Toplumsal cinsiyet disiplinler arası bir çalışma alanıdır. Sosyoloji, tarih, antropoloji, iktisat, psikoloji ve sosyal psikoloji gibi sosyal bilimler, toplumsal cinsiyet kavramının ortaya çıkışıyla birlikte toplumsal yapı, toplumsal ilişkiler ve pratiklere toplumsal cinsiyet boyutuyla bakma imkânını buldular.

Sosyal psikolojide ilk cinsiyetçilik çalışmaları herhangi bir spesifik teoriden hareket eden değil, daha çok çeşitli bağlamlarda kadına karşı ayrımcılığın varlığını gösteren çalışmalardı. Aynı yıllarda toplumsal cinsiyet kalıpyargı çalışmaları da başlamış, bunların yanı sıra kadınların erkeklerden neden daha “başarısız” olduğunu soran ve bunu “başarma korkusu” ile açıklayan çalışmalar da mevcuttur. “Başarma korkusu” ile kadınların başarılı olmasını engelleyenin dışsal değil, içsel faktörler yani kadının kendisi olduğu kastedilmektedir. Elbette bugün bu tarz bir yaklaşım “kurbanı suçlayıcı” olması nedeniyle eleştirilmektedir.