Yapı, birbiriyle ilişkili olduğu düşünülen belirli ögelerin ve bu ögeler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu bir örüntüdür. Çoğu zaman ölçme araçları de aralarında belirli ilişkilerin olduğu ögelerin oluşturduğu yapıları ölçmeye çalışır. Araştırmacı ya da testi geliştiren, ölçmek istediği özelliğin gerçek yaşamdaki örgütlenişini ve ölçmek istediği özelliği oluşturan yapılar arasındaki ilişkilerin benzerini, geliştirdiği testten elde ettiği puanlar arasında da görmek ister. Eğer tasarladığı ya da gerçek hayatta var olduğu bilinen ilişkiler, testten elde edilen puanlar arasında da söz konusuysa ölçeğin yapı geçerliliği için kanıt sağlanmış sayılır. Yapı geçerliliği için kanıt arama süreci çoğunlukla faktör analizi yöntemiyle yapılır. Her maddenin sadece bir kazanımı ölçmesi yapı geçerliliğini yükseltir. Bir madde aynı anda birden çok kazanımı ölçmeye çalışırsa maddenin tam olarak ne ölçtüğüne dair belirsizlik artacak ve ölçülmek istenen özelliğin doğasına uygun olmayan belirsiz bir ölçme ortaya çıkacaktır. Öğrencilere soruları sınavdan önce vermek öğrencilerin soruları ezberlemesine yol açar. Sınav bu durumda bilgiyi değil hafıza kuvvetini ölçmeye başlar. Bu durum yapı geçerliliğinin bozulmasına yol açar. Sınavda kopya çekilmesi yine bilginin değil kopya çekebilme becerisinin ölçülmesine yol açacağından yapı geçerliliğinin düşmesine yol açar. Şans başarısına izin verilmesi öğrencilerin bilgilerinin yanında şanslarının da ölçülmesine yol açacağından yapı geçerliliği üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Test¬teki soruların öğrencilerin kullandığı kaynaklardan doğrudan alınması bilginin değil hafıza gücünün ölçülmesi tehlikesini beraberinde getirir.