Kelam'A Giriş Final 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kelâma günümüzde yöneltilen eleştirilerden birisidir?
Problemleri çözmede yetersiz kalması |
Soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalması |
Hakikate ulaştıramaması |
Bilgilerin sınırlı olması |
İtikadî meselelerin ele alınması |
Kelâma yöneltilen eleştirilerden birisi, soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalarak, insan davranışlarını biçimlendirmeye yönelik pratik bir etki ortaya koyamamış olmasıdır.
2.Soru
“Bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur” durumu aşağıdakilerden hangisi için geçerlidir?
Matematik |
Cebir |
Fizik |
Felsefe |
Kimya |
Felsefenin ve kelâmın kendine göre farklı öncelikleri, hedefleri, zorunlulukları söz konusudur. Felsefenin bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur.
3.Soru
Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkan dâhilinde olan bir topluluğun verdiği habere ne denir?
Mütevatir haber |
Ahâd haber |
Vacip |
Farz |
Vahiy |
Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkân dâhilinde olan bir topluluğun verdiği haberdir. Bu tür habere âhâd haber adı verilir.
4.Soru
Hangisi ilk risalelerin ortak özelliğidir?
Bütünlüklü kelâm çalışmalarıdır |
Kelâmi eserlerdir |
Dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafları ele almaları |
Belli bir metod dahilinde yazılmışlardır |
Tartışma metodunu kullanmışlardır. |
İlk risalelerin ortak özelliği, dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafların sonucunda ortaya çıkan bazı meseleleri ele almalarıdır. Ancak küçük hacimli bu eserlerin tamamı tek bir konu üzerine odaklanmıştır ve müellifinin konu hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Her ne kadar kelâmî görüşlere yer verseler de, kelâm eseri olarak nitelenecek olgunluğa ulaşmış değillerdir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi geleneksel kelâm kitapları ile Yeni İlm-i Kelâm dönemi eserleri karşılaştırıldığında görülen yeniliklerden biri değildir?
İslam’ın diğer dinlerle Mukayesesi |
Eleştirel zihniyetin gelişmesi |
Mezhep taassubunun kırılması |
Geleneksel kelâmda yer almayan konulara yer verilmesi |
Klasik kelâm konularına ayrıntılı değinilmesi |
Geleneksel kelâm kitapları ile Yeni İlm-i Kelâm dönemi eserleri karşılaştırıldığında öncelikle ele alınan konular yönünden bir farklılığın olduğu göze çarpar. Klasik kelâm kitaplarında çok önemsenen bazı konuların yeni dönem eserlerinde ihmal edildiği, ele alınmadığı görülmektedir.
6.Soru
Teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yaparak tarihe geçen kişi kimdir?
Aristo |
Kepler |
Galile |
Kopernik |
Newton |
Galile (1564-1642) teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yapan kişi olarak tarihe geçmiştir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Nakli bilgiden biridir?
Zaruri bilgi |
Zanni bilgi |
İktisabi bilgi |
Hatabi bilgi |
Burhani bilgi |
Haber yoluyla elde elde edilen naklî bilgi kesin bilgi anlamında yakînî ve şüpheli bilgi anlamında zannî şeklinde iki gruba ayrılır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi varolan (mevcud) mütehayyiz olup olmamaya göre kategorilendirildiğinde dışarıda kalır?
Basit Varlık |
Birleşik Varlık |
Başkasına ihtiyaç duyan |
Sonradan olan |
Başkasına ihtiyaç duymayan |
Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir. Yer kaplamayan, varlığı için başkasına ihtiyaç duyan araz, varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan Yüce Allah’tır.
9.Soru
Kur’an’ın güvenilir melek Cebrail (a.s.) vasıtasıyla ilahî alandan beşerî alana indirilmesine ne ad verilir?
İnzal/Nüzûl |
Tebliğ |
Vahiy |
Sünnet |
Akıl |
Kur’ân, güvenilir melek Cebrail vasıtasıyla ilâhî alandan beşerî alana indirilir. Bu indirilme işlemine inzal veya nüzûl denilir. Beşerî alandaki ilk muhatabı Hz. Muhammed’dir. Hz. Muhammed peyamber olma özelliği ile görevini aksatacak veya zarar verecek her türlü maddimanevi tehlikeden korunmuştur. Buna masum olması veya ismet sıfatına sahip olması denilir. Hz. Peygamber’e inen bu Kur’ân, korunmuş özelliğine sahip Hz. Peygamber aracılığı ile insanlara ulaştırılır. Bu işleme tebliğ adı verir.
