Türkiye´de Sosyoloji Deneme Sınavı Sorusu #1124722

Aşağıdakilerden hangisi Said Halim Paşa’nın savunduğu görüşlerden biridir?


İslamiyet sadece bazı Müslüman milletlerin ilerlemesine engeldir, hepsine engel değildir.

İslam şeriatında varolan taassup gelişme ve ilerlemeye engel olmuştur.

Osmanlı toplumunun ilerleyebilmesi için batıdaki gelişmelerden faydalanmak gerekir.  

İslam ilerlemeye engel değildir ama Hıristiyanlık ve Budizm gibi bazı başka dinler ilerlemeye engeldir.

İslamda varolan taassup Hıristiyanlıkta yoktur. 


Yanıt Açıklaması:

İslamcı görüşün ileri gelen düşünürlerinden birisi olan Said Halim Paşa’ya göre dinler hiçbir ilerlemeye engel değildir. Ne Hristiyanlık Avrupalıların ilerlemesine ne Budizm Japonların ilerlemesine engel olmuştur. Aynı şekilde İslamiyet de hiçbir milletin ilerlemesine mani değildir. Üstelik akıl dini olan İslamlık geçmişte en güçlü ve ileri uygarlıkların doğmasına sebep olmuştur. İddia edildiği gibi İslam şeriatında taassup olduğu düşüncesi Hristiyanların yaydığı bir inançtır. Taassup gerçek anlamda Hristiyanlığın kendisinde vardır ve Avrupalılar bundan kurtulmak için çok mücadele vermişlerdir. Müslümanların ilerlemesine asıl engel, İslam dışı inançların dini inanç gibi yerleşmiş olmasındadır. Müslümanların bundan bir an evvel kurtulmaları gerekir. Bunun farkına Müslümanlar ancak Batı karşısında düştükleri durumda varabilmişlerdir. Bu durumda Batının egemenliğine boyun eğmeden ilerlemenin yolu bulunmalıdır (Berkes, 2010: 413). İslamcılığın, Batıcılık karşısında ikilemde kalsa da gösterdiği duruş ve verdiği fikri mücadele önemlidir. Padişah 2. Mahmut’dan beri devam eden yenileşme çabalarının hedefi Batı uygarlığının gelişme seviyesine ulaşmaktır. Batı uygarlığı aklı, bilimi, teknolojiyi, hürriyeti, eşitliği sisteminin temeli haline getirmiş ve başarılı olmuştur. Geri kalmış Osmanlı toplumunun ilerleyebilmesi için bu gelişmelerden faydalanmak gerekir. Buna İslamcılar da itiraz etmez. Karşılarında başarılı ve üstün bir uygarlık vardır. Bu uygarlık karşısında nasıl tavır alınması bu dönem açısından son derece önemlidir. Batıcılar ile İslamcıların farklı düştükleri nokta burasıdır. Özellikle Abdullah Cevdet gibi kayıtsız şartsız Batı tutkunu şahısların milleti aşağı görmeleri ve geriliğin sebebini İslama bağlamaları doğal olarak insanları rahatsız etmektedir. İslamcılar bu çerçevede fikir mücadelesine girmişler ve önemli düşünceler geliştirmişlerdir. İkinci Meşrutiyetin yarattığı düşünce atmosferinin zeminlerinden birisi burasıdır.

Yorumlar
  • 0 Yorum