Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı Deneme Sınavı Sorusu #1335237
Osmanlı döneminde maddî imkânları müsâit olan bir kısım insanların, müessesât-ı hayriyye denen câmi, mescid, medrese, mektep, hastahâne ve benzeri kuruluşların gelir kaynağı olmak üzere vakfettikleri paranın işletilmesine ne ad verilir?
Temellük |
Muâmele-i şer’iyye |
Muhayyerlik |
Tahsis |
İntifa |
Gelir getirici gayr-i menkul vakıfların dışında, bir de menkul, yanı taşınabilir nitelikte vakıf gelirleri vardır. Bunlara esâs îtibâriyle para vakıfları denir. Haram karışması endişesi öne sürülerek câiz olup olmadığı konusunda İslâm hukukçuları arasında sert tartışmalar yaşanmış olsa da, Osmanlı döneminde paranın da yaygın olarak vakfedildiğini biliyoruz. Maddî imkânları müsâit olan bir kısım insanlar, müessesât-ı hayriyye denen câmi, mescid, medrese, mektep, hastahâne ve benzeri kuruluşların gelir kaynağı olmak üzere paralarını vakfederek bunların işletilmesini istemişlerdir. Osmanlı döneminde bu şekilde vakfedilen paranın işletilmesi imkânları sınırlıydı. Dolayısıyla İslâm dini fâizi yasaklamasına rağmen, bu tür paralar, onu on bir veya onu on bir buçuktan, bugünün ifâdesiyle %10 veya %15’le fâize verilebiliyordu. Bu şekildeki işlemlere muâmele-i şer’iyye veya hîle-i şer’iyye denmiş ve bir takım sosyal ve iktisâdî mecbûriyetler öne sürülerek câiz görülmüştür. Vakıf literatüründe, menkul veya gayr-i menkul mallardan elde edilen gelirlere akarât denmiştir.
Yorumlar
- 0 Yorum