Sosyoloji 2 Final 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
İkili iş gücü piyasası yaklaşımına göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Göçün en önemli sebebi olarak, göç veren yoksul ülkelerdeki itme etkileri gösterilebilir. |
Gelişmiş ülkeler dinamik ekonomik yapıları nedeniyle sürekli olarak iş gücüne ihtiyaç duyar. |
İş gücü piyasası, yerli ve yabancı işlerden oluşan iki ayrı sektörden oluşur. |
Gelişmiş ülkelerde yerli işçilerin yapmak istemediği düşük statülü işleri, göçmen işçiler yapar. |
Göç, modern ve gelişmiş sanayi toplumlarının yapısal ihtiyaçlarıyla ilişkilidir. |
Gelişmiş ülkeler dinamik ekonomik yapıları nedeniyle sürekli olarak iş gücüne ihtiyaç duyar. Göç, göç veren yoksul ülkelerdeki itme etkilerinden değil (düşük ücretler veya yüksek işsizlik vb.) göç alan gelişmiş ülkelerdeki çekme etkilerinden (kronik ve kaçınılmaz bir yabancı işçi gereksinimi) kaynaklanır (Massey vd., 2014). Sonuç olarak, ikili iş gücü piyasası yaklaşımı, göçü modern ve gelişmiş sanayi toplumlarının yapısal ihtiyaçlarıyla ilişkilendirmiş ve esas olarak göç hareketlerini gelişmiş ülkelerin iş gücü ihtiyacına dayandırmıştır. Cevap A şıkkıdr.
2.Soru
Para cezası, rütbe yükseltme ya da işten kovma gibi ödül ya da ceza mekanizmaları, hangi iktidar kaynağına dayalı iktidar ilişkilerinde sıkça başvurulan tekniklerdir?
Fiziksel kaynak |
Kültürel kaynak |
Bireysel kaynak |
Ekonomik kaynak |
Sembolik kaynak |
Ekonomik Kaynak
İktidar tesis etmeyi mümkün kılan diğer bir araç ekonomik kaynaktır. Ekonomik kaynaklara sahip olanların iktidar elde etmeleri ve elde ettikleri iktidarlarını muhafaza etmeleri her zaman daha kolaydır. Bu kişiler, iktidarı elde etmelerini mümkün kılan ekonomik kaynakları dağıtma ve belli birey ya da grupları yararlandırma yoluna gidebilirler. Ekonomik kaynağa dayalı olarak iktidar ilişkilerinde başvurulan diğer bir yöntem de rütbe, makam, ödül gibi avantajların dağıtılmasıdır. Örneğin, işveren ile işçi, babasından harçlık alan çocuk ile baba arasındaki iktidar ilişkisinin kaynağı, önemli ölçüde ekonomiktir. Bu iktidar ilişkisinde zor kullanma yoktur; ama ekonomik yaptırımlar vardır. Para cezası, rütbe yükseltme ya da işten kovma gibi ödül ya da ceza mekanizmaları, bu kaynağa dayalı iktidar ilişkilerinde sıkça başvurulan tekniklerdir.
3.Soru
Modern anlamdaki nüfus sayımı ilk olarak hangi ülkede ve yılda başlamıştır?
İsveç-1749
|
İsveç-1790
|
ABD-1790
|
ABD-1830
|
Belçika-1749
|
4.Soru
Göçün, sermaye ve emeğin eşitsiz coğrafi dağılımından kaynaklandığını savunan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Neoklasik Makro Göç Yaklaşımı |
İkili İş Gücü Piyasası Yaklaşımı |
Dünya Sistemleri Kuramı |
Profesyonel Göçmenlerin Yeni Ekonomisi Teorisi |
Göç Ağları Teorisi |
Neoklasik Makro Göç Yaklaşımı
1960’lı yıllarda Ranis, Fei ve Todaro’nun öncülüğünde geliştirilen ve neoklasik iktisat teorisinden esinlenen bu teorinin göçün yapısal belirleyicileri üzerinde odaklanan yaklaşımına göre göç, sermaye ve emeğin eşitsiz coğrafi dağılımından kaynaklanır. Buna göre, farklı bölgeler arasında ekonomik eşitsizliğin var olması bile tek başına göç akışlarının oluşması için yeterli olur. Uzun dönemde, ekonomik dengenin oluşmasına yol açan bu tür göçler, ücret ve koşulların gelişmemiş ve gelişmiş bölgelerde eşitlenmesine yardımcı olur.
5.Soru
"Dışlama ve dâhil etme, etnisitenin ilk eylemidir." Bu görüş aşağıdakilerden hangisine aittir?
Barth |
Eriksen |
Fenton |
Schutz |
Weber |
Dışlama ve dâhil etme, Eriksen’e göre, etnisitenin ilk eylemidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir kabus temsili olarak kimlik politikaları ile ilgili yanlış bir ifade içermektedir?
