Temel İnsan Hakları Bilgisi 1 Deneme Sınavı Sorusu #1214595

Haberleşme hürriyetine ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi suçtur.

Haberleşmenin gizliliği esastır. 

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan tüm suçlar bakımından yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabilir. 

Hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgrafları denetime tâbi değildir.

Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.


Yanıt Açıklaması:

AY m. 22/1’de herkesin, haberleşme hürriyetine sahip olduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu belirtilmiş; AY m. 22/2’de de haberleşme hürriyetine, ancak milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı ile ya da gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yine bu sebeplere bağlı olarak kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri ile müdahalede bulunulabileceği; kararın yetkili merci tarafından verilmesi hâlinde yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması ve hâkimin de kararını kırksekiz saat içinde açıklaması gerektiği; aksi hâlde verilen kararın kendiliğinden kalkacağı (m. 22/2) hükme bağlanmıştır. Maddenin son fıkrasında da istisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşlarının kanunda belirtileceği öngörülmüştür. Örneğin, 13.12.2004 günlü, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 68. Maddesine göre, hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir. kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez ve hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez Ancak, hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgrafları denetime tâbi değildir. TCK m. 132’de kişiler arasındaki haberleşmenin ihlâli suç olarak düzenlenmiş; bu gizliliğin ihlâlinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda daha fazla ceza verileceği, haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi ile yapılan haberleşmelerin içeriğinin diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşası da suç olarak düzenlenmiş ve kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması artırım nedeni olarak öngörülmüştür. Haberleşmenin gizliliğine müdahale teşkil edecek nitelikte olan telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sadece, CMK m. 135/8’de sayılan suçlar bakımından ve sözkonusu suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenebileceği belirtilmiştir. Doğru cevap C'dir. 

Yorumlar
  • 0 Yorum