Osmanlı Türkçesi 2 Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hangisi خفى kelimesinin mezîdünfîh masdarıdır?
خَافِى |
اِنْخِفاَ |
خُفَْيهَ |
مَخْفُوء |
مَخْفیِ |
Hafî (خفى) nâkıs bir kelimedir. Bu tip kelimelerde sondaki illetli harf kaldırılarak (أ) dönüşür ve infi‘â (اِ نْفِعاَ) veznini alır. Dolasıyla hafî kelimesinin mezîdünfîh masdarı da B seçeneğinde verildiği gibi inhifâ (اِنْخِفاَ)olur.
2.Soru
Aşağıdaki isimlerden hangisinin Türkçe manası doğrudur?
hûrşîd خورشيد = ay |
mâh ماه = güneş |
esb اسب = taş |
kebûter کبوتر = güvercin |
seng سنك = at |
Âb آب = su, rûz روز = gün, mürg مرغ = kuş, zenbûr زنبور = arı, âsmân آسمان = gök, hûrşîd خورشيد = güneş, mâh ماه = ay, esb اسب = at, kebûter کبوتر = güvercin, seng سنك = taş. Doğru yanıt “D” şıkkıdır.
3.Soru
Farsça sıfat tamlamalarında hemze (ﺀ ) kelime hangi harfle bitiyorsa konur?
ا |
ج |
ر |
ش |
ی |
Farsça sıfat tamlamasında tamlanan kelimenin son harfi hâ-i resmiyye / ه ile veya –î / ی ile bitiyorsa hemze (ء) işareti konur. E doğru seçenektir.
4.Soru
Farsçada tamlamalarda ilk kelimenin sonunda okunan -i’ye ne ad verilir?
izâfet kesresi |
tamlama ünlüsü |
terkip üstünü |
izâfet üstünü |
tamlama sesi |
Farsçada isim tamlamasında önce tamlanan gelir. Daha sonra tamlayan yazılır. Basit yani iki kelimeyle yapılan tamlamalarda ilk kelimenin sonu -i ile okunur. Buna izâfet kesresi adı verilir.
5.Soru
Farsça sıfat tamlamaları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
I. Sıfat tamlamalarının durumunu tamlayanın sıfat oluşu belirler.
II. Tamlanan kelimenin sonu y ( ی ) ile bitiyorsa bu harfin üzerine hemze konarak tamlama yapılır.
III. İsim tamlamalarında olduğu gibi sıfat tamlamalarında da izafet kesresi (-ı, -i) kullanılır.
IV. Tamlanan kelimenin sonu h (hâ-i resmiyye) ile bitiyorsa bu harfin üzerine hemze işareti konulur.
V. Farsça sıfat tamlamalarında tamlanan ve tamlayanın Farsça kelimeler olması zorunludur.
I-II-III-IV |
I-II-III-V |
II-III-IV-V |
I-II-IV-V |
I-II-III-IV-V |
Sıfat Tamlamaları Sıfat tamlamalarının, isim tamlamalarından şekil açısından bir farkı yoktur. Burada farkı tamlayan kelimenin durumu ortaya çıkarmaktadır. O da daha önce söylenildiği gibi tamlayan kelime isim niteliği taşıyorsa tamlama isim tamlaması oluyordu. Tamlayan kelimenin niteliği sıfat ise tamlama sıfat tamlaması oluyordu. Yani nitelenen bir isim ve onu niteleyen bir sıfattan oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denilmektedir. Farsçada bunların ismi, terkib-i tavsîfi veya terkîb-i vasfî şeklindedir. Aynı zamanda tamlayana sıfat tamlanan isme mevsûf denir. İzafet kesresinin durumu aynen isim tamlamasında söylenen şartlar içerisinde şekillenir. Tamlanan kelimenin son harfi hâ-i resmiyye / ه ile veya –î / ی ile bitiyorsa hemze ( ء ) işareti konur. Uzun â / آ ve uzun û / و ile bitiyorsa kesre ye / ی ile gösterilir. Yine isim tamlamalarında olduğu gibi sıfat tamlamalarında