Sosyoloji 1 Final 16. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Suçun kalıtımla ilişkisini kurmaya çalışan biyoloji temelli yaklaşımların temel sınırlılığı, aşağıdakilerden hangisidir?
Bütün çalışmaların ıslahhanelerde yapılması |
Bu yaklaşımın güncelliğini yitirmesi |
Kalıtımın suçlu olmaya etkisi konusunda ilişkisinin olmaması |
Bireylerin suçlu olma eğiliminin yeterince araştırılmaması |
Biyolojik yaklaşımın suçun önlenmesine ilişkin hiçbir çözüm sunmaması |
Suçun kalıtımla ilişkisini kurmaya çalışan biyoloji temelli yaklaşımlar, bilimsel açıdan doğruluğu ispatlanamamış tezler ortaya atmıştır. Beden tipi ile suç arasında genel bir ilişki olsaydı bile, kalıtımın etkisi konusunda hiçbir şey söylenemez. Kişiliğin herhangi bir özelliğinin kalıtımsal olarak edinildiğini ve bunun da suça yönelttiğini gösteren açık bir kanıt yoktur.
2.Soru
Etkileşimci yaklaşımın eğitim çalışmalarındaki temel kavramlarından ilki aşağıdakilerden hangisidir?
Etkileşimci yaklaşımın eğitim çalışmalarındaki temel kavramlarından ilki aşağıdakilerden hangisidir?
Toplumsal Roller |
Benlik |
Arkadaş ilişkileri |
Çalışma Hevesi |
Tipleştirme |
Etkileşimci yaklaşım diğer yaklaşımlar gibi insan davranışlarının bireyin kontrolü dışındaki güçler tarafından yönlendirildiğini ve belirlendiğini kabul etmezler. İnsan davranışlarını açıklayabilmek için insanların öznel durumlarının ve dış uyarıcılara yükledikleri anlamların dikkate alınması gerektiğini savunurlar.
Etkileşimci yaklaşımın eğitim çalışmalarındaki temel kavramlarından ilki benlik kavramıdır. Benlik, diğer kişilerle etkileşim sonucu üretilir. Bir öğrencinin benlik kavramı diğer öğrencilerle ve öğretmenleriyle olan etkileşimiyle şekillenir.
Etkileşimcilerin kullandığı ikinci önemli kavram toplumsal rollerdir. Okulda öğrencilerin ve öğ- retmenlerin toplumsal rolleri açık ve net olmakla birlikte, etkileşimcilere göre bu roller sabit ve değişmez değildir.
Etkileşimciler tarafından kullanılan diğer bir kavram tipleştirmedir. Öğretmenlerin öğrencile- rinin davranışlarını anlamak için kullandıkları bir yoldur. Hargreaves, Hester ve Mellor’un ça- lışmasında öğretmenlerin okulun ilk yılında öğrencilerini tanımak için geliştirdikleri tipleştirme stratejisini incelemiştir.
3.Soru
Batı toplumlarında ortaya çıkmış “bir meta olarak çalışma” anlayışının diğer toplumların da takip etmesi gereken tek geçerli ve doğru anlayış olduğunu iddia eden başta hangi 'okullar' olmak üzere çeşitli kuramlar ortaya atılmıştır?
Batı toplumlarında ortaya çıkmış “bir meta olarak çalışma” anlayışının diğer toplumların da takip etmesi gereken tek geçerli ve doğru anlayış olduğunu iddia eden başta hangi 'okullar' olmak üzere çeşitli kuramlar ortaya atılmıştır?
Sanayi Okulları |
Kapitalizm Okulları |
Modernleşme Okulu |
Sosyoloji Okulu |
Toplum Okulları |
Batı toplumlarında ortaya çıkmış “bir meta olarak çalışma” anlayışının diğer toplumların da takip etmesi gereken tek geçerli ve doğru anlayış olduğunu iddia eden başta Modernleşme Okulu olmak üzere çeşitli kuramlar ortaya atılmıştır.
Doğru cevap C seçeneğidir.
4.Soru
I- Toplumsal ilişkiler ağı
II- Toplumsal kurumlar
III- Birey ve grup davranışları
IV -Toplumsal değerlerin tarihsel olarak geçirdiği farklılaşma
Aşağıdaki hangi seçenekte toplumsal değişme süreçleri doğru olarak verilmektedir?