Birey kimlik politikalarınca bir kimlikle katı bir biçimde özdeşleşmeye mahkum edilmektedir. |
Kimlik politikaları bireyin kendi aklı istikametinde kendince yol almasının önüne geçmektedir. |
Kimlik politikaları sonucunda standartlaşma azalmış ve küçük birimler yok olmuştur. |
Kimlik temelli toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine ciddi anlamda katkı sağlamıştır. |
Toplumsal dönüşüm için evrensel bir ufkun ortaya konmasını engellemiştir. |
Kimlik politikaları farklı kolektif kimlikler arasındaki ya da devlet ile kolektif kimlikler arasındaki iletişim kanallarını hızla kapatma eğilimi içine girmeleri sebebi ile büyük bir hayal kırıklığı yaratmışlardır. Bunun temel sebebi, dinsel, etnik ve cinsiyete dayalı kimliklerin, yer yer tarihsel gerçekliğin içinde inşa edildikleri ve bir tesadüfün olumsallığın) ürünü oldukları, yani kendilerine herhangi bir biçimde “özsellik” atfedilemeyeceği hâlde, sorgulanamaz, değeri kendinden menkul, sabit ve mutlak bir “öz”ü temsil etmeye başlamalarıdır. Bir başka biçimde söylenirse, başkaları ile iletişim kurmak yerine, kimlik temelli yeni sosyal hareketlerin ya da cemaatlerin kendi içlerine kapanmaları, sadece kendi çıkarları ve değerleri uğruna mücadele etmeleri köklü bir toplumsal dönüşüm için evrensel bir ufkun ortaya konmasını engellemiştir. Dahası, devlet ile cemaatler arasındaki ya da cemaatlerin kendi aralarındaki ilişkilerin barışçıl bir zeminde inşa edilmesini engellemiştir. Her biri kısa bir süre içinde çatışma üretim mekanizmaları hâline gelmişlerdir. Çok kültürlü bir toplumda bir arada yaşayabilmenin mümkün yollarını göstermeye hizmet etmek yerine, kimlik temelli yeni toplumsal hareketler, toplumsal kutuplaşmanın ve çatışmaların derinleşmesine ciddi anlamda katkı sağlamışlardır. İkinci olarak, kimlik politikalarının dile getirdikleri farklılık talepleri (veya otantiklik iddiaları), kimlikler arasındaki sınırları esnetmeye değil büyütmeye hizmet eder hâle gelmiştir. Cemaatler kendi içine kapalı birer örgütlenme hâline geldikçe, standartlaşmanın hem niteliksel hem de niceliksel olarak geriletilmesine değil, yoğunlaşmasına yol açmışlardır. Bir bakıma, standartlaşma azalmamış, sadece daha küçük birimler hâlinde küçülerek çoğalmıştır. Üçüncü olarak, kimlik politikalarının birey üzerindeki olumsuz yansımalarına da özellikle dikkat etmek gerekir. Kimlik politikalarının standartlaştırıcı, homojenleştirici bir mekanizma olarak öne çıkması, bireylerin bir kimlikle radikal bir biçimde özdeşleşmesini zorunlu hâle getirmiştir. Yani bireysel özgürlüklerin, bireyin kendi aklı istikametinde kendince yol almasının katı bir biçimde önüne geçilmiştir. Birey, özdeşleşmeye ve bir kimliğe mutlak aidiyete mahkum edilmiştir. Bireyin kimlik politikalarınca bir kimlikle katı bir biçimde özdeşleşmeye mahkum edilişinin bir başka yansıması bireyin sahip olduğu çoğul kimliklerinin üzerinin örtülerek sadece birinin öne çıkmasında görülür. Aynı anda pek çok kimliğe sahiptir birey. Dinî, etnik ya da cinsel kimlikleri vardır. Fakat kimlik politikaları bireye bu kimliklerden sadece birini öne çıkarmasını emreder. Bireyin kendi içindeki çoğulluğunu reddeder. Onun kimliğini tek bir unsura sabitler. Örneğin, feminist iseniz kadın olmaktan, Katalan milliyetçisi iseniz Katalan olmaktan başka çareniz yoktur.
7.Soru
Toplum birey ile karşılaştırıldığında daha önceliklidir. Yani toplum, bireylerin eylemlerinin toplamından çok daha fazlasını temsil eder. Dahası, bireylerin eylemlerinin önüne koyduğu sınırlar ile onu belirler.
Yukarıdaki paragrafta toplum ve birey hakkındaki görüşleri kısaca özetlenen düşünür hangisidir?