10.Soru
Kur’an kişinin gerçek bilgi edinebilmesinin şartlarını neler olarak belirlemiştir?
Sağlam duyular ve doğru haber |
Sağlam duyular, doğru haber ve kusursuz akıl |
Kusursuz akıl ve vahiy |
Doğru haber, kusursuz akıl ve vahiy |
Vahiy, doğru haber, sağlam duyular ve kusursuz akıl |
Kur’ân, kişinin sağlam duyuları, kusursuz aklı ve doğru haber ile gerçek bilgi elde edebileceğinin altını çizer. Öte yandan aklın ve duyuların verdiği bilginin sınırlı olması hasebiyle insanın sağlam ve her zaman doğru kalabilen bir bilgi kaynağına ihtiyacının olduğuna dikkat çekilir. Kur’ân’ın söz konusu ettiği bu bilgi kaynağı vahiydir. Bütün varlık ve olayları ezelî ilmi ile kuşatan Allah’tan gelen bir bilgi olması nedeniyle vahiy, insanın en doğru ve kesin bilgi kaynağıdır.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bilginin değeriyle ilgili görüşlerden biri değildir?
Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile alakasızdır. |
Akıllar tek tip ve tekdüze olmadığı için her insanın aklı ve onun ürünü olan bilgi de eşit veya denk kabul edilemez |
Üretilen bilginin kusuru tamamen akla yüklenemez. |
Bilgi akla dayanıyor yani düşünme yoluyla elde ediliyorsa, aklın sağlam ve sağlıklı olması şartı aranır |
Bilginin değeri bilgi araçlarının değeri ile de doğru orantılıdır. |
Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile birebir irtibatlıdır. Haberi getirenin güvenilmez oluşu, aynıyla haberi etkiler ve değerini düşürür. Bundan dolayı Kur’ân’da “Size bir fasık haber getirdiğinde onu araştırın” (el-Hucûrât 49/6) emri verilmiştir. Yukarıda değinildiği gibi haberin gerçeğe uygun olması kesinliğini ifade eder. Yalan söyleyen bir kimse gerçeğe uygun haber vermiyor demektir. Dolayısıyla bu haberden hareketle bir hüküm çıkarmak veya yargıya varmak doğru değildir.
12.Soru
Hangisi kelamcıların amacıdır?
Allah ile âlem arasındaki temel ayrımı göstermektir |
Soyut bir takım felsefî düşünceleri ve problemleri çözmek |
Felsefî anlamda varlık ve var olan tartışmasını yapmak |
Bilinen vasıtasıyla bilinmeyeni açıklamak |
Şu anda olmayan gelecekte gerçekleşecek olan şeyleri açıklamak |
İlk dönem kelâmcıları, “Allah var mıdır?” sorusuyla değil, “Allah nasıl var olandır?” veya “Allah’ı diğer var olanlardan ayıran temel özellikler nelerdir?” gibi sorularla meşgul olmuşlardır. Nitekim kelâmcıların esas amacı, Allah ile âlem arasındaki temel ayrımı göstermektir. Bundan dolayı onlar, varlığın ne olduğundan çok kaç kategoriye ayrıldığı üzerinde dururlar. Bunun gereği olarak varlık/vücut kavramını kullandıklarında bile bununla var olanı/mevcudu kastederler ve var olanın ne olduğunu değil, neleri kapsadığını anlatmaya çalışırlar.
13.Soru
Hanefî mezhebinin kurucusu aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Teymiyye |
Ebû Hanîfe |
Fârâbî |
İbn Kayyim el-Cevziyye |
Me’mûn |
Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfedir.
14.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisinde kelam ilmiyle ilgili tespitler yanlıştır?
İslâm dininin muhteva ve prensiplerinde selim akılla çatışan ve çelişen bir şey yoktur. Şayet uyuşmayan şeylerin var olduğu iddia edilirse burada bir dini anlama ve yorumlama sorunu vardır.
|
Kelâm ilmi, dinin ilke ve prensiplerini ispat etmek ve desteklemek için tabiat bilimlerinin verilerinden elbette faydalanır
|
Kelâm ilmi nakli ve aklı bir arada tutan, her birine yerine ve durumuna göre değer veren metoduyla; meseleleleri sadece akılla çözmeye çalışan felsefeden ayrılmaktadır.
|
Kelam ilmi akıl ve vahiy gerçekliğinin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak yerine esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemeye çalışmaktadır.