da tamlanan veya tamlayanın Arapça ve Farsça olmaları tamlamanın niteliğini değiştirmez. Yani bâğ-ı dil-ârâ باغ / آرا دل örneğindeki gibi her ikisi de Farsça; melik-i âdil/ عادل ملك örneğindeki gibi her ikisi de Arapça, yâr-ı bî-vefâ / وفا بى يار , örneğindeki gibi tamlanan Farsça tamlayan Arapça, şiir-i rengîn شعررنكني = parlak şiir, örneğindeki gibi tamlanan Arapça tamlayan Farsça olabilir. Sıfat tamlamalarında tamlanan da tamlayan da Farsça kelimelerden oluşuyorsa bunlar arasında çokluk bakımından uyum olması gerekmez. Bu tür tamlamalarda tamlayan her zaman sıfat olduğundan ve Farsça’da sıfatlar umumiyetle tekil halde bulunduklarından, istisnâlar dışında isim çoğul olsa bile kendileri tekil gelir. Farsça’da kelimeler eril (müzekker) ve dişil(müennes) olarak tasnif edilmediklerinden tamlamalardaki her iki kelime de Farsça ise bu açıdan bir uyumluluk zorunluluğu yoktur. Sadece dişilik ifade eden Farsça isimlere niteleme yapan Arapça sıfatlar getirildiği zaman bu sıfatlar dişilik eki alırlar. Duhter-i cemîle دخرتمجيله = güzel kız, zen-i fâdılaفاضله زن = fazîletli kadın örneklerinde olduğu gibi. Sıfat tamlamasında nitelenen ve niteleyenin her ikisi de Arapça ise bu takdirde özellikle Osmanlıca’da ikisi arasında çokluk uyumu ve erillik-dişilik uyumu olmasına dikkat edilir. Yani nitelenen dişil(müennes) ise sıfat da dişil olmalıdır. Nitelenen (mevsûf) ço- ğul (cem) ise, sıfat (niteleyen) da çoğul durumda; nitelenen tekil(müfred) ise niteleyen de tekil (müfred) olmak durumundadır; vazîfe-i müşkile / مشکله وظيفۀ de olduğu gibi. Arapçada kelimeler çoğul (cem) halinde bulunduklarında dişil kabul edildiklerinden ço- ğul isimler sıfatla tamlandıklarında sıfatlar da dişil halde yazılırlar. Düvel-i muazzama / معظمه دول, vüzerâ-yı izâm / عظام وزرای, ulemâ-yı kirâm / کرام علمای, memâlik-i mahrûse / ممالكحمروسه , hıdemât-ı mebrûre / خدماتمربوره, vb. gibi. Bu durum daha çok vezinle çoğul yapılan kelimelerde (cem‘-i mükesser) ve –ât ekiyle yapılmış çoğul kelimelerde geçerlidir (mahlûkat-ı mübâreke /مبارکه خملوقات ). Tamlanan –în / ين ekiyle çoğul hale getirilmişse sıfat da –în ين ekiyle çoğul halini alır. Müellifîn-i mütebahhirîn / متبحرين مؤلفني , mü’minîn-i sâlihîn / صاحلني مؤمنني gibi. Yine tamlanan ikili çokluk bildiren –eyn / ين veya –tân / تان ekleri ile çoğul durumunda bulunuyorsa sıfat da ikili çokluk haline getirilir. Haremeyn-i muhteremeyn / حرمني .gibi محترمني Sıfat tamlamalarında bazen ismin ardına birkaç sıfat peşpeşe getirilerek nitemele yapılabilir. Bunlar yine izafet kesresi dediğimiz –i ile veya zaman zaman aralarına atıf vav’ı denilen ( و / u, ü ) sesleri getirilerek birbirine bağlanır; Hâce-i fâzıl u kâmil / کامل و فاضل خواجۀ, gibi. Burada hâce-i fâzıl /فاضل خواجۀ ve hâce-i kâmil / خواجۀکامل şeklinde her iki sıfatla ayrı ayrı sıfat tamlaması yapmak yerine arada bir atıf vavı / و ile iki sıfatlı tek tamlama yapılmıştır.
