Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Deneme Sınavı Sorusu #1396173

Hangisi Türkiye'de 1950-1980 dönemi kadın hareketiyle ilgili doğru bir ifade değildir?


1950’li yıllarda kırdan kente göçle birlikte, kentin sunduğu eğitim ve iş olanaklarından kadınlar da yararlanmaya başlamışlardır.

Ekonomik faaliyetler ile kamu hizmetlerine kadın katılım oranlarında, sınırlı düzeyde de olsa bir artış gerçekleşmiştir.

Bu dönemde, daha önce tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların kente göç sonrasında formel işgücü piyasasının dışında kalmaları nedeniyle, ev kadını kategorisindeki kadın oranında önemli bir artış olmuştur.

Kadınlar parlamentonun yanı sıra ilk defa parti başkanlığına ve belediye başkanlığına da bu dönemde seçildiler.

Kadınlar parlamentoda bir önceki dönemden daha yüksek bir oranda temsil edilmişlerdir.


Yanıt Açıklaması:

Her ne kadar Türkiye’de 1980’li yıllara kadar, çalışma yaşamına katılan kadınların ezici bir çoğunluğu, tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışsa da, 1950’li yıllarda kırdan-kente göçle birlikte, kentin sunduğu eğitim ve iş olanaklarından kadınlar da yararlanmaya başlamışlardır. Ekonomik faaliyetler ile kamu hizmetlerine kadın katılım oranlarında, sınırlı düzeyde de olsa bir artış gerçekleşmiştir. 1970’lerin sonlarına gelindiğinde kadınların kamu görevlileri içindeki sayısı dörtte bir oranında artmış, ancak bu artıştaki yoğunluk “daha çok alt-kademe görevlerde ve eğitim sağlık gibi cinsiyete dayalı sektörlerde” gerçekleşmiştir. Bu dönemde, daha önce tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların kente göç sonrasında formel işgücü piyasasının dışında kalmaları nedeniyle, ev kadını kategorisindeki kadın oranında önemli bir artış olmuş ve bu durum kadınların işgücüne katılım oranlarında sürekli bir düşüşün görülmesine yol açmıştır. Kadınlar parlamentonun yanı sıra ilk defa parti başkanlığına ve belediye başkanlığına da bu dönemde seçildiler, ancak parlamentoya bir önceki dönemden de daha düşük bir oran olan %2 oranında, yerel yönetimlerde ise %1’in de altında bir oranda yer aldılar. 1950’li yıllar siyasi partilerin kadın kollarını kurduğu yıllardır, ancak bu oluşumlara rağmen, kadınlar siyasal alanda birkaç örneğin dışında, önemli bir varlık gösterememişlerdir Kadınlar, kurumsal siyasetin ve kamu sektörünün karar alma mekanizmalarında ve üst düzey yönetim kadrolarında her dönem, çok düşük oranda yer almışlardır. O¨rneğin, bakanlık görevini, 1935’ten 1990’lı yıllara kadar geçen sürede yalnızca 6 kadın farklı hükümetler döneminde 11 defa üstlenmiş, müsteşarlık konumunda asil ya da vekil olarak yalnızca 3 kadın yer almıştır.

Yorumlar
  • 0 Yorum