Modern Sosyoloji Tarihi Deneme Sınavı Sorusu #332866

Aşağıdakilerden hangisi sembolik etkileşimciliğe yöneltilen eleştirilerden biri değildir?


Sembolik etkileşimciler standartlaşmış normatif davranışların nasıl ortaya çıktığını anlamada başarısız olmuşlardır.
Sembolik etkileşimciler toplum üyelerinin neden toplumsal normlara uygun bir şekilde hareket etmeye çalıştıklarını yeterince açıklayamamışlardır.
Sembolik etkileşimciler, önemle üzerinde durdukları anlamların kaynağını açıklamada yeterince başarılı olamamışlardır.
Sembolik etkileşimciler özel durumlara yol gösteren tarihsel olaylara ya da onların meydana geldiği toplumsal bağlamlara fazla odaklanmışlardır.
Sembolik etkileşimcilerin çalışmaları mikro ölçek düzeyinde yoğunlaşmıştır.

Yanıt Açıklaması: Sembolik etkileşimcilik, toplumsal yapı ve süreçlerin belirleyiciliği anlayışına karşılık, bireyin eylem ve etkileşim süreci üzerinde ayrıntılı biçimde duran bir yaklaşım geliştirmiştir. Bu nedenle, sembolik etkileşimciliğin genel olarak eleştirilen yönü, çalışmalarının mikro ölçek üzerinde yoğunlaşması olmaktadır. Sembolik etkileşimcilik, toplumsal gruplar tarafından üretilenler üzerinde değil, yorumlayıcı etkileşim süreci üzerinde yoğunlaşmaktadır. Sembolik etkileşimci bakış açısı, bireyi sabit ve belirlenmiş biçimde değil, onu yaratıcı ve kendiliğinden (spontaneous) varsayarak ele almaktadır. Böylece insan, tepki gösteren bir organizma olmasıyla birlikte, aynı zamanda eylemde bulunan bir organizma olarak da kabul edilmektedir. Bu yaklaşım çerçevesinde, sembolik etkileşimciler, küçük ölçekte yüz yüze etkileşim üzerinde çalışmaktadırlar. Bu nedenle, toplumsal ve tarihsel yapı ve süreçlere fazla ilgi göstermedikleri ileri sürülmektedir. Daha çok, özel durumlar üzerinde yoğunlaşan etkileşimciler, bu özel durumlara yol gösteren tarihsel olaylara ya da onların meydana geldiği toplumsal bağlama yeterince değinmedikleri için eleştirilmektedirler. Sembolik etkileşimci yaklaşımda, insan eylemlerinin, toplumsal ve tarihsel olarak bir süreklilik ilişkisi içinde belirlenmiş olarak değil, sadece parça parça olaylar, etkileşimler ve durumlar olarak ele alındığı belirtilmektedir.Fakat toplumsal ve tarihsel faktörler özel etkileşim durumunu etkilemektedir. Bu nedenle, sembolik etkileşimcilerin toplumsal ve tarihsel faktörlere yeterince ilgi göstermemeleri, önemli bir ihmal olarak kabul edilmektedir. Benzer bir şekilde sembolik etkileşimcilerin, standartlaşmış normatif davranışların nasıl ortaya çıktığını açıklamada başarısız oldukları savunulmaktadır. Başka bir ifadeyle, sembolik etkileşimcilerin, toplumsal yapıyı göz ardı etmeleri nedeniyle, toplum üyelerinin, neden toplumsal normlara uygun bir şekilde hareket etmeye çalıştıklarını yeterince açıklayamadıkları öne sürülmektedir. Ayrıca Mead’in kavramlarının çoğunun sezgisel düzeyde kavranmayı gerektirecek anlamlara sahip olmaları nedeniyle belirsiz kaldığı belirtilmektedir. Bu belirsizliğin kaynağı olarak Mead’in düşüncesinin parçalar hâlinde formüle edilmesi ve insan tavrının aniden ortaya çıkması ileri sürülmektedir. Bununla birlikte, Mead’in teorisinde bazı ihmaller olduğu vurgulanmaktadır. Mead, araştırmada nasıl bir analitik şemanın kullanılacağını açıkça belirtmemiştir. Ayrıca, insan davranışının çalışılması için uygun tekniklere yönelik özgün tavsiyeler vermemiştir. Sembolik etkileşimciler, önemle üzerinde durdukları anlamların kaynağını açıklama konusunda da başarısız görülmektedirler. Eleştiriler, her anlamın etkileşim durumunda kendiliğinden yaratılmadığını iddia etmektedir. Bu iddia anlamların toplumsal yapı tarafından sistematik olarak üretildiğini savunmaktadır. Buna bağlı olarak Marksistler, yüz yüze etkileşim durumlarında işleyen anlamların, büyük ölçüde sınıf ilişkilerinin ürünü olduğunu savunmuşlardır
Yorumlar
  • 0 Yorum