Kelam'A Giriş Ara 12. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dinde kesin hükmü bildirir?
Farz
|
Caiz
|
Mekruh
|
Sünnet
|
Bid‘at
|
2.Soru
Vahiy ve vahyi getiren melek ile tüm meleklere iman ve vahyin toplanıp yazıldığı Kitap (Kur’an) ile tüm ilâhî kitaplara imanın incelendiği kelamın konusu hangisidir?
İlahiyat |
Nübüvvat |
Makasıd |
Semiyyat |
Mesail |
İkinci temel konu olan nübüvvât başlığı altında, vahiy ve vahyi getiren melek ile tüm meleklere iman ve vahyin toplanıp yazıldığı Kitap (Kur’an) ile tüm ilâhî kitaplara iman incelenir.
3.Soru
Kur’ân âyetlerinin hepsi üslup açısından aynı özellikte değildir. Bazı âyetlerin manâsı apaçık olup anlaşılması kolay olduğu gibi bazılarının kesin anlamlarının verilmesi zordur. Farklı anlamları nedeni ile kesin anlamalarının verilmesi zor olan bu ayetlere verilen isim hangisidir?
Muhkem |
Müteşabih |
Tevil |
Temsil |
Teşbih |
Farklı anlamlara gelmeleri nedeniyle kesin anlamların verilmesi zor olan ayetlere müteşâbih âyetler denir.
4.Soru
Aşağıdaki dönemlerin hangisinde kelam ilminden söz edemeyiz.
Hz. Peygamber dönemi |
İlk fikri hareketler ve ihtilaflar dönemi |
Mu’ tezile mezhebinin ortaya çıkışı |
Ehl-i Sünnet kelam mezheplerinin ortaya çıkışı |
Yeni ilm-i kelam dönemi |
Hz. Peygamber dönemi Kur’ân vahyinin devam ettiği ve onun vefatına kadar bu vahyin sürdüğü dönemdir. Bu dönemde ortaya çıkan sebepler (nüzûl sebepleri) ve hayatın akışı içerisinde Kur’ân nâzil oluyordu. Dolayısıyla bugün elimizde olduğu haliyle Kur’ân-ı Kerim tamamlanmış bir kitap olarak mevcut değildi. Onun vahiy süreci Hz. Peygamber’in vefatıyla tamamlanmış oldu. Dolayısıyla bu dönemde bugünkü anlam ve çerçevede başka herhangi bir İslâmî ilim olmadığı gibi kelâm ilmi de yoktu.
5.Soru
Allah’ın sıfatları ve halku’l-Kur’ân hakkında ilk defa konuşan kelamı şahsiyet kimdir?
Ca‘d b. Dirhem |
Ebû Hanîfe Numan b. Sabit |
Hasan-ı Basrî |
Gaylân b. Müslim ed-Dımaşkî el-Kıbtî |
Ma’bed el-Cühenî |
Halku’l-Kur’ân; Kur’an’ın yaratılmışlığı meselesidir. Allah’ın sıfatları ve halku’l-Kur’ân hakkında ilk defa konuşan Ca‘d b. Dirhem olmuştur.
6.Soru
I. Öğrenilmesi ve öğretilmesi gereken bilgiler ilk defa sözle öğretilir ve öğrenilir. Dinî düşüncede, hakkında ilk önce söz edilmesi, yani konuşulması gereken ilim ise elbette itikad ilmidir. Onun için bu ilme kelâm ilmi denilmiştir.II. Bu ilmin konuların dindeki yeri ve önemine binâen, onlar hakkında insanın aklına çok çeşitli sualler geldiğinden dolayı karşılıklı, çok ve dikkatli konuşmayı, yani kelâmı gerektirir. Çünkü karşıdaki insanın ikna edilmesi gerekir. Bundan dolayı bu ilme kelâm ilmi denilmiştir.III. Bu ilimde kullanılan naklî ve aklî delillerin kuvvetinden dolayı, diğer ilimlere nazaran “artık kelâm dediğin işte budur, diğerleri değil” anlamında, bu ilmin konuları hakkında söylenen sözün, diğer sözleri kesip bitiren söz olduğu için kelâm ismi verilmiştir.IV. Kelâm ilminin takip ettiği akıl yürütme ve konuları delillendirme usûlü mantık ilmi ile benzerlik arz eder. Kaldı ki mantık kelimesi Yunanca’da “logos” yani “söz” anlamına gelir ki bunun Arapçadaki karşılığı “kelâm”dır. İşte bu ilim hem takip etmiş olduğu yöntemiyle mantık ilmine benzemesi hem de mantık kelimesinin kökeniylede bir benzerliği bulunduğundan dolayı “kelâm ilmi” olarak adlandırılmıştır. Yukarıdakiler ifadelerden hangileri kelâm ismi verilmesinin nedenlerindendir?