6.Soru
Hangisi mübâlağa-i fâ‘il veznindedir?
meddâh |
vustâ |
eşedd |
ekber |
esmer |
Arapça’da mübâlağa-i fâ‘il için birçok vezin bulunmakta ise de, Osmanlı Türkçesi’nde iki vezin sıklıkla kullanılır: fa’’âl ve fa’ûl. Yalnızca A seçeneğindeki meddâh kelimesi fa’’âl veznindedir.
7.Soru
“müzeyyen (مزين)” kelimesinin Türkçe anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Münasib, lâyık, yaraşır. |
Kolaylıkla olan, kolay gelen, nasip |
Bezenip süslenmiş, ziynetli |
şaşma, hayret etme |
Hürmet. Riayet. İkramda bulunmak. |
Bezenip süslenmiş, ziynetli
8.Soru
Farsçada -î eki hangi kelimede soyut isim yapmıştır?
چنکی |
پالانی |
جنكى |
نوميدی |
تبريزی |
Farçsada -î eki, A seçeneğindeki çengî “çeng sazını çalan”, B’deki pâlânî “palancı, semerci”, C’deki cengî “savaşçı” ve E’deki Tebrîzî “Tebrîzli” anlamında kelimeler türetmiştir. Ancak D seçeneğinde yer alan نوميدی nevmîdî “ümitsizlik” kelimesinde ise ek soyut isim türetmiştir. Dolayısıyla D doğru seçenektir.
9.Soru
Tamlanan (muzâf) kelimenin sonu –a ve –e seslerini veren ve hâ-i resmiyye denilen he / ? ile veya ( ?- î ) ile bitiyorsa izafet kesresini göstermek üzere bu harflerin üzerine hangi işaret konur?
üstün |
esre |
ötre |
hemze |
şedde |
Tamlanan (muzâf) kelimenin sonu -a ve -e seslerini veren ve hâ-i resmiyye denilen he /? ile veya î /? ile bitiyorsa izafet kesresini göstermek üzere bu harflerin üzerine hemze (?) işareti konur.
10.Soru
عُبَيدْ kelimesinin türü nedir?
ism-i mekân |
ism-i zaman |
ism-i alet |
ism-i tasgîr |
ism-i mensûb |
عبدabd (kul, köle) kelimesinden türetilen عُبَيدْ ubeyd (kulcağız) bir ism-i tasgirdir.
11.Soru
Farsça fiillerde Mastarda ki –ten تن / kaldırıldıktan sonra kalan köklerin son harfi;
خ/hı ile bitenlerde خ kalkar ve ز gelir.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bu kurala uygun değildir?
افراختن-افراز |
شناختن-شناز |
كريختن-كريز |
افروختن-افروز |
انداختن-انداز |
Şinâh-ten شناختن = tanımak, -tenتن/ kalktıktan sonra şinâsشناس/ gelir. Doğru cevap B'dir.
12.Soru
Hangisi zincirleme isim tamlamasıdır?
عثمان ل آ دولت |
کامل و فاضل خواجۀ |
صالحين مؤمنين |
همايون اوردوى |
محروسه ممالك |
A seçeneğindeki devlet-i âl-i Osman “Osman (ın) âilesinin (hânedânının) devleti” anlamında bir zincirleme isim tamlamasıdır.
13.Soru
Vav-ı ma‘dûle denilen vav (و) hangi harfin yanında bulunur?
ط |
ق |
خ |
ث |
ع |
Farsçada bir de vav-ı ma‘dûle denilen ve hı خ harfinin yanında bulunan vav و vardır. Bir sesli veya sessiz karşılığı olmayan ve yazıldığı halde okunmadığı için vav-ı resmiyye de denilen bu harf hı’nın خ okunuşunu daha genişletir.
14.Soru
دارالسعاده tamlamasının doğru okunuşu hangisidir?
dârü’s-sa‘âde |
dârü’l-sa‘âde |
dâr el-sa‘âde |
dâr es-sa‘âde |
dâr-sa‘âde |
Tamlamanın ikinci kelimesi sa‘âde şemsî harftir. bundan dolayı tamlamanın doğru okunuş A seçeneğinde verildiği gibi dârü’s-sa‘âde şeklindedir.