Yalnız IV |
I ve II |
III ve IV |
I-II ve III |
I-II-III ve IV |
Toplumsal değişme toplumun yapısını oluşturan toplumsal ilişkiler ağının, toplumsal kurumların, birey ve grup davranışlarının, toplumsal norm ve değerlerin tarihsel olarak geçirdiği farklılaşma ve dönüşümün sürecidir. Doğru cevap E'dir.
5.Soru
I. Taklit
II. Taktik
III. Grup Oyunları
IV. Oyun
Yukarıdakilerden hangileri benliğin aşamalarıdır?
I-II |
I-II-III |
I-IV |
II-III |
I-III-IV |
Benlik, üç aşamadan oluşmaktadır. Bunlar taklit, oyun ve grup oyunları aşamalarıdır.
6.Soru
Toplumsallaşmada dilin önemine vurgu yapan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Psikanalitik yaklaşım |
Sembolik etkileşimci yaklaşım |
Marksist yaklaşım |
İşlevselci yaklaşım |
Çatışmacı yaklaşım |
George Herbert Mead sembolik etkileşim kuramının yaratıcısıdır. Toplumsallaşmada dilin önemine vurgu yapar. Sembollerden oluşan dil, düşünce hatta bilinç, toplumsallaşmanın ürünüdür. İnsanlar dil yoluyla toplumsal etkileşime girer. Doğru cevap B'dir.
7.Soru
Merton'un sınıflandırmasına göre, toplumsal bakımdan öne çıkarılan değerler ile bunlara erişmek için kullanılacak araçların sınırlı olması durumunda toplum tarafından onaylanan değerleri kabul etmekle birlikte, bunları izlemek için yasadışı ya da meşru olmayan araçları kullanmaya yönelen grup aşağıdakilerden hangisidir?
Yenilikçiler |
Uyum gösterenler |
Törenciler |
Geri çekilenler |
Başkaldıranlar |
Merton, toplumsal bakımdan öne çıkarılan değerler ile bunlara erişmek için kullanılacak araçların sınırlı olması arasındaki gerilimlere gösterilen beş olası tepkiyi belirlemektedir: Uyum gösterenler, başarıya ulaşsınlar ulaşmasınlar hem genel olarak benimsenmiş değerleri hem de bunları gerçekleştirmek için kullanılacak geleneksel araçları kabul ederler. Yenilikçiler, toplum tarafından onaylanan değerleri kabul etmekle birlikte, bunları izlemek için yasadışı ya da meşru olmayan araçları kullanırlar. Törenciler, bu ölçülerin gerisindeki değerlere ilişkin bakışlarını yitirdikleri halde, toplumsal olarak kabul edilen ölçülere uyum gösterirler. Geri çekilenler, rekabetçi bakış açısını tümden yitirmişlerdir; bu yüzden hem baskın değerleri hem de bunlara erişmek için kullanılacak onaylanmış araçları yadsırlar. Son olarak, başkaldıranlar hem var olan değerleri hem de araçları yadsırlar; ancak, toplumsal sistemi yeniden kurmak ve bu değerlerle araçların yerine yenilerini koymak da isterler.
8.Soru
‘Kalem ittiriciler’, aşağıdaki gruplardan hangisini tanımlar?
Kol gücüyle çalışanları |
Zihin emeği kullananları |
Okul-karşıtı kültürü benimseyen öğrencileri |
Atölye kültürünü benimseyenleri |
İşçi sınıfı kökenli öğrenciler |
‘Kalem ittiriciler’, zihin emeği kullananları tanımlar.
9.Soru
Erkek egemen kurumların, kadınların doğurganlık gücü ile ilgili kurallar koymasına ne ad verilir?
Kurumsallaştırılmış denetim |
Töre |
Ahlak kuralları |
Mevzuat |
Aile içi psikolojik şiddet |
Erkek egemen kurumların, kadınların doğurganlık gücü ile ilgili kurallar koymasına ‘kurumsallaştırılmış denetim’ adı verilir (2003: 4).
