Osmanlı Türkçesi Grameri 1 Deneme Sınavı Sorusu #1346741
“Lafzî izafetlerin en önemli özelliği, iki kelime arasında bir aitlik ilgisi kurmamaları, böylece bir isim tamlaması teşkil etmeyip bir birleşik sıfat teşkil etmeleridir. Bundan dolayı daha çok sıfat tamlamalarının sıfatı olarak kullanılırlar. Ancak isim gibi kullanılmaları da mümkündür. Dil bilgisinde sıfat kategorisinde yer alan kimi Arapça kelimeler, isim fonksiyonunda kullanılabilirler. Böyle kelimeler lafzî izafet değil, gerçek birer isim veya sıfat tamlaması teşkil etmiş olurlar.”
Bu bilgi doğrultusunda aşağıdaki örneklerin hangisinde tamlama lafzî izâfet değil gerçek isim/sıfat tamlaması konumundadır?
Kalîlü’l-bizâ’e |
Zâhirü’ş-şeref |
Mecrûhü’l-fu’âd |
Fâtihü’l-ebvâb |
Azîmü’ş-şân |
Kalîl > az, zâhir > görünen, mecrûh > yaralı, fâtih > fetheden, azîm > yüce. Hepsi sıfattır. Ancak tamlama içerisinde bir “fâtihü’l-ebvâb” lafzî izâfet özelliği değil gerçek isim tamlamasıdır.
Yorumlar
- 0 Yorum