Sosyoloji 2 Deneme Sınavı Sorusu #918619
Aşağıdakilerden hangisi bir kabus temsili olarak kimlik politikaları ile ilgili yanlış bir ifade içermektedir?
Birey kimlik politikalarınca bir kimlikle katı bir biçimde özdeşleşmeye mahkum edilmektedir. |
Kimlik politikaları bireyin kendi aklı istikametinde kendince yol almasının önüne geçmektedir. |
Kimlik politikaları sonucunda standartlaşma azalmış ve küçük birimler yok olmuştur. |
Kimlik temelli toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine ciddi anlamda katkı sağlamıştır. |
Toplumsal dönüşüm için evrensel bir ufkun ortaya konmasını engellemiştir. |
Kimlik politikaları farklı kolektif kimlikler arasındaki ya da devlet ile kolektif kimlikler arasındaki iletişim kanallarını hızla kapatma eğilimi içine girmeleri sebebi ile büyük bir hayal kırıklığı yaratmışlardır. Bunun temel sebebi, dinsel, etnik ve cinsiyete dayalı kimliklerin, yer yer tarihsel gerçekliğin içinde inşa edildikleri ve bir tesadüfün olumsallığın) ürünü oldukları, yani kendilerine herhangi bir biçimde “özsellik” atfedilemeyeceği hâlde, sorgulanamaz, değeri kendinden menkul, sabit ve mutlak bir “öz”ü temsil etmeye başlamalarıdır. Bir başka biçimde söylenirse, başkaları ile iletişim kurmak yerine, kimlik temelli yeni sosyal hareketlerin ya da cemaatlerin kendi içlerine kapanmaları, sadece kendi çıkarları ve değerleri uğruna mücadele etmeleri köklü bir toplumsal dönüşüm için evrensel bir ufkun ortaya konmasını engellemiştir. Dahası, devlet ile cemaatler arasındaki ya da cemaatlerin kendi aralarındaki ilişkilerin barışçıl bir zeminde inşa edilmesini engellemiştir. Her biri kısa bir süre içinde çatışma üretim mekanizmaları hâline gelmişlerdir. Çok kültürlü bir toplumda bir arada yaşayabilmenin mümkün yollarını göstermeye hizmet etmek yerine, kimlik temelli yeni toplumsal hareketler, toplumsal kutuplaşmanın ve çatışmaların derinleşmesine ciddi anlamda katkı sağlamışlardır. İkinci olarak, kimlik politikalarının dile getirdikleri farklılık talepleri (veya otantiklik iddiaları), kimlikler arasındaki sınırları esnetmeye değil büyütmeye hizmet eder hâle gelmiştir. Cemaatler kendi içine kapalı birer örgütlenme hâline geldikçe, standartlaşmanın hem niteliksel hem de niceliksel olarak geriletilmesine değil, yoğunlaşmasına yol açmışlardır. Bir bakıma, standartlaşma azalmamış, sadece daha küçük birimler hâlinde küçülerek çoğalmıştır. Üçüncü olarak, kimlik politikalarının birey üzerindeki olumsuz yansımalarına da özellikle dikkat etmek gerekir. Kimlik politikalarının standartlaştırıcı, homojenleştirici bir mekanizma olarak öne çıkması, bireylerin bir kimlikle radikal bir biçimde özdeşleşmesini zorunlu hâle getirmiştir. Yani bireysel özgürlüklerin, bireyin kendi aklı istikametinde kendince yol almasının katı bir biçimde önüne geçilmiştir. Birey, özdeşleşmeye ve bir kimliğe mutlak aidiyete mahkum edilmiştir. Bireyin kimlik politikalarınca bir kimlikle katı bir biçimde özdeşleşmeye mahkum edilişinin bir başka yansıması bireyin sahip olduğu çoğul kimliklerinin üzerinin örtülerek sadece birinin öne çıkmasında görülür. Aynı anda pek çok kimliğe sahiptir birey. Dinî, etnik ya da cinsel kimlikleri vardır. Fakat kimlik politikaları bireye bu kimliklerden sadece birini öne çıkarmasını emreder. Bireyin kendi içindeki çoğulluğunu reddeder. Onun kimliğini tek bir unsura sabitler. Örneğin, feminist iseniz kadın olmaktan, Katalan milliyetçisi iseniz Katalan olmaktan başka çareniz yoktur.
Yorumlar
- 0 Yorum