10.Soru
Engels ' a göre tek eşli çekirdek ailenin oluşum nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla |
Devletin ortaya çıkmasıyla |
Yasaların oluşturulmasıyla |
Yerleşik düzene geçilmesiyle |
Maddi sorunların ortaya çıkmasıyla |
Friedrich Engels’in 1884 yılında yayımlanan Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni adlı kitabı, Marksist bakış açısı ile aile üzerine yapılmış en erken çalışma olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmasında Engels, ailenin kökeni ve zaman içindeki evrimini araştırmıştır. Engels, tek eşli çekirdek ailenin, özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte geliştiğini ileri sürmektedir. Tek eşli çekirdek aile, özellikle üretim araçlarının özel mülkiyeti ve devletin ortaya çıkmasıyla birlikte gelişmiştir. Devlet, özel mülkiyetin korunması için yasaları kurumsallaştırmış ve tek eşli evlilik kurallarını yürürlüğe koymuştur. Bu evlilik biçimi ve aile, erkeklerin sahip olduğu özel mülkiyetin, varislerine miras yoluyla geçmesi ve bu mirasçıların meşruiyetinin kesinliğinin sağlanması için geliştirilmiştir. Doğru cevap A'dır.
11.Soru
Ailede, aile arasında güç ilişkilerinin bozulması sonucu ne olabilir?
Ailede kaynaklar adil paylaşılır |
Ailede bireyler arası iletişim güçlenir |
Aile-içi ilişkiler dengelenir |
Aile-içi ilişkiler desteklenir |
Aile-içi şiddet yaşanır |
Aile-içi şiddet, aile üyeleri arasında var olan güç ilişkilerinin önemli bir göstergesidir. Ecevit'e göre, kadın ve aile üzerinde yapılan araştırmalar, farklı bakış açıları geliştirerek aile-içi ilişkilerin, her zaman dengeli ve destekleyici ilişkiler olmadığını göstermiş ve kontrol, çatışma, şiddet ve eşitsizlik kavramlarının da aileyi tanımlamada belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır.: Aile, kaynakların adil paylaşılmadığı, güç dengesinin kadın aleyhine bozulduğu, kocaların, karıları üzerinde otorite kullandığı ve kontrol sağladığı bir kurum da olabilmektedir. Aile-içi şiddet ''aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birinin, diğer aile bireylerine karşı, tehdit, aşağılama, sözlü ya da fiziksel saldırı yoluyla aile bireyinin fiziksel, cinsel ve psikolojik bütünlüğüne zarar verecek her türlü davranışa'' denmektedir ve bu tanıma göre ''kanunda bahsedilen aile kavramı, aynı çatı altında oturmak kaydı ile eşler (karı-koca), çocuklar, kayınvalide, kayınpeder; görümce, gelin, elti, amca, dayı, hala, teyze, enişte vs.''yi kapsamaktadır. Aile-içi şiddet, aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinden birine karşı diğer aile bireylerinden birinin şiddet uygulamasıdır. aile içinde uygulanan şiddet türlerini şu şekilde açıklanmaktadır. FİZİKSEL ŞİDDET; Tokat atmak, dövmek, vurmak, itmek, ısırmak, kemiklerin kırmak, saç çekmek, tekmelemek, bıçak çekmek, yaralamak, yakmak, özel eşyalarına zarar vermek, ev/iş eşyalarına zarar vermek ve benzeri. SÖZEL ŞİDDET; Aşağılayıcı sözler söylemek, zaafları ile alay etmek, aşırı genellemeler yapmak, suçlamak, küfür etmek, küçük düşürmek, hakaret etmek, yüksek sesle bağırmak, eşi (kadını) çelişki içinde bırakmak, eşin (kadının) öz güvenini yitirmesine neden olmak. EKONOMİK ŞİDDET; Evin masraflarını karşılamamak; aile bireylerine gerekli olan harçlığı vermemek,; eşin (özellikle) kadının çalışmasına izin vermemek; çalışan eşin (kadının) parasını elinden almak; paranın ve mal/mülkün kontrolünü elinde bulundurmak; parayı nereye harcadığını kontrol etmek ve benzeri. CİNSEL ŞİDDET; Eşin (özellikle kadının) istemediği cinsel ilişkiye zorlamak; tecavüz etmek; eşin kabul edemeyeceği şekilde, cinsel içerikli imalar yapmak; çimdiklemek ve benzeri. PSİKOLOJİK ŞİDDET; Eş ile (kadınla) doğrudan