Yalnızca I
|
I, II, IV
|
I, II, III
|
II, IV
|
I, I, II, IV
|
7.Soru
Mu’teziler aşağıdaki hangi iki mezhep arasında bir yer benimsemişlerdir?
Şia- Selefilik |
Hariciyye- Şia |
Mürcie- Selefilik |
Hariciyye- Mürcie |
Mürcie- Şia |
Haricîler şiddet ve sertlik yolunu seçip sadece kendilerini mümin saymış, Mürcie uzlaşmacı bir yol takip ederek karşıt grupları da mümin kabul etmiştir. Mu‘tezile, Haricîler ile Mürcie arasında yer almış, ne Haricîler kadar sert, ne Mürcie kadar yumuşak tutum içine girmiştir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Cehm’in görüşlerinin ana hatlarından biri değildir?
Ulûhiyet |
Halku’l-Kur’ân |
Kaza Kader |
İman |
Ahlak |
Cehm, çağdaşı Ebû Hanîfe ve Vâsıl b. Atâ ile de fikir alışverişinde bulunmuş ve talebeleriyle tartışmıştır. Ayrıca ünlü tefsirci Mukâtil b. Süleyman ile de münazaralarda bulunmuştur. Onun görüşleri ana hatlarıyla şöyledir: Ulûhiyet, Halku’l-Kur’ân, Kaza Kader, İman, Ahiret, Akıl-Nakil.
9.Soru
Gaylân b. Müslim ed-Dımaşkî el-Kıbtî tabiûn dönemi âlimlerinden biri olarak kim ile birlikte ilk Kaderiyye fırkasının doğuşunu hazırlamıştır?
Enes b. Mâlik |
Ebû Zer el-Gıfârî |
Ma’bed el-Cühenî |
Ebû Hureyre |
Abdullah b. Abbas |
Gaylân b. Müslim ed-Dımaşkî el-Kıbtî (ö. 120/738 civarı) irade hürriyeti konusundaki fikirleriyle Ma’bed el-Cühenî ile birlikte ilk Kaderiyye fırkasının doğuşunu hazırlayan tabiûn dönemi âlimlerinden biridir, ancak hayatı hakkında fazla bilgi yoktur.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangi sıralama Kelâm ilminin, ana konularının ortaya çıkışı, bunları anlamaya yönelik ilmî tartışmaların doğuşu, başlaması ve kazandığı muhteva açılarından tarihi sürecini doğru göstermektedir?
I. Yeni ilm-i kelâm dönemi: XIX. asrın sonlarından başlayarak hâlen devam etmekte olan dönem.
II. Vâsıl b. Atâ ve Amr b. Ubeyd ile Mu‘tezile mezhebinin ortaya çıkışı
III. Kur’ân vahyinin devam ettiği dönem; Hz. Peygamber dönemi.
IV. Kelâmî tartışmaların ortaya çıktığı ilk fikrî hareketler ve ihtilaflar dönemi.
V. Eş‘arîlik ve Mâtürîdîlik gibi Ehl-i Sünnet kelam mezheplerinin ortaya çıkışı.
I, III, V, IV, II |
IV, V, II, I, III |
I, IV, II, V, III |
III, IV, II, V, I |
III, V, IV, II, I |
Kelâm ilminin, ana konularının ortaya çıkışı, bunları anlamaya yönelik ilmî tartışmaların doğuşu, başlaması ve kazandığı muhteva açılarından tarihi süreci şu şekildedir.
- Kur’ân vahyinin devam ettiği dönem; Hz. Peygamber dönemi.
- Kelâmî tartışmaların ortaya çıktığı ilk fikrî hareketler ve ihtilaflar dönemi.
- Vâsıl b. Atâ ve Amr b. Ubeyd ile Mu‘tezile mezhebinin ortaya çıkışı
- Eş‘arîlik ve Mâtürîdîlik gibi Ehl-i Sünnet kelam mezheplerinin ortaya çıkışı.
- Yeni ilm-i kelâm dönemi: XIX. asrın sonlarından başlayarak hâlen devam etmekte olan dönem.
11.Soru
Kelâm ilmi, dinin aslını oluşturan akîdeyi, temel inanç ilkelerini kendisine konu edindiği için hangi isim ile adlandırılmıştır?
Usûlü’d-dîn |
Tevhîd |
el-Fıkhu’l-ekber |
Akâid |
Nazar ve İstidlal |
Kelâm ilmi, dinin aslını oluşturan akîdeyi, temel inanç ilkelerini kendisine konu edindiği için “Usûlü’d-dîn” ismi ile adlanmıştır.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Gazali’ nin ilim tasnifine göre, külli ilimler içerisinde yer almaktadır?
