Kelam'A Giriş Deneme Sınavı Sorusu #37243

Aşağıdaki ifadelerden hangisinde kelam ilmiyle ilgili tespitler yanlıştır?


İslâm dininin muhteva ve prensiplerinde selim akılla çatışan ve çelişen bir şey yoktur. Şayet uyuşmayan şeylerin var olduğu iddia edilirse burada bir dini anlama ve yorumlama sorunu vardır.
Kelâm ilmi, dinin ilke ve prensiplerini ispat etmek ve desteklemek için tabiat bilimlerinin verilerinden elbette faydalanır
Kelâm ilmi nakli ve aklı bir arada tutan, her birine yerine ve durumuna göre değer veren metoduyla; meseleleleri sadece akılla çözmeye çalışan felsefeden ayrılmaktadır.
Kelam ilmi akıl ve vahiy gerçekliğinin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak yerine esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemeye çalışmaktadır.
Kelâm metodu genel olarak vahiy ile aklı bir arada tutmayı temel almaktadır. Onun için kelâm metodu , her ne kadar aklî delillere dayanmış olsa da sonuçta bu delillerin doğruluğuna dair dinden bir şahidin bulunmasına önem verir.

Yanıt Açıklaması: Kelâm ilminin tarifinde dikkat çeken önemli bir husus da konuları elealırken “İslâmî ilke ve esaslara göre” hareket etmesi, böyle bir metodu kullanmasıdır. Bilindiği üzere felsefe de varlığın başlangıcı ve sonucundan yani, varlıkların bir başlangıcı olup olmadığıyla bir sonlarının olup olmayacağı, olacaksa nasıl olacağından bahseder. Bu demektir ki kelâm ilmi ile felsefe konu itibariyle benzer şeylerden bahsederler. Ancak bu iki düşünüş tarzı birbirlerinden metot itibariyle zaman zaman ayrılırlar. Kelâm ilmi nakli ve aklı bir arada tutan, her birine yerine vedurumuna göre değer veren metoduyla; meseleleleri sadece akılla çözmeye çalışan felsefeden ayrılmaktadır. Bu ayrılıkta kelâmın tanımındaki “İslâm ilke ve esaslarına göre bahsetmek” kaydı çok önemlidir. Çünkü kelâm ilmi, konu edindiği bütün meseleleri aklın yanında vahyi ve nakli, yani Kur’an ve sünneti dikkate alarak çözümler veya hükme bağlar. Kelam ilminin esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemekten ziyade her iki gerçekliğin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak ve doğru tespit etmek söz konusudur. Unutmamak gerekir ki başlangıçta vahyin doğruluğunu anlayarak onu kabul ve tasdik eden akıldır. Yani akıl, vahyin kabulünün kaynağıdır. Onun içindir ki din, aklı olmayanı muhatap almaz, onu sorumlu tutmaz.
Yorumlar
  • 0 Yorum