iletişimi reddetmek, surat asmak; eşin (kadının) görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek; zaafları ile alay etmek; duygusal sömürü yapmak; eşin (kadının)kendine olan güvenini, saygısını yitirmesine yol açmak, eşin (kadının) hareket özgürlüğünü kısıtlamak; ailesiyle veya arkadaşlar ile görüşmesine izin vermemek ve benzeri. SOSYAL ŞİDDET; Eşi (kadını) başkalarının önünde sürekli küçük düşürmek, zaaflarıyla alay etmek, eşinin (kadının) davranışlarını kontrol etmek; başkalarının önünde devamlı eleştirmek; evden çıkmasına izin vermemek; sosyal ilişkilerini kısıtlayarak yalnız/desteksiz bırakmak; aşırı kontrol; katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak ve benzeri. Bu şiddet türlerine ek olarak teknolojinin yaygın kullanımı ile gündelik yaşamımıza giren dijital şiddet ve siber zorbalıklar gibi kavramlar da giderek önem kazanmaktadır. Teknolojik araçların, kadını kontrol altında tutmak ve toplum nezdinde aşağılamak, utandırmak gibi amaçlarla kullanılması şeklinde tanımlanabilecek dijital şiddet, diğer türleriyle de yakından ilişkilidir. Kadına yönelik şiddet bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasındadır. 1970'li yıllardan itibaren yapılan şiddet araştırmalarının önemli katkılarından biri 'güvenli', 'sıcak', 'sevgi dolu' gibi tanımlamalarla anılan 'aile'nin aslında toplumun en yoğun şiddet yaşanan kurumlardan biri olduğu gerçeğini ortaya koyması olmuştur.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi işlevselci bakış açısı temelinde gelişen klasik aile sosyolojisinin, 1960’lı yılların ikinci yarısına kadar ilgilendiği temel alanlardan birisi değildir?
ailenin evrenselliği |
ailenin işlevselliği |
ailenin öznelliği |
ailenin rolleri |
aile ve sanayileşme ilişkisi |
İşlevselci bakış açısı temelinde gelişen
klasik aile sosyolojisi, 1960’lı yılların ikinci yarısına kadar çalışmalarını üç temel ilgi alanı üzerinde
odaklanarak yürütmüştür (Ecevit, 1993). Bunlardan biri ailenin evrenselliği, diğeri ailenin işlevselliği ve rolleri, sonuncusu ise aile ve sanayileşme
arasındaki ilişkidir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kültürün manevi ögelerinden biridir?
Anıtlar |
İnançlar |
Antik kentler |
Teknolojik araçlar |
Binalar |
Kültürün manevi ögeleri, toplumun yaşamını düzenleyen değer, inanç, sembol, dil ve normlardan meydana gelmektedir. Ayrıca yasa, gelenek, görenek ve ahlak kuralları da bunlara dâhil edilebilir.
14.Soru
Hargreaves, Hester ve Mellor'un öğrencileri tanıyabilmek için tipleştirmenin ilk aşamasında aşağıdakilerden hangisine yer verilmez?
Disipline ne derece uydukları |
Çocukların aile yaşantıları |
Diğer çocuklarla olan ilişkileri |
Sapkın davranışlarda bulunup bulunmadıkları |
Öğrencilerin görünüşleri |
Birinci aşamada öğretmenler öğrencilerini tanıyabilmek için çeşitli ölçütler kullanırlar. Bu ölçütler;
1. Öğrencilerin görünüşleri,
2. Disipline ne derece uydukları,
3. Çalışma hevesi ve yeteneği,
4. Hoşlanılabilir olup olmamaları,
5. Diğer çocuklarla olan ilişkileri,
6. Kişilikleri,
7. Sapkın davranışlarda bulunup bulunmadıklarıdır.
15.Soru
“Kapitalizmin ulusal temelden ziyade artık küresel çapta örgütlenmiş olduğu, egemen olan merkezdeki bölgelerin ileri sanayi sistemlerini geliştirip çevre ülkelerinin hammaddelerini sömürdüğü, modern dünyanın uluslararası bir ekonomik düzen ve değişik siyasal sistemlerle kök saldığı” görüşünü savunan kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Evrimci Kuram |
İşlevselci Kuram |
Bağımlılık Kuramı |
Dünya Sistem Kuramı |
Yapısalcı Kuram |
Dünya Sistem Kuramı
16.Soru
Çatışmacı yaklaşıma göre kapitalist toplumlarda eğitimin temel rolü aşağıdakilerden hangisidir?
