Osmanlı Türkçesi 2 Deneme Sınavı Sorusu #1057557

Farsça sıfat tamlamaları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?

I. Sıfat tamlamalarının durumunu tamlayanın sıfat oluşu belirler.

II. Tamlanan kelimenin sonu y ( ی ) ile bitiyorsa bu harfin üzerine hemze konarak tamlama yapılır.

III. İsim tamlamalarında olduğu gibi sıfat tamlamalarında da izafet kesresi (-ı, -i) kullanılır.

IV. Tamlanan kelimenin sonu h (hâ-i resmiyye) ile bitiyorsa bu harfin üzerine hemze işareti konulur.

V. Farsça sıfat tamlamalarında tamlanan ve tamlayanın Farsça kelimeler olması zorunludur.


I-II-III-IV

I-II-III-V

II-III-IV-V

I-II-IV-V

I-II-III-IV-V


Yanıt Açıklaması:

Sıfat Tamlamaları Sıfat tamlamalarının, isim tamlamalarından şekil açısından bir farkı yoktur. Burada farkı tamlayan kelimenin durumu ortaya çıkarmaktadır. O da daha önce söylenildiği gibi tamlayan kelime isim niteliği taşıyorsa tamlama isim tamlaması oluyordu. Tamlayan kelimenin niteliği sıfat ise tamlama sıfat tamlaması oluyordu. Yani nitelenen bir isim ve onu niteleyen bir sıfattan oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denilmektedir. Farsçada bunların ismi, terkib-i tavsîfi veya terkîb-i vasfî şeklindedir. Aynı zamanda tamlayana sıfat tamlanan isme mevsûf denir. İzafet kesresinin durumu aynen isim tamlamasında söylenen şartlar içerisinde şekillenir. Tamlanan kelimenin son harfi hâ-i resmiyye / ه ile veya –î / ی ile bitiyorsa hemze ( ء ) işareti konur. Uzun â / آ ve uzun û / و ile bitiyorsa kesre ye / ی ile gösterilir. Yine isim tamlamalarında olduğu gibi sıfat tamlamalarında da tamlanan veya tamlayanın Arapça ve Farsça olmaları tamlamanın niteliğini değiştirmez. Yani bâğ-ı dil-ârâ باغ / آرا دل örneğindeki gibi her ikisi de Farsça; melik-i âdil/ عادل ملك örneğindeki gibi her ikisi de Arapça, yâr-ı bî-vefâ / وفا بى يار , örneğindeki gibi tamlanan Farsça tamlayan Arapça, şiir-i rengîn شعررنكني = parlak şiir, örneğindeki gibi tamlanan Arapça tamlayan Farsça olabilir. Sıfat tamlamalarında tamlanan da tamlayan da Farsça kelimelerden oluşuyorsa bunlar arasında çokluk bakımından uyum olması gerekmez. Bu tür tamlamalarda tamlayan her zaman sıfat olduğundan ve Farsça’da sıfatlar umumiyetle tekil halde bulunduklarından, istisnâlar dışında isim çoğul olsa bile kendileri tekil gelir. Farsça’da kelimeler eril (müzekker) ve dişil(müennes) olarak tasnif edilmediklerinden tamlamalardaki her iki kelime de Farsça ise bu açıdan bir uyumluluk zorunluluğu yoktur. Sadece dişilik ifade eden Farsça isimlere niteleme yapan Arapça sıfatlar getirildiği zaman bu sıfatlar dişilik eki alırlar. Duhter-i cemîle دخرتمجيله = güzel kız, zen-i fâdılaفاضله زن = fazîletli kadın örneklerinde olduğu gibi. Sıfat tamlamasında nitelenen ve niteleyenin her ikisi de Arapça ise bu takdirde özellikle Osmanlıca’da ikisi arasında çokluk uyumu ve erillik-dişilik uyumu olmasına dikkat edilir. Yani nitelenen dişil(müennes) ise sıfat da dişil olmalıdır. Nitelenen (mevsûf) ço- ğul (cem) ise, sıfat (niteleyen) da çoğul durumda; nitelenen tekil(müfred) ise niteleyen de tekil (müfred) olmak durumundadır; vazîfe-i müşkile / مشکله وظيفۀ de olduğu gibi. Arapçada kelimeler çoğul (cem) halinde bulunduklarında dişil kabul edildiklerinden ço- ğul isimler sıfatla tamlandıklarında sıfatlar da dişil halde yazılırlar. Düvel-i muazzama / معظمه دول, vüzerâ-yı izâm / عظام وزرای, ulemâ-yı kirâm / کرام علمای, memâlik-i mahrûse / ممالكحمروسه , hıdemât-ı mebrûre / خدماتمربوره, vb. gibi. Bu durum daha çok vezinle çoğul yapılan kelimelerde (cem‘-i mükesser) ve –ât ekiyle yapılmış çoğul kelimelerde geçerlidir (mahlûkat-ı mübâreke /مبارکه خملوقات ). Tamlanan –în / ين ekiyle çoğul hale getirilmişse sıfat da –în ين ekiyle çoğul halini alır. Müellifîn-i mütebahhirîn / متبحرين مؤلفني , mü’minîn-i sâlihîn / صاحلني مؤمنني gibi. Yine tamlanan ikili çokluk bildiren –eyn / ين veya –tân / تان ekleri ile çoğul durumunda bulunuyorsa sıfat da ikili çokluk haline getirilir. Haremeyn-i muhteremeyn / حرمني .gibi محترمني Sıfat tamlamalarında bazen ismin ardına birkaç sıfat peşpeşe getirilerek nitemele yapılabilir. Bunlar yine izafet kesresi dediğimiz –i ile veya zaman zaman aralarına atıf vav’ı denilen ( و / u, ü ) sesleri getirilerek birbirine bağlanır; Hâce-i fâzıl u kâmil / کامل و فاضل خواجۀ, gibi. Burada hâce-i fâzıl /فاضل خواجۀ ve hâce-i kâmil / خواجۀکامل şeklinde her iki sıfatla ayrı ayrı sıfat tamlaması yapmak yerine arada bir atıf vavı / و ile iki sıfatlı tek tamlama yapılmıştır.

Yorumlar
  • 0 Yorum