Bireyi etkileyen ve dıştan gelen her şey “uyaran”dır. Pazarlama penceresinden baktığımızda, markalar, ürünler, ambalajlar, reklamlar, satış elemanları, mağazalar, ünlüler ya da raflar uyarandır. Dıştan gelen uyaranların yanı sıra içten de uyaranlar gelir. Mesela eşinize kendinizi beğendirme kaygınız çok yüksek olabilir, çocukken satın aldığınız bir şey bozuk çıktığı için anne terliği yemiş ve yanlış satın almalar yapan biri etiketini yıllardır kalbinizde taşıyor olabilirsiniz yahut her zaman en iyi kararı vermek isteyen mükemmeliyetçi kişiliklerden biri olabilirsiniz. Dışsal ve içsel uyaranları hayatımızı tutarlı ve anlamlı hâle getirmek için bütünleştirmemiz, bir başka deyişle, bireyin etrafında dönenleri, olup bitenleri nasıl gördüğümüz algılama olarak tanımlanabilir.