|
Kelâm metodu genel olarak vahiy ile aklı bir arada tutmayı temel almaktadır. Onun için kelâm metodu , her ne kadar aklî delillere dayanmış olsa da sonuçta bu delillerin doğruluğuna dair dinden bir şahidin bulunmasına önem verir.
|
15.Soru
Halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Basiret |
Âhâd |
Mütevatir |
Fuâd |
İlham |
Kur’ân’da bilgi elde etme aracı olarak geçen kalbe, sezgi demek bile mümkündür. Çünkü sezgi, insanın içine aniden doğan bir bilgi türüdür. Bu bilginin elde edilmesinde ne aklın ne de duyuların bir rolü vardır. Yine Kur’ân’da sezgiyi çağrıştıracak bir başka kavram olarak basiret kavramı kullanılır. Basiret kavramı halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılır. Bu yönüyle Kur’ân’daki kullanımı ile örtüşür.
16.Soru
Muhdes kavramının doğru tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan |
Yer kaplayan |
Varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan |
Ne öncesinden ne de sonrasından bahsedilebilen |
Sonsuz |
Hâdis, sonradan olma, aynı kökten türetilmiş olan muhdes ise sonradan varedilmiş anlamındadır. Bu anlamlarına ilave olarak önceden yok iken sonradan olma, yoktan var edilme anlamları yüklenerek terimleştirilmiştir. Bunun mukabilinde kullanılan muhdes ise sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan anlamındadır.
17.Soru
Aşaüğıdakilerden hangisi batıda orataya çıkan akılmlardan materyalizmi açıklamaktadır?
İnsan Allah’ın değerli bir kulu olarak değil tabiatın başarılı ve gelişmiş bir hayvanıdır. |
Gözlem ve deneye dayanan doğal bilim, her problemi çözebilir ve toplumlar için evrensel kanunlar koyabilir. |
Madde değişmez ve dinamik bir prensiptir; ruh ve düşünce gibi cevherler bu maddenin bir tezahürüdür. |
Canlılar arasında acımasız bir mücadele vardır. |
İnsan dönüşüm ve ayıklanma ilkesinin zorunlu bir sonucu olarak maymundan gelmiştir. |
Materyalizm, maddeyi değişmez, aktif ve dinamik bir prensip olarak kabul eden, ruh ve düşünce gibi cevherlerin bu maddenin bir tezahürü olduğunu iddia eden ya da bunları inkar eden düşünce akımı olarak tanımlanır. Mater- yalistler, tabiatı esas aldıkları ve insanı da tabiatın bir parçası olarak gördükleri için tabiatçılar olarak da anılırlar.
18.Soru
Muhâsibî’ nin Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirdiği ve Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yaptığı eserlerinden biri aşağıdakilerden hangisidir?
Kitâbü halki’l-ef’âl |
Kitâbü’s-sıfât |
Kitâbü’ssünne |
Fasl min kitâbi’l-azame |
er-Red ale’z-zenâdıka ve’lCehmiyye |
Muhâsibî ise özellikle Fehmü’l-Kur’ân, Mâhiyyetü’lakl ve Fasl min kitâbi’l-azame gibi eserlerinde kelâmî konulara değinmiş, Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirerek, Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yapmıştır. Ahmed b. Hanbel- Kitâbü’ssünne , er-Red ale’z-zenâdıka ve’lCehmiyye. İbn Küllâb’ın, tamamını Mu‘tezile’yi red amacıyla yazdığı anlaşılan Kitâbü’s-sıfât, Kitâbü halki’l-ef’âl.
19.Soru
Peygamberlere melekler aracılığıyla iletilen bilgilere ne ad verilir?
Kalb |
Haber |
Vahîy |
Fuad |
Basiret |
Kur’ân’da geçen kalb ve fuâd kelimeleri incelendiğinde, bunların ya aklın değişik bilgi düzeylerini ifade eden kavramlar ya da aklın yanında ona destek veren farklı bilgi araçları olduğu görülür. Basiret kavramı halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılır. Peygamberlere melek aracılığı ile gelen vahiy olarak adlandırılan bilgiler de haberdir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Selef ve Selef çizgisinde yer alanların eleştirdikleri konulardan birisidir?
İtikadî alanda bilgi üretme |
nassa bağlılık göstermeme |
nasları yorumlama için aklın kullanılmayışı |
İtikadî alanda bilgi üretmeme |
İbadet yoluyla kalbi arındırma |
Selef ve Selef düşüncesini benimseyenlerin eleştirilerinin temel hareket noktası nassa mutlak bağlılık ve itikadî alanda bilgi üretme ve nasları yorumlama için aklın kullanımına karşı çıkıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