife Hz.Ebû Bekir ve Hz. Ömer devrinde Müslümanlar arasında birlik, beraberlik ve sükûnet hâkim idi. Ancak, üçüncü halife Hz. Osman’ın hilafetinin özellikle son dönemlerinde idareyle ilgili siyâsî sorunlar nedeniyle huzur ve sükûnet bozularak yerini çatışma ve kargaşa aldı. Gittikçe büyüyen kargaşa sonucunda Hz. Osman şehid edildi. Yerine halife olarak Hz. Ali seçildi. Hz. Ali döneminde de siyâsî istikrar sağlanamadı. Hz. Osman’ın öldürülme nedenleri ve olayın sorumluları etrafında gelişen tartışma ve sürtüşmeler sonucunda adına iç savaşlar denilen Cemel (36/656) ve Sıffin (37/657) vakâları peş peşe yaşandı. Binlerce insan öldürüldü. İslâm tarihinde Müslüman toplumun bizzat içerisinde meydana gelen bu üç olayın her birisi tamamen siyâsîdir. Dolayısıyla bu olaylar meydana gelirken ortada kelâmî bir problem yoktur. Ancak, olaylar olup bittikten sonra İslâm düşüncesinde kelâmî muhtevada ciddi ve çözümü güç birçok soru ve sorun ortaya çıkmıştır. Aslında Müslümanlar daha önceleri Hz. Peygamber döneminde, ilk iki halife devrinde çeşitli savaşlara katılmışlar, ölüm ve öldürmehâdiseleriyle karşılaşmışlardı. Ama bizzat kendi içlerinde ve birbirlerinekarşı böyle bir mücadele yaşanmamış ve bu ölçülerde ağır sonuçlarlakarşılaşmamışlardı. Onun için bu olayların sonucunda, daha önce sorulmamış sualler soruluyor ve bunlara cevaplar aranıyordu.Hz. Osman’ın şehadeti, Cemel ve Sıffîn olayları sonucunda ortaya çıkankelâmî problemleri başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz:1. Büyük günah işleyen kişi (mürtekib-i kebîre)nin dindeki durumu. İslâm’da adam öldürme Kur’ân’ın açık beyanıyla büyük bir günahtır. (bk. en-Nisâ, 4/92–93). Bu olaylarda öldürme hâdiseleri vardır ve ölen de öldüren de Müslüman’dır. O halde büyük günah işleyen bir müminin iman bakımından dindeki konumu nedir?Bu önemli soruya cevap aranırken birçok kelâmî ekol ortaya çıkmış vekonuyu detaylarıyla tartışarak cevaplandırmaya çalışmışlardır. Sözgelimi Sıffîn savaşı sonucunda, bu soruya ve bununla ilgili diğer sorulara kendilerince cevap arayan Hâricîler denilen müstakil bir fırka doğmuştur. Anılan sorular etrafında ortaya çıkan görüşleri kısaca şöyle ifade ve tasnif etmek mümkündür:a. Hâricîlere göre adam öldürmek gibi bir büyük günah işleyen dindençıkar ve kâfir olur. Ölünce ebedî olarak Cehennem’de kalır. Azabıkâfirlerinkinden farklı olmaz.b. Mu‘tezile’ye göre büyük günah işleyen dinden çıkar ise de kâfir olmaz,iman ile küfür arasında kalır. Ne mümin ne kafir sayılır. Ölünceye kadartevbe etmesi beklenir. Tevbe etmeden ölürse ebedî olarak Cehennem’dekalır, fakat azabı inkârcılarınkinden hafif olur.c. Mürcie’ye göre konu hakkında hüküm vermemek ve sorunu âhireteertelemek uygundur.d. Ehl-i sünnet’e göre günahlar helal sayılarak işlenmediği müddetçe kişiyi dinden çıkarmaz. Fakat günahlar imana zarar verir ve sahibi âhirettecezalandırılır. Ne var ki, Allah dilerse onları af edebilir.
Yorumlar
  • 0 Yorum