Uluslararası Ticaret Hukuku Final 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bir mahkeme kararının genel olarak iki sonucu/etkisi söz konusudur. Aşağıdakilerden hangisinde söz konusu iki unsur tam ve doğru olarak belirtilmiştir?
(i) kesin hüküm etkisi/kuvveti ve buna bağlı olarak kesin delil etkisi/kuvveti ile (ii) hukuki etki |
(i) kesin hüküm etkisi/kuvveti ve buna bağlı olarak kesin delil etkisi/ kuvveti ile (ii) icraî etki/icra edilebilirlik |
(i) bilişsel etki ile (ii) pratik etki |
(i) tartışmalı hüküm etkisi/kuvveti ve buna bağlı olarak tartışmalı delil etkisi/kuvveti ile (ii) icraî etki/icra edilebilirlik |
(i) katı hüküm etkisi ile (ii) esnek hüküm etkisi |
Hukukun düzen fonksiyonunu yerine getirebilmesi için gerekli hususlardan biri verilen mahkeme kararlarının uygulanmasıdır. Bir mahkeme kararının genel olarak iki sonucu/ etkisi söz konusudur: (i) kesin hüküm etkisi/kuvveti ve buna bağlı olarak kesin delil etkisi/ kuvveti ile (ii) icraî etki/icra edilebilirlik. Kesin hüküm etkisi, tarafları, konusu ve sebebi aynı yeni bir davanın açılamamasını ifade eder. Ayrıca bu karar, başka davalarda kesin delil etkisine de sahiptir; yani mahkeme, içeriğine ilişkin hususa aykırı bir karar veremez. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
I. Açık artırma yoluyla yapılan satım sözleşmeleri
II. Cebri icra gereği yapılan satım sözleşmeleri
III. Kambiyo senedi konulu satım sözleşmeleri
IV. Tekne satım sözleşmeleri
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri maddi bakımdan uygulama alanı dışında yer almaktadır?
Yalnızca III |
Yalnızca IV |
I-II |
I-III-IV |
I-II-III-IV |
Antlaşmanın birçok hükmünde “satım sözleşmesi” kavramı kullanılmakla birlikte, kavramın tanımı yapılmamıştır. Bunun en önemli gerekçesi, farklı hukuk düzenlerinde mal satımı sözleşmeleri ile ilgili tanımların birbirinden çok değişik olmaması gösterilmektedir. Aksi durum da, yani farklı hukuk düzenlerinde değişik tanımların yer alması da gerekçe gösterilmektedir. Bununla birlikte, CISG m. 30’a göre satıcının borcu, malları teslim etmek, onlara ilişkin belgeleri vermek ve malların mülkiyetini geçirmektir. Keza CISG m. 53’de de alıcının borcu, bedel ödeme ve malı teslim alma olarak belirtilmiştir. Buna göre, Antlaşma anlamında mal satım sözleşmesi, satıcının kararlaştırılan malı teslim etme ve mülkiyeti devretme ve gerekiyorsa onlara ilişkin belgeleri verme borcu altına girdiği, buna karşılık alıcının malı teslim alma ve kararlaştırılan bedeli ödeme borcu altına girdiği sözleşme olarak tanımlanabilir. Satım sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 207’de tanımlanmıştır. Bu hükme göre, “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Yukarıda verilen tanımla TBK’nin bu tanımı birbiriyle örtüşmektedir. CISG m. 1’de belirtildiği üzere Antlaşma “mal satımı sözleşmelerine” uygulanmaktadır. Antlaşmanın birçok maddesinde mal kavramı kullanılmakla birlikte, kavramın tanımı yapılmamıştır. Ancak, bir bütün olarak bakıldığında, Antlaşmanın sadece taşınır mal satımını düzenlediği görülmektedir. Dolayısıyla, taşınmaz malların satımı Antlaşmanın uygulama alanı dışında kalmaktadır.
Yukarıda belirtilen taşınmaz satımından başka, CISG m. 2’de bazı satım sözleşmesi çeşitleri de Antlaşmanın uygulama alanı dışında bırakılmıştır. Bu hükme göre, (1) tüketici satım sözleşmeleri; (2) açık artırma yoluyla yapılan satımlar; (3) cebrî icra veya diğer kanun gereği yapılan satımlar; (4) menkul kıymet, kambiyo senedi ve para konulu satım sözleşmeleri; (5) gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımı; (6) elektrik satımı Antlaşmanın uygulama alanına girmeyen satım sözleşmeleridir.
3.Soru
Türk hukukunda "…………………...…" hukuk seçimi kabul edilmemiştir.
