Ticaret Hukuku Deneme Sınavı Sorusu #1167783

Yönetim kurulu üyesinin niteliklerine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


Yönetim kurulu tek kişiden oluşabilir.
Yönetim kurulu üyesi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.
Yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması şarttır.
Yönetim kurulu üyesinin tam ehliyetli olması gerekir.
Yönetim kurulu üyesinin seçilme engeli bulunmamalıdır.

Yanıt Açıklaması: Kanunda yönetim kurulu üyeleri için bazı nitelikler öngörülmüştür: 1. Yönetim kurulu, tek kişiden de oluşabilir (m. 359/1). Eski TK m.312’nin yönetim kurulunun en az üç kişiden oluşmasına ilişkin düzenlemesi terkedilmiş, yönetim kurulunun bir kişiden de oluşabilmesine imkan tanınmıştır. 2. Yönetim kurulu üyesi gerçek kişi olabileceği gibi, tüzel kişi de olabilir. Eski TK’den farklı olarak yeni Kanun, tüzel kişinin de üye seçilmesine izin vermiştir. Fakat bir tüzel kişinin yönetim kuruluna üye seçilmesi durumunda, tüzel kişiyle birlikte tüzel kişi adına sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur. Bu husus, şirketin internet sitesinde yayınlanır. Tüzel kişi adına, sadece tescil edilmiş olan bu kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir. Tüzel kişi adına başka bir gerçek kişinin toplantılara katılarak oy kullanmasına imkan yoktur (TTK m.359/2). Bu hüküm, tüzel kişinin kurula her toplantıda farklı kişileri yollayarak kurulun çalışmasını ve istikrarını bozmasına engel olmak amacını taşımaktadır. Tüzel kişi adına tescil ve ilan edilecek kişi, tüzel kişi tarafından belirlenir, yoksa genel kurul tarafından seçilmez. Zira seçimle yönetim kuruluna üye olan tüzel kişidir. Tüzel kişi, kendi adına toplantılara katılacak kişiyi değiştirmek istiyorsa şirkete başvurarak yeni kişiyi tescil ve ilan ettirmelidir. 3. Yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması şartı kaldırılmıştır. Eski TK m.312/2, pay sahibi olmayan kişinin üye seçilmesine imkan tanımakta fakat bu kişinin göreve başlayabilmesi için, ortak sıfatını kazanmasını gerektirmekte idi. TTK 359’da bu zorunluluğa yer verilmemiş olup, bu değişikliğin, hileli veya sembolik pay devri yoluna gidilmesini önlediği ve profesyonel yönetici atanmasına hizmet ettiği söylenebilir. 4. Gerçek kişi üyenin tam ehliyetli olmaları gerekir. Yönetim kurulu üyesinin/üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek olan gerçek kişinin tam ehliyetli olması gerekmektedir (TTK m.359/3). Eski TK’de böyle bir şart doğrudan öngörülmemiş, yalnızca eTK m.315/2’de üyeliği sona erdiren nedenler arasında hacir altına alınma sayılmış idiyse de, öğreti ve Yargıtay tam ehliyet aranması gerektiği görüşündeydi. 5. Seçilme engeli bulunmaması gerekir. Üyeliği sona erdiren ve m. 363/2’de sayılan nedenlerin daha baştan var olmasının, seçilmeye de engel oluşturacağı, açıkça hükme bağlanmıştır (m. 359/4). Ayrıca, bağımsız denetçilik, yönetim kurulu üyeliği ile bağdaşmaz (m. 400/1). Devlet Memurları Kanunu, Noterlik Kanunu gibi özel mevzuatta da, üyeliği engel hükümler vardır; fakat böyle özel hükümlere rağmen seçilen kişinin üyeliği geçerli olup, hakkında öngörülen yaptırımlar uygulanır. Avukatlık ise yönetim kurulu üyeliğine engel işlerden değildir (AvK m.12/f). 6. Anasözleşme ile yönetim kurulu üyesinin belli niteliklere sahip olması koşulu (örneğin, belirli mesleklerde deneyim, belirli alanlarda yüksek öğrenim görmüş olma gibi) getirilip getirilemeyeceği konusunda doğrudan bir hüküm mevcut değildir. Bununla birlikte, m. 363/2’de, üyeliği sona erdiren nedenler arasında, anasözleşmede öngörülen niteliklerin kaybından da söz edilmiş bulunulmasından dolayı, m. 340’a istisna olarak anasözleşmeye bu konuda hüküm konulabileceği sonuca varılmalıdır.
Yorumlar
  • 0 Yorum