Uluslararası Ticaret Hukuku Deneme Sınavı Sorusu #1328808
I. Eda davası
II. Yenilik doğurucu dava
III. Tespit davası
Yukarıdaki dava türlerinden hangisine veya hangilerine ilişkin bir yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesi için kural olarak tenfizi gereklidir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I-III |
II-III |
I-II-III |
Tanıma yabancı bir mahkeme kararının taşıdığı kesin hüküm etkisinin yabancı bir ülkeye de teşmili, yabancı bir ülkede de kabulüdür (Arat, 1964, s. 437). Eğer bir yabancı mahkeme kararının sadece kesin hüküm ve/veya kesin delil etkisinden yararlanılmak isteniyorsa, bu takdirde mahkeme kararının tanınması gerekli ve yeterlidir (MÖHUK m. 58(1)). Bununla birlikte, yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra edilmesi isteniyorsa, yani yabancı mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi için devletin icra makamlarından yardım istenecekse tenfizi gerekmektedir (MÖHUK m. 50(1)). Dava türlerine ilişkin ayırım çerçevesinde konuyu ele aldığımızda, tespit kararları ve yenilik doğurucu kararların tanınmasının, eda kararlarının ise tenfizinin gerektiğini söyleyebiliriz. Ancak, bazen edayı içeren yabancı mahkeme kararının Türkiye’de kesin hüküm etkisinden yararlanılmak istenebilir ki bu takdirde de tanınması talep edilmelidir. Örneğin tarafları, sebebi, konusu aynı olan yabancı mahkeme tarafından verilmiş bir eda kararı varken, Türkiye’de yeniden dava açılırsa, karşı taraf yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinden yararlanabilmek için tanınmasını talep edebilir. Zira bu durumda kararın tanınmasında hukuki menfaat vardır. Kısaca ifade edilmek gerekirse, tenfiz her zaman kararın gereği için icra makamlarının yardımına başvurulacağında söz konusu olur. Kararın, eda, tespit veya inşaî olması, tanıma mı yoksa tenfiz mi talep edilmesi gerektiği konusunda fikir verebilir; ancak, her zaman için kararın hangi etkisinden yararlanılmak istendiğine bakılması gerekir.
Yorumlar
- 0 Yorum