Fıkıh |
Hadis |
Tefsir |
Kelam |
Riyazi ve Mantık ilimleri |
Kelam Gazali’ nin ilim tasnifine göre, külli ilimler içerisinde yer almaktadır.
13.Soru
I. Tevhîd,
II. Adâlet,
III. Teaddüd-i kudemâ
IV. Kad i‘tezele annâ Vâsıl
V. El-va‘d ve’l-vaîd,
VI. Halku’l-Kur’an
VII. El-menzile beyne’l-menzileteyn
VIII. El-emru bi’lma’ruf ve’n-nehyu ani’l-münker
I.X. Ehlü’t-tevhîd ve’l-adl”
Mu‘tezile mezhebi denilince; zaman içerisinde geçirdiği aşamalardan sonra, her birine özel bir anlam yüklenen ve bilinen beş esası benimseyen bir ekol anlaşılmaktadır. Aşağıda belirtilen bu beş esas, hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
II, III, V, VII ve VIII |
I, II, V, VII ve VIII |
I, II, IV, VII ve VIII |
I, II, V, VI ve VIII |
I, II, V, VII ve IX |
Zaman içerisinde geçirdiği aşamalardan sonra Mu‘tezile mezhebi denilince her birine özel bir anlam yüklenen tevhîd, adâlet, el-va‘d ve’l-vaîd, el-menzile beyne’l-menzileteyn ve el-emru bi’lma’ruf ve’n-nehyu ani’l-münker olarak bilinen beş esası benimseyen bir ekol anlaşılır.
14.Soru
Ma’bed el-Cühenî’dir (80/699) ‘nin kader ile iligli yorumu ve inandığı düşünceleri açıkça söyleme tavrı aşağıdakilerden hangi ekol üzerinde etkili olmuştur?
Mâturidiye |
Mu’tezile |
Cebriyye |
Kaderiyye |
Mürcie |
Ma’bed, hangi konumda olursa olsun insanların kendi yapıp-ettiklerinden sorumlu olduğunu söylüyordu. Onun kader yorumu ve inandığı düşünceleri açıkça söyleme tavrı, Mu‘tezile üzerinde ciddi tesirleri olmuştur. Bundan dolayı bazı Mu‘tezilî alimler onu Mu‘tezile’nin Medine grubu içinde saymışlardır. Yahya b. Maîn, Ebû Hatim, Dârekutnî, İbn Hacer gibi alimler ise onu hadîs rivayetinde güvenilir kişilerden kabul etmişlerdir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hilafet meselesi ve halife seçimiyle ilgili olarak İslâm düşüncesinde ortaya çıkan temel görüşlerden değildir?
Kur’ân’da ve hadîslerinde halifenin Hz. Peygamber’den sonra kim olacağına dair açık bir beyan bulunmaktadır. |
Haricîlere göre halifenin belirlenmesinde esas olan seçimdir. |
Şîa’ya göre halifelik meselesi insanların seçimine bırakılabilecek bir iş değildir. |
Ashab istişare sonucunda Hz. Ebû Bekir’i halife seçmiştir. |
Ehl-i sünnet’e göre, kendisinden sonra kimin halife olacağına dair Hz. Peygamber bir belirlemede bulunmamıştır. |
Hz. Peygamber, kendisinden sonra kimin halife olacağı hususunda bir belirlemede bulunmadığı için Müslümanlar, onun vefatından hemen sonra yaptıkları toplantıda konuyu etraflıca istişâre etmişler, konuşmuşlar ve halife adayları çıkarmışlardır. Böylece onlar, İslâm toplumunu kimin daha iyi idare edebileceğini önemle tartışmışlardır. Kur’ân’da ve hadîslerinde halifenin Hz. Peygamber’den sonra kim olacağı şöyle dursun, onun nasıl belirleneceğine dair açık bir beyan bile bulunmamaktadır.
16.Soru
Gaylân ed-Dımaşki’nin irade hürriyeti konusundaki fikirleri Mu‘tezile’nin hangi prensibinin teşekkülünde önemli rol oynamıştır?
Tevhid |
Adalet |
Siyasi |
Liyakat |
Vasıf |
Gaylân, kelâm ilmi ve tarihi bakımından, Kaderiye ve Mu‘tezile’nin benimsediği prensipleri daha önce ortaya koyması bakımından önem arz eder. Aynı şekilde onun, irade hürriyeti konusundaki fikirleri Mu‘tezile’nin adalet prensibinin teşekkülünde önemli rol oynamıştır.