Toplumda paylaşılan değerleri aktarmak |
Bağımsız kişilik geliştirmek |
İşgücünü yeniden üretmek |
Demokrasiye hizmet etmek |
Toplumsal dayanışmayı artırmak |
Çatışmacı yaklaşıma göre kapitalist toplumlarda eğitimin temel rolü işgücünü yeniden üretmektir.
17.Soru
"Dinî Hayatın İlkel Biçimleri" isimli kitabıyla dinî inancın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmayı reddederek “Yanlış din yoktur. Hepsi kendi tarzlarında doğrudur, farklı yollarla olsa da hepsi insan varlığının verili koşullarına yanıttır” diyen düşünür kimdir?
Emile Durkheim |
Karl Marks |
Teodor W. Adorno |
Talcott Parsons |
Georg Simmel |
Dilimize Dinî Hayatın İlkel Biçimleri (1912) olarak çevrilen kitabında Emile Durkheim, dinî inancın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmayı reddederek “Yanlış din yoktur. Hepsi kendi tarzlarında doğrudur, farklı yollarla olsa da hepsi insan varlığının verili koşullarına yanıttır” demektedir. Durkheim’a göre din, hatalı inançlar üzerine kurulu olmayıp insanın anlam gereksinimine cevap vermektedir. Dolayısıyla bireysel değil toplumsal ve kolektif niteliktedir; inanç ve bilgiden ziyade sembol ve ritüelle ilgilidir. Durkheim’a göre sosyolojinin işi, dinî düşünce ve pratiklerin bağlı olduğu temel biçimlerin mevcut nedenlerini bulmaktır.
Bu nedenle doğru yanıt A'dır.
18.Soru
Suçluluğu erken dönem çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimlerle ilişkilendiren yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Sosyolojik yaklaşım |
Biyolojik yaklaşım |
Psikolojik yaklaşım |
Psikoanalitik yaklaşım |
Kültürel yaklaşım |
Suçluluğu, biyolojik yaklaşımlar beden tipiyle; psikolojik yaklaşımlar kişilikle, sosyolojik yaklaşımlar ise toplumsal,kültürel ve ekonomik yapı, toplumdaki güç ve iktidar ilişkileri gibi unsurlarla ilişkilendirir. Suçluluğun erken dönem çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimlerle ilgili olduğunu öne süren yaklaşım ise psikoanalitik yaklaşımdır. Doğru cevap D'dir.
19.Soru
Yapısal kişilik kuramını ortaya atan filozof aşağıdakilerden hangisidir?
Mead |
Freud |
Hegel |
Konfüçyüs |
Kant |
Toplumsallaşma süreci ile ilgili olarak Sigmund Freud’un yapısal kişilik kuramı en önemli kuramlardan biridir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Taylor’un bilimsel yönetim anlayışının temel unsurları arasında değildir?
En iyi yöntem günlük üretimi en yüksek ortalama düzeye çıkaran yöntem anlayışıdır. |
İşçiler, her iki el hareketlerini anında doğal olarak yapabilir hale gelmelidir. |
İşi en iyi biçimde ve en hızlı bir biçimde yapabilmesi için işçiyi özendirilmelidir. |
İşçi standart üretim düzeyine eriştiği zaman günlük ücret dışında belli bir ek prim verilerek motive edilmelidir. |
İşçi birden fazla iş yapabilecek şekilde eğitilmelidir. |
Taylor’un bilimsel yönetim anlayışının temel unsurları şu şekilde sıralanmaktadır:
• Bir işi yapmak için “en iyi tek” yolu bulmak amacıyla zaman ve yöntem araştırmasını kullanın. En iyi yöntem günlük üretimi en yüksek ortalama düzeye çıkaran yöntem anlayışıdır.
• İşçiler, her iki el hareketlerini anında doğal olarak yapabilir hale gelmelidir.
• İşi en iyi biçimde ve en hızlı bir biçimde yapabilmesi için işçiyi özendirin. Bu amaçla bütün aletlerin yerleri sabit ve tanımlanmış olmalıdır.
• İşçiye verilen ücret ile onun performansı arasında yakın ilişki olmalıdır. İşçi standart üretim düzeyine eriştiği zaman günlük ücret dışında belli bir ek prim verilerek motive edilmelidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