Edmund Husserl |
Emile Durkheim |
Charles H. Cooley |
Karl Marx |
Auguste Comte |
Emile Durkheim’ın yapısal işlevselciliğinde en yalın ifadesini bulur. Durkheim’a göre toplum birey ile karşılaştırıldığında daha önceliklidir. Yani, toplum, bireylerin eylemlerinin toplamından çok daha fazlasını temsil eder. Dahası, bireylerin eylemlerinin önüne koyduğu sınırlar ile onu belirler (Giddens, 2008, s. 143). Bu sınırlara, o, toplumsal yapı adını veriyor. Bu temel görüşten hareket edildiğinde, bireyin hem kimliğinin hem de diğer özelliklerinin mutlak surette toplum tarafından belirlendiğini vurgulamak gerekir.
8.Soru
Neoklasik mikro göç teorisine aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Bu modelin merkezî kavramı “insan sermayesidir”. |
Bireyler, maliyet/kâr analizi yaparak daha yüksek kazanç elde etmek için göç eder. |
Göçmenler, tahmin ettikleri beklenen getirilerinin en yüksek olduğu yere göç ederler. |
Göçmenleri, göç maliyetleri gibi maddi maliyetler psikolojik maliyetlerden daha çok yorar. |
İnsanlar becerilerini ve bilgilerini en üretken olabilecekleri yere taşımayı seçerler. |
İnsanlar becerilerini ve bilgilerini en üretken olabilecekleri yere taşımayı seçerler; ancak daha yüksek ücretlere ulaşmadan göze almaları ve göğüslemeleri gereken bazı maliyetler vardır. Bu, seyahat etmenin maddi maliyeti, göç ederken ve iş ararken hayatı idame
ettirmenin maliyeti, yeni bir dil ve kültürü öğrenme çabası, yeni emek piyasasına uyumda
yaşanan zorluklar ve eski bağları koparıp yeni ilişkiler kurmanın psikolojik maliyetlerini
kapsar. Potansiyel göçmenler, alternatif uluslararası yerlere taşınmanın fayda ve maliyetlerini hesaplarlar ve belirli bir zaman zarfında tahmin ettikleri beklenen getirilerinin en yüksek olduğu yere göç ederler. Cevap D şıkkıdır.
9.Soru
"Profesyonel Göçmenlerin Yeni Ekonomisi Teorisi"ne göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Rasyonel bir seçim olan göç kararı bireyin değil, aile stratejisinin önemli bir ögesidir. |
Göç, gelişen dünyadaki kapitalist pazar ilişkilerinin doğal bir sonucudur. |
Göç, göç alan gelişmiş ülkelerdeki çekme etkilerinden kaynaklanır. |
Göçmenler, tahmin ettikleri beklenen getirilerinin en yüksek olduğu yere göç ederler. |
Göç, sermaye ve emeğin eşitsiz coğrafi dağılımından kaynaklanır. |
Profesyonel Göçmenlerin Yeni Ekonomisi Teorisi kuramına göre, rasyonel bir seçim olan göç kararı bireyin değil, aile stratejisinin önemli bir ögesidir. Göç iki ülke arasındaki ücret farklarının değil, güvensizlik, göreli yoksulluk, risk azaltma ve gelir kaynaklarını farklılaştırma gibi çeşitli faktörlerin sonucudur. Cevap A şıkkıdır.
10.Soru
Karar verme süreçleri teknik uzmanların elindedir. Sadece bilgi, deneyim ve yetenek sahibi bilim insanlarının, örneğin mühendisler veya teknisyenlerin yönetim kademelerinde yer aldıkları bu yönetim biçiminde devletin, ekonominin ve sanayinin idare edilmesi süreçlerinden siyasetçiler dışlanmışlardır.
Yukarıda açıklanan kavram hangisidir?
Teknokrasi |
Hegemonya |
İktidar |
Karizmatik otorite |
Yasal-Ussal Otorite |
Bir yönetim biçimi olarak teknokraside tüm karar verme süreçleri teknik uzmanların elindedir. Sadece bilgi, deneyim ve yetenek sahibi bilim insanlarının, örneğin mühendisler veya teknisyenlerin yönetim kademelerinde yer aldıkları bu yönetim biçiminde devletin, ekonominin ve sanayinin idare edilmesi süreçlerinden siyasetçiler dışlanmışlardır.
11.Soru
Göç etmek, sığınmacılık, turist olarak seyahat etmek gibi tutumlar küreselleşmenin hangi boyutu içinde yer almaktadır?
Kültürel boyut
|
İnsani boyut
|
Siyasi boyut
|
Ekonomik boyut
|
Politik boyut
|
12.Soru
Irk kavramı, başlangıçta daha çok fiziksel ve fizyolojik özellikleri merkeze alarak insan topluluklarını hangi emellerini meşrulaştırmak için sınıflandırma çabasının bir ürünüdür?
