Sosyoloji 1 Deneme Sınavı Sorusu #1358588
Ailede, aile arasında güç ilişkilerinin bozulması sonucu ne olabilir?
Ailede kaynaklar adil paylaşılır |
Ailede bireyler arası iletişim güçlenir |
Aile-içi ilişkiler dengelenir |
Aile-içi ilişkiler desteklenir |
Aile-içi şiddet yaşanır |
Aile-içi şiddet, aile üyeleri arasında var olan güç ilişkilerinin önemli bir göstergesidir. Ecevit'e göre, kadın ve aile üzerinde yapılan araştırmalar, farklı bakış açıları geliştirerek aile-içi ilişkilerin, her zaman dengeli ve destekleyici ilişkiler olmadığını göstermiş ve kontrol, çatışma, şiddet ve eşitsizlik kavramlarının da aileyi tanımlamada belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır.: Aile, kaynakların adil paylaşılmadığı, güç dengesinin kadın aleyhine bozulduğu, kocaların, karıları üzerinde otorite kullandığı ve kontrol sağladığı bir kurum da olabilmektedir. Aile-içi şiddet ''aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birinin, diğer aile bireylerine karşı, tehdit, aşağılama, sözlü ya da fiziksel saldırı yoluyla aile bireyinin fiziksel, cinsel ve psikolojik bütünlüğüne zarar verecek her türlü davranışa'' denmektedir ve bu tanıma göre ''kanunda bahsedilen aile kavramı, aynı çatı altında oturmak kaydı ile eşler (karı-koca), çocuklar, kayınvalide, kayınpeder; görümce, gelin, elti, amca, dayı, hala, teyze, enişte vs.''yi kapsamaktadır. Aile-içi şiddet, aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birine karşı diğer aile bireylerinden birinin şiddet uygulamasıdır. aile içinde uygulanan şiddet türlerini şu şekilde açıklanmaktadır. FİZİKSEL ŞİDDET; Tokat atmak, dövmek, vurmak, itmek, ısırmak, kemiklerin kırmak, saç çekmek, tekmelemek, bıçak çekmek, yaralamak, yakmak, özel eşyalarına zarar vermek, ev/iş eşyalarına zarar vermek ve benzeri. SÖZEL ŞİDDET; Aşağılayıcı sözler söylemek, zaafları ile alay etmek, aşırı genellemeler yapmak, suçlamak, küfür etmek, küçük düşürmek, hakaret etmek, yüksek sesle bağırmak, eşi (kadını) çelişki içinde bırakmak, eşin (kadının) öz güvenini yitirmesine neden olmak. EKONOMİK ŞİDDET; Evin masraflarını karşılamamak; aile bireylerine gerekli olan harçlığı vermemek,; eşin (özellikle) kadının çalışmasına izin vermemek; çalışan eşin (kadının) parasını elinden almak; paranın ve mal/mülkün kontrolünü elinde bulundurmak; parayı nereye harcadığını kontrol etmek ve benzeri. CİNSEL ŞİDDET; Eşin (özellikle kadının) istemediği cinsel ilişkiye zorlamak; tecavüz etmek; eşin kabul edemeyeceği şekilde, cinsel içerikli imalar yapmak; çimdiklemek ve benzeri. PSİKOLOJİK ŞİDDET; Eş ile (kadınla) doğrudan iletişimi reddetmek, surat asmak; eşin (kadının) görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek; zaafları ile alay etmek; duygusal sömürü yapmak; eşin (kadının)kendine olan güvenini, saygısını yitirmesine yol açmak, eşin (kadının) hareket özgürlüğünü kısıtlamak; ailesiyle veya arkadaşlar ile görüşmesine izin vermemek ve benzeri. SOSYAL ŞİDDET; Eşi (kadını) başkalarının önünde sürekli küçük düşürmek, zaaflarıyla alay etmek, eşinin (kadının) davranışlarını kontrol etmek; başkalarının önünde devamlı eleştirmek; evden çıkmasına izin vermemek; sosyal ilişkilerini kısıtlayarak yalnız/desteksiz bırakmak; aşırı kontrol; katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak ve benzeri. Bu şiddet türlerine ek olarak teknolojinin yaygın kullanımı ile gündelik yaşamımıza giren dijital şiddet ve siber zorbalıklar gibi kavramlar da giderek önem kazanmaktadır. Teknolojik araçların, kadını kontrol altında tutmak ve toplum nezdinde aşağılamak, utandırmak gibi amaçlarla kullanılması şeklinde tanımlanabilecek dijital şiddet, diğer türleriyle de yakından ilişkilidir. Kadına yönelik şiddet bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasındadır. 1970'li yıllardan itibaren yapılan şiddet araştırmalarının önemli katkılarından biri 'güvenli', 'sıcak', 'sevgi dolu' gibi tanımlamalarla anılan 'aile'nin aslında toplumun en yoğun şiddet yaşanan kurumlardan biri olduğu gerçeğini ortaya koyması olmuştur.
Yorumlar
- 0 Yorum