Siyaset Sosyolojisi Deneme Sınavı Sorusu #1137555

Aşağıdakilerden hangisi Max Weber’in devlet kavramlaştırmasına göre modern devleti karakterize eden özelliklerden değildir?


Meşru şiddet tekeli

Sınırları belirlenmiş bir toprak parçası üzerinde kurulan egemenlik

Devlet faaliyetlerinin hukuk temelinde gerçekleştirilmesi

Bürokrasi

Kliseye bağlılık


Yanıt Açıklaması:

Weber’in devlet kavramlafltırmasını göz önünde bulundurarak bu özellikleri dört başlık altında ele almak mümkündür.

Modern devletin en temel özelli¤i, meflru olarak fliddet kullanma ya da fiziki zora baflvurma tekelini elinde bulundurmasıdır. Bunu söylerken toplumsal yaflamda devletin dıflındaki birtakım kurumların, grupların ya da kiflilerin fliddete baflvurmadıklarını söylemiyoruz. fiiddet toplumsal yaflamda karflımıza sıkça çıkan bir olgudur. Modern toplumsal yaflamda kadınlara, çocuklara, birtakım marjinal gruplara yönelik fliddete sıkça flahit oluyoruz. Burada kastedilen, devletin dıflında gerçeklefl- tirilen fliddetin gayrı meflru olmasıdır. Modern devlet, her ne nedenle olursa olsun kendisini temsil eden, dolayısıyla da yetkisini kendinden alan asker, polis, gardiyan gibi görevlilerin dıflındaki kiflilerin fiziksel güce baflvurmalarını hukuken yasaklamıfltır. Modern devletin meflru fliddet kullanma tekelini elinde bulundurması ile onun en ücra noktasına kadar toplumsal yaflama nüfuz etme gücü arasında bir paralellik vardır. Örneğin, geleneksel bir toplumda herhangi bir aile içerisinde cereyan eden bir fliddet olayı siyasal iktidarı ilgilendirmezken, modern toplumsal ya- flamda benzer bir olay devleti ilgilendirir. Geleneksel toplumda söz konusu fliddet (örne¤in töre cinayetleri) törelere ba¤lı olarak meflru addedilirken, modern toplumda bu fliddet kanun dıflı olarak görülür ve failler devlet tarafından cezalandırılır. Modern devletin bir di¤er özelli¤i ise, sınırları kesin bir biçimde belli olan belirli bir toprak parçası üzerinde kurmufl oldu¤u hâkimiyettir. Modern siyaset ve hukuk filozoflarının egemenlik olarak kavramlafltırmıfl oldukları söz konusu hâkimiyet, modern devletin yukarıda belirtilen zor kullanma gücünü kendi toprakları üzerinde hayata geçirebilme imkânına iflaret eder. Bu imkân, tarihsel ve toplumsal koflulların bir sonucu olarak ortaya çıkmıfltır. Tarihsel olarak düflünüldü¤ünde devlet, kendisini sınırlandırabilecek ya da kendisine rakip olabilecek kilise ve aristokrasi gibi birtakım güçlerin tasfiye olmaları ile birlikte egemenlik vasfını kazanmıfl- tır. Öte yandan modern devletin toprakları üzerindeki hâkimiyeti, bilim ve teknolojideki geliflme, ekonomik güç, iletiflim ve ulaflım imkânları gibi birtakım koflullarla da ba¤lantılıdır. Günümüzdeki herhangi bir ulus-devletin, toplumsal yaflamı geçmiflteki en güçlü imparatorluklardan daha fazla kontrol edebilme gücüne sahip olması, bu koflulların uygunlu¤una ba¤lı olarak gerçekleflmifltir. Örne¤in, Osmanlı ‹mparatorlu¤unda, hükümdar, iletiflim ve ulaflım imkânlarındaki yetersizlik nedeniyle, savaflta bir vilayetin kaybedildi¤ini en erken on befl günde ö¤renebiliyordu. Buna karflın, günümüz Türkiye’sinde Cumhurbaflkanı, sınırdaki bir köyde meydana gelen bir olaydan anında haberdar olabilmektedir. Modern dönemde devletin kendisine belirli bir toprak parçası üzerinde tam anlamıyla kontrol kurma kapasitesi kazandıran araçlara sahip olması, daha önceki dönemlerde imkân dâhilinde olmayan totalitarizm tehlikesini de beraberinde getirmifltir. Totaliter rejimler toplumsal yaflamın her alanının devlet tarafından düzenlendi¤i, dolayısıyla da toplumun devlet içinde eriyip bütünüyle devletin kalıbına girmifl oldu¤u rejimlerdir. Faaliyetlerini hukuk temelinde gerçeklefltirmesi, modern devletin bir baflka özelli¤ini oluflturur. Modern devlet bir hukuk devletidir. Bunun anlamı, hukukun hem devletin kendisi hem devlet adına çalıflanlar hem de vatandafllar için ba¤layı- cı olmasıdır. Modern toplumda hukuk, belirli amaçları gerçeklefltirmenin bir aracı olarak, bilinçli bir iradenin ürünü oldu¤u için, içerisinde ussallı¤ı barındıran kurallara karflılık gelir. Hukuk, devletin toplumsal yaflam üzerinde kontrol kurmasına imkân sa¤ladı¤ı gibi, söz konusu kontrol için kullanmıfl oldu¤u gücün meflruluk zemini olarak da ifllev görür. Hukukun bu ifllevinin temelinde ussallık vasfına sa hip olması bulunmaktadır. Modern toplumsal yaflamda düzen, hukuk yoluyla sa¤landı¤ı için, bireyler, yaflamlarının birçok alanında onları belirli bir flekilde davranmaya zorlayan kurallarla karflılaflırlar. Bu karflılaflma devletin iktidarın odak noktası oldu¤u, dolayısıyla da siyasetin devletin faaliyetlerinde ifadesini buldu¤u algısını güçlendirir. Zira hukukun düzenleyici, zorlayıcı ve sınırlandırıcı gücünün arkasında devlet bulundu¤u için, bireyler hukuk kurallarıyla her karflılafltıklarında aslında devletin gücüyle karflılaflmıfl olurlar. Nihayetinde modern devlet, toplumsal yaflam üzerindeki hâkimiyetini hayata geçiren bürokrasisi yoluyla da, di¤er siyasal organizasyonlardan ayrılır. Bürokrasi, belirli amaçlar do¤rultusunda e¤itim alan, yetiflen ve uzmanlaflan, belirli kurallarla iş başına gelen ve yine belirli kurallar do¤rultusunda faaliyetlerini yürüten kamu görevlilerinden oluşur. Bürokrasi, süreklili¤i, dakikli¤i, teknik bilgisi ve düzenli olarak tutulmufl dosya ve arflivleriyle, di¤er örgüt türlerinden daha büyük güce ve etkinli¤e sahiptir.

Yorumlar
  • 0 Yorum