Yukarıdaki boşluğa aşağıdaki ifadelerden hangisi gelmelidir?
açık |
zımni |
iradi |
farazi |
kaydi |
Hukuk seçimi açık olarak yapılabileceği gibi, zımni (örtülü) şekilde de yapılabilir. Bununla birlikte, Türk hukukunda farazi hukuk seçimi kabul edilmemiştir. Bu anlamda tarafların açıkça veya zımnen hukuk seçimi yapmadığı durumlarda, yetkili Türk mahkemesinin sözleşme taraflarının farazi iradelerinden hareketle, bir başka ifadeyle taraflar hukuk seçimini düşünmüş olsalardı hangi devlet hukukunu seçeceklerine ilişkin bir varsayımdan yola çıkarak uygulanacak hukuku tayin etmesi mümkün değildir.
4.Soru
Türk hukukunda, bazı uyuşmazlıklar için hangi yönteme başvurmak zorunludur.
Tahkim |
Arabuluculuk |
Uzlaşma |
Müzakere |
Bilirkişilik |
Türk hukukunda, bazı
uyuşmazlıklar için arabulucuya
başvurmak zorunludur.
5.Soru
Gerçek kişileri, tüzel kişileri ve şeyleri bir devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağa ne ad verilir?
Vatandaşlık |
Mültecilik |
Sığınmacılık |
Mülkiyetçilik |
Tabiiyet |
Tabiiyet, gerçek kişileri, tüzel kişileri ve şeyleri ( hava araçları ve deniz gemileri ) bir devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağdır. Vatandaşlık ise sadece gerçek kişilerin bir devletle olan hukuki ve siyasi bağını ifade eder. Bu sebeple gerçek kişiler bakımından '' tabiiyet ve vatandaşlık '' aynı anlamda kullanılmakla birlikte, tabiiyet sadece gerçek kişileri değil tüzel kişiler ve şeyleri de içeren daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Doğru cevap E'dir.
6.Soru
Milletlerası yetkisi özel hükümle belirlenen Türk mahkemeleri MÖHUK’un 41 ve devamı maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre hangi maddede tüketici sözleşmesine ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetkisi özel olarak düzenlenmiştir?
41 |
42 |
43 |
44 |
45 |
Milletlerası yetkisi özel hükümle belirlenen Türk mahkemeleri MÖHUK’un 41 ve devamı maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre 41. maddede Türklerin kişi hâllerine ilişkin
davalarda; 42. maddede yabancıların kişi hâllerine ilişkin bazı davalarda; 43. maddede miras davalarında; 44. maddede iş sözleşmesi ve iş ilişkisi davalarında; 45. maddede tüketici sözleşmesine ilişkin davalarda ve 46. maddede sigorta sözleşmesine ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetkisi özel olarak düzenlenmiştir. Doğru cevap E'dir.
7.Soru
Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümü için tarafların bu yönde anlaşmaları aranıyorsa hangi tahkimden bahsedilir.
Kanuni tahkim |
İradi tahkim |
Milli tahkim |
Kurumsal tahkim |
Yabancı tahkim |
Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümü için tarafların bu yönde anlaşmaları aranıyorsa iradi (ihtiyari) tahkimden bahsedilir.
8.Soru
Sözleşme hükümlerinden veya ha^lin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilen hukuk seçimi olarak ifade edilen aşağıdakilerden hangisidir?
İrade serbestisine göre |
Kısmi |
Farazi |
Zımni (örtülü) |
Taraflı |
MO¨HUK uyarınca zımni (örtülü) hukuk seçimi de geçerlidir. Zımni hukuk seçimi, sözleşme hükümlerinden veya ha^lin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilen hukuk seçimi olarak ifade edilmiştir (m. 24, f.1).
9.Soru
- Yetki anlaşması tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılmalıdır
- Uyuşmazlık konusu hukuki ilişki, belirli veya belirlenebilir olmalıdır
- Yetki anlaşmasında yetkili kılınan mahkeme veya mahkemeler belirli olmalıdır
- Yetki anlaşması sözlü ya da yazılı şekilde yapılmalıdır
- Uyuşmazlıkla ilgili kesin yetkiye sahip birkaç Türk mahkemesi bulunmalıdır
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri yabancı unsur içeren bir uyuşmazlıkta Türk mahkemelerini yetkili kılan bir anlaşmanın geçerli olabilmesi için aranan şartlar arasındadır?
Yalnız I |
I, II ve III |
II, III ve IV |
III ve IV |
III, IV ve V |
Sözlü yapılan yetki anlaşmaları geçersizdir. Ayrıca, uyuşmazlıkla ilgili kesin yetkiye sahip bir başka Türk mahkemesi bulunmamalıdır. Diğer yandan, yetki anlaşması tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılmalı; uyuşmazlık konusu hukuki ilişki, belirli veya belirlenebilir olmalı ve yetki anlaşmasında yetkili kılınan mahkeme veya mahkemeler belirli olmalