aof.sorular.net
Türkiye´de Demokrasi Ve Parlemento Tarihi
Türkiye´de Demokrasi Ve Parlemento Tarihi Deneme Sınavı
Türkiye´de Demokrasi Ve Parlemento Tarihi Deneme Sınavı Sorusu #936941
Türkiye´de Demokrasi Ve Parlemento Tarihi Deneme Sınavı Sorusu #936941
Aşağıdakilerden hangisi 28 Şubat 1997’deki MGK kararlarından değildir?
Laiklik için yasaların uygulanması istendi, |
Tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB’e devredilmeli, |
8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, |
Tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı. |
İmam Hatip Liselerinin kapatılması istendi |
Yanıt Açıklaması:
Etkilerini halen sürdüren ve üzerindeki tartışmalar devam eden bu toplantıda,
Atatürk ilke ve İnkılaplarının kararlılıkla uygulanmasına karar verildi ve şu bildiri yayınlandı:
- Milli Güvenlik Kurulu; 28 Şubat 1997 günü Cumhurbaşkanı başkanlığında Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterinin iştirakleri ile Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde aylık olağan toplantısını yapmıştır.
- Kurulun bu toplantısında; bölücü terörle mücadelede şimdiye kadar alınan tedbirler ve elde edilen sonuçların genel bir değerlendirmesi yapılmış, bu mücadelenin devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne gönülden inanmış, bu inancı sonsuza dek sürdürmeye azimli halkımızın, basınımızın, devletin bütün kurum ve kuruluşları ve milli iradenin sembolü olan yüce parlamentonun destekleriyle çok olumlu bir noktaya ulaştığı müşahede edilmiştir.
- Elde edilen bu sonuçların bundan sonra halkımızın huzur ve güvenliğine, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yaşamına olumlu yansıması için bu konuda alınacak tedbirlerin bir plan dâhilinde süratle yürürlüğe konulması gerektiği hususunda görüş birliğine varılmıştır.
- Alınacak olan bu tedbirlerin güvenlik içinde gerçekleştirilmesi bakımından halen 9 ilde devam etmekte olan Olağanüstü Hal Uygulamasının 30 Mart 1997 tarihinden itibaren 4 ay daha uzatılması uygun bulunmuş ve bu görüsün Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir.
- Toplantıda, Kıbrıs Sorunu ve Yunanistan’la ilişkilerle ilgili durum değerlendirilmesi yapılmış, bu konuda Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve menfaatlerini korumayı amaçlayan siyasi, ekonomik ve askeri tedbirler uygun bulunarak, Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir.
- Toplantıda, bilhassa, Anayasa ile Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı, çağdışı bir kisve altında zemin oluşturmaya yönelik rejim aleyhtarı faaliyetler de gözden geçirilmiş,
- Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, Atatürk İlke ve İnkılâpları doğrultusunda çağdaş medeniyet yolunda, demokratik sistem içerisinde ilerlemesini teminat altına alan Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmemesi gerektiği,
- Anayasanın tanımladığı Cumhuriyetin demokratik, laik ve sosyal hukuk devlet ilkelerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesine imkân sağlayacak güvenliğin, huzur ve toplumsal barışın önem ve öncelik taşıdığı,
- Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların laik ve anti laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri,
- Türkiye’de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplum huzurunun teminatı ve yasam tarzı olduğu,
- Devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçilmeyeceği, yasalarla belirlenmiş kuralların göz ardı edilerek yapılan çağdışı uygulamaların da hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayacağı,
- Türkiye’nin 1997 yılı içinde, AB’ye tam üye olacak ülkeler listesine girmeyi öncelikli bir hedef olarak sürdürdüğü böyle bir dönemde resmi ve sivil kurum ve kuruluşların bu sürece katkıda bulunmasının gerekli olduğu, bu sebeple; demokrasimiz hakkında kuşkulara yol açacak, Türkiye’nin yurt dışındaki imajının ve itibarını zedeleyecek, her türlü spekülasyona son vermek gerektiği, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olduğu yönündeki temel ilkelerin Anayasamızın ve devletimizin teminatı altında olduğu, rejimin; kendisine ve geleceğine yönelik tartışmaların içinde bulunduğumuz ortamda Türkiye’ye yarardan çok zarar verdiği,
- Açıklanan bu esaslar aksine davranışların toplumumuzda huzur ve güveni bozarak yeni gerginliklere ve yaptırımlara neden olacağı değerlendirilmiş, Bu konularda alınacak ve alınması gereken tedbirler uygun bulunarak bu tedbirlerin Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir.
Yorumlar
- 0 Yorum