17.Soru
Haricîler, S¸ia, materyalistler, tabiatçılar (natüralistler) ve Mürcie kelâmını en iyi bilen; İslam’a açıkça zıt görüşleri ve düalistleri(senevîye) en iyi susturan kişi olarak ifade edilen kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Amr b. Ubeyd |
Ebü’l-Huzeyl el-Allaf |
Harun Reşid |
Vâsıl b. Ata |
Bişr b. El-Mu’temir |
Mu‘tezile geleneği içerisinde yabancı din ve kültürlerle ilişki içerisinde olan ve onlarla mücadelelerde ilk öne çıkan kişi Vâsıl b. Ata’dır. Vâsıl’ın Haricîler, S¸ia, materyalistler, tabiatçılar (natüralistler) ve Mürcie kelâmını en iyi bilen; İslam’a açıkça zıt görüşleri ve düalistleri(senevîye) en iyi susturan kişi olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca Mu‘tezilî alimler Budizm’e mensup olanlar (Sümeniyye), Mecusiler, Mazdekîler, Sabiîler, Maniheistler, inkârcı filozoflar, zındıklar, Hıristiyanlar, Yahudiler, Hint dinlerine mensup olanlarla da tartışmalar yapmışlardır.
18.Soru
1. Hâricîlere göre adam öldürmek gibi bir büyük günah işleyen dinden çıkar ve kâfir olur. Ölünce ebedî olarak Cehennem’de kalır. Azabı kâfirlerinkinden farklı olmaz.2. Mu‘tezile’ye göre büyük günah işleyen dinden çıkar ise de kâfir olmaz, iman ile küfür arasında kalır. Ne mümin ne kafir sayılır. Ölünceye kadar tevbe etmesi beklenir. Tevbe etmeden ölürse ebedî olarak Cehennem’de kalır, fakat azabı inkârcılarınkinden hafif olur.3. Mürcie’ye göre konu hakkında hüküm vermemek ve sorunu âhirete ertelemek uygundur.4. Ehl-i sünnet’e göre günahlar helal sayılarak işlenmediği müddetçe kişiyi dinden çıkarmaz. Fakat günahlar imana zarar verir ve sahibi âhirette cezalandırılır. Ne var ki, Allah dilerse onları af edebilir. Yukarıdakilerden hangileri İslam aleminde Hz.Peygamber (s.a.v) öldükten sonra meydana gelen siyasi anlaşmazlıklar ve iç savaşlar neticesinde ortaya çıkan sorular etrafındaki görüşlerdendir?
1-3
|
1-2
|
1-2-4
|
2-3-4
|
1-2-3-4
|
19.Soru
Kırtas Hadisesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Hz. Peygamber hastalığın şiddetli olduğu bir dönemde yanında bulunan ashabından yazmak için kağıt kalem istemiştir |
Hz. Peygamber hastalığın şiddetli olduğu bir dönemde yanında bulunan ashabından inen bir vahyi yazmak için kağıt kalem istemiştir |
Hz. Peygamber hastalığın şiddetli olduğu bir dönemde yanında bulunan ashabından sapıklığa düşmemeleri için bir yazı yazmak için kağıt kalem istemiştir |
Hz. Peygamber hastalığının şiddetlendiğini anlayınca ümmetine olan düşkünlüğünün bir tezahürü olarak kağıt kalem talep ettiği düşünülmüştür |
Hz. Peygamber’in rahatsız olmaması için kağıt kalem getirilmemiştir. |
Hâdisenin seyrinden açıkça anlaşılmaktadır ki burada bir vahyin yazdı- rılması isteği yoktur. Zira şayet yazdırılmak istenen vahiy olsaydı, ashap, bunu orada hazır bulundukları için anlarlar ve bu isteğe asla karşı çıkmazlar, çıkamazlardı. Sahabe, bir vahiy durumunun olup olmadığından tereddüt etse- lerdi bunu Hz. Peygamber’e sorarlardı. Onlar sormadılarsa bie bu durumda Hz. Peygamber, yazdırmak istediği şeyin bir vahiy olduğunu açıkça beyan eder ve bunu muhakkak sûrette yazdırırdı.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Mu‘tezile mezhebinin beş esasından biri değildir?
tevhîd |
adâlet |
el-va‘d ve’l-vaîd |
el-menzile beyne’l-menzileteyn |
usûl-i hamse |
Zaman içerisinde geçirdiği aşamalardan sonra Mu‘tezile mezhebi denilince her birine özel bir anlam yüklenen tevhîd, adâlet, el-va‘d ve’l-vaîd, el-menzile beyne’l-menzileteyn ve el-emru bi’lma’ruf ve’n-nehyu ani’l-münker olarak bilinen beş esası benimseyen bir ekol anlaşılır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