Emperyalizm |
Kapitalizm |
Küreselleşme |
Sanayileşme |
Sömürgecilik |
Irk kavramı, başlangıçta daha çok fiziksel ve fizyolojik özellikleri merkeze alarak insan topluluklarını sömürgeci emelleri meşrulaştırmak için sınıflandırma çabasının bir ürünüdür.
13.Soru
Görmezden gelinen, bastırılan toplumsal grupların tanınma arayışlarına imkân tanıması ve ikinci olarak küresel bir ekonomi ve kültürün yarattığı tahribatın önüne geçmeye yönelik arayışlara aracılık etmesi bakımından hangi politikaların yabancılaşmanın önüne geçici ve özgürleştirici bir potansiyeli içinde barındırdığı ifade edilmektedir?
Kimlik Politikaları |
Sınıfsal Politikalar |
Sosyal Politikalar |
Ulusal Politikalar |
Milliyetçi Politikalar |
Görmezden gelinen, bastırılan toplumsal grupların tanınma arayışlarına imkân tanıması ve ikinci olarak küresel bir ekonomi ve kültürün yarattığı tahribatın önüne geçmeye yönelik arayışlara aracılık etmesi bakımından kimlik politikaları yabancılaşmanın önüne geçici ve özgürleştirici bir potansiyeli içinde barındırmaktadır.
14.Soru
I Çatışmalara yönelik uyum ve işbirliğiII Kişisel amaçlara yönelik çalışmaIII İletişim halinde bulunulmasıYukarıdakilerden hangisi ya da hangileri örgüt öğelerinden biri değildir?
Yalnız I
|
Yalnız II
|
Yalnız III
|
I ve II
|
I ve III
|
15.Soru
Batı Avrupa ülkelerinin göçmen alımını durdurmasının ardından Türk öncü göçmenlerin evlilik yoluyla yaşadıkları ülkeye göçmen çekmeleri aşağıdaki hangi göç türünü örneklerdendir?
İç göç-uluslararası göç
|
Kalıcı göç-geçici göç
|
Zincirleme göç
|
Bireysel göç, grup göçü ve kitlesel göç
|
Gönüllü-gönülsüz göç
|
16.Soru
Dünya Göç Örgütü'nün verileri düşünüldüğünde yakın gelecekte Avrupa nüfusunun ne kadarı göçmenlerden oluşması beklenmektedir?
%10 |
%5 |
%15 |
%20 |
%11 |
Dünya Göç Örgütü’nün 2010 yılı raporundaki tahminler esas alınarak söylenirse, 2050 yılına kadar göçmenlerin 405 milyonu bulması beklenmektedir. Bununla birlikte, Avrupa’daki gelişmiş ülkelerin hepsinde nüfusun ortalama olarak % 10’u göçmenlerden oluşmaktadır.
17.Soru
Aşağıdaki görüşlerden hangisi Castells'e ait değildir?
Dinlere dayalı cemaat kimlikleri güç kazanmaktadır. |
Cemaat kimlikleri "direniş kimliği" olarak ön plana çıkmaktadır. |
Sınıflar arası fark gittikçe artmıştır. |
Etnik milliyetçilik ve dinsel fanatizm yıkıcı toplumsal harekettir. |
Feminist hareketler ve çevre hareketleri kurucu toplumsal haraketlerdir. |
Castells'e göre, sanayi kapitalizminin sınıfları ortadan kaybolduğuna göre, sınıf savaşımı da tarihin derinliklerine gömülmüştür.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangileri kollektif davranışlar arasında yer alır?I. KalabalıkII.ModaIII.DevrimIV.Reform
Yalnız I
|
I ve II
|
I, II ve III
|
I, II, III ve IV
|
III ve IV
|
19.Soru
"______ kendi ırkının diğer ırklardan üstün olduğu inancı ve buna eşlik eden davranış kalıplarıdır." Boşluğa hangisi gelmelidir?
Ayrımcılık |
Ön yargı |
Kalıp yargı |
Etnisite |
Irkçılık |
Irkçılık kendi ırkının diğer ırklardan üstün olduğu inancı ve buna eşlik eden davranış kalıplarıdır. Cevap E şıkkıdır.
20.Soru
"______ ait oldukları ve içinde özgün kültürel davranışlar sergiledikleri bir toplumda kendilerini diğer kolektif yapılardan farklılaştıran ortak özelliklere sahip olduğunu düşünen ya da başkaları tarafından bu gözle bakılan kişileri tanımlayan bir terimdir.” Boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Kalıp yargı |
Ön yargı |
Irk |
Etnisite |
Ayrımcılık |
Etnisite, ait oldukları ve içinde özgün kültürel davranışlar sergiledikleri bir toplumda kendilerini diğer kolektif yapılardan farklılaştıran ortak özelliklere sahip olduğunu düşünen ya da başkaları tarafından bu gözle bakılan kişileri tanımlayan bir terimdir. Cevap D şıkkıdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