15.Soru
Arapçada, Türkçe’deki “den/dan, dolayı, sebebinden” anlamında kullanılan harf-i cer hangisidir?Arapçada, Türkçe’deki “den/dan, dolayı, sebebinden” anlamında kullanılan harf-i cer hangisidir?
ك |
من |
ل |
عن |
ب |
A seçeneğindeki “ke” Türkçede sanki anlamlarında olup benzerlik ifade eder. C’deki “li” Türkçe’de “için, dolayı, yüzünden” anlamlarındadır. D’deki “an” Türkçedeki “den/dan” anlamındadır. E’deki “bi” Türkçedeki “e/a, da/de, ile” anlamındadır. Ancak B seçeneğindeki “min” kelimeye Türkçedeki “den/dan, dolayı, sebebinden” anlamlarını katar.
16.Soru
Aşağıda eşleştirilen harflerin hangileri arasında ses benzerliği bulunmamaktadır?
ح - ه |
خ - ج |
ز – ذ |
ت – ط |
ک – ق |
ج harfi “c” خ harfi ise “hı” sesi vermektedir. Dolayısıyla görüntüleri benzese de aralarında bir ses benzerliği bulunmamaktadır. Doğru yanıt “B” şıkkıdır.
17.Soru
Hangisi Şemseddin Sâmî’nin eseridir?Hangisi Şemseddin Sâmî’nin eseridir?
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat |
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü |
Osmanlıca/Türkçe Sözlük |
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü |
Kamûs-ı Türkî |
Şemseddin Sâmî’nin Osmanlı Türkçesi metinlerini okurken başvurulan eserinin adı Kamûs-i Türkî’dir.
18.Soru
Farsçada fiilden isim türetmede kullanılan -e / ه eki hangi seçenekte âlet ismi (ism-i âlet) türetme işlevindedir?
خنديدن fiilinden türemiş خنده |
بوسيدن fiilinden türemiş بوسه |
يراستن fiilinden türemiş پيرا/ ی پيرا |
ماليدن fiilinden türemiş ماله |
آموختن fiilinden türemiş آموزش |
A seçeneğindeki خنديدن handîden “gülmek” fiilinden türemiş هخند “gülme, gülüş”; B’deki بوسيدن öpmek fiilinden türemiş بوسه bûse “öpme, öpüş”, C’deki پيراستن pîrâsten “süslemek” fiilinden türemiş پيرا / ی پيرا pîrâ/pîrây “süsle (emir gövdesi)”, E’deki ise zaten –iş/ش ekiyle türetilmiş kelime bulunmaktadır. D seçeneğindeki mâl-e = ماله “mala” ise mâlîden = ماليدن “sürmek” masdarından -e / ه ekiyle türetilmiştir.
19.Soru
Aşağıdaki metnin günümüz Türkçesine doğru çevirisi hangisidir?
Bu hadiselerin tarihi Sultan Muhammed zamanında Hicrî sekizyüz altmışiki senesinde gerçekleşti. |
Bu vakalar Sultan Muhammed zamamında yani Hicrî sekizyüz altmışiki senesinde yaşanmıştı. |
Sultan Mehmet bu macera dolu seferi Hicrî sekizyüz altmışüç senesinde yaşamıştır. |
Bu hadisenin tarihi Sultan Mehmed zamanında Hicrî sekizyüz altmışüç senesinde gerçekleşti. |
Bu hadise Sultan Mehmed zamanında Hicrî sekizyüz altmışüç yıl boyunca yaşanmıştır. |
Verilen metnin günümüz Türkçesine çevirisi "Bu hadisenin tarihi Sultan Mehmed zamanında Hicrî sekizyüz altmışüç senesinde gerçekleşti." şeklindedir. Dolayısıyla D doğru seçenektir.
20.Soru
Hangi seçenekte Farsça sıra sayısı bulunmaktadır?
يکانه |
چهارمی |
دو بدو |
بيست |
هفتاده |
Farsçada sıra sayıları, asıl sayılara + م üm, + میümî veya + مينmîn ekleri ilave edilerek yapılır. Bu eklerden birisi yalnızca B seçeneğindeki چهارمی "dördüncü" kelimesinde bulunmaktadır. Dolasıyla B Doğru seçenektir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