Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Deneme Sınavı Sorusu #1372773
Toplumsal ilişkilerin sınıfsal anlatılara bağlı olarak ele alınmasına köklü eleştiriler getirdiği için eleştirilen düşünce var mıdır?
Modernite |
Determinizm, |
Ortodoks Feminizm, |
Realizm, |
Fatalizm, |
Bütünsel ve birleşik kadınlık konumunun ötesine geçen, çoğulcu varlığının sorunsallaştırılmasında, bilginin ne olduğu, bilme biçiminin, metodolojinin ne olması gerektiği ile başlayan eleştiri, özne anlayışının anlamlandırılmasının gerekliliğini ve nasıl sorgulanacağı meselesini gündeme getirmiştir. Kadınlık konumunun çoğulcu yapısının bir öze, rasyonelliğe indirgenmesinin mümkün olamayacağı ve soyutlanarak evrenselleştirilemeyeceği kabullenilmiştir.
Bu kapsamda, feminist düşünce, rasyonalitenin tamamen reddedilmesi yerine, bu eleştiriler ışığında sorgulanmasında, kadınların aktif eyleyiciliğe sahip özgür kişiler olarak, baskı ve hegemonyaya nasıl karşı çıkabileceklerini ve özgürleşme mücadelesini nasıl daha etkin bir şekilde yapılabileceklerini göstermeye çalışmıştır.
Bu yaklaşıma bağlı olarak, bilen öznenin ürettiği bilginin geçerliliği sorgulanmıştır. Özellikle bilenin toplumsal ilişkilerin nesneleştirilmesinin ötesinde, kendi öznelliğini bilgi üretim sürecine dâhil etmeme zorunluluğunun, toplanan bilginin nesnelliğine değil, yanlılığına neden olduğu güçlü bir şekilde eleştirilmiştir.
Aynı zamanda, süregelen baskıya dayalı ve toplumsal gücün önemli bir unsuru olan erkek egemenliğinin önemli bir göstergesi olan ataerkil ilişkilerin kuramsal bir içerikte ve zeminde sorunsallaştırılmış; ataerkilliğin bilgi üretim sürecindeki etkin rolünü dışlayan bir geleneksel (klasik, Ortodoks) modernist yaklaşımın yetersizliği, gerçeklik sorgusunda ciddi bir eksiklik olarak görülmüştür. Bu temelde üretilen bilginin, geçerliliği ve güvenirliliği ortadan kaldıracağı eleştirisi gündeme gelmiş ve oluşturulan bilginin ahlaki ve siyasi sonuçlarının, bütünsel özne kabulü nedeniyle aktif eyleciliğini yansıtmakta ciddi eksiklikler doğuracağı düşüncesi, feminist eleştiride önemli bir zemin oluşturmuştur.
Bu hâli ile Ortodoks feminist düşünceye dayalı bilginin bilimselliği, rasyonaliteye dayalı bilginin yanlılığı, bilginin geçerliliğini ve güvenirliliğini sağlamada yetersiz kalması söz konusu olacaktır. Farklı bilgi üretim formlarının sunduğu alternatif eleştirel düşünceleri içselleştiremeyen bu yaklaşımın, kadın kategorisi dışında kalan diğer toplumsal kurumlar ile olan ilişkisinde özcülüğün ötesine geçemediği, yani toplumsal ilişkilerin sınıfsal anlatılara bağlı olarak ele alınmasına köklü eleştiriler getiremediği düşüncesi ciddi bir eleştiri zemini oluşturmuştur.
Yorumlar
- 0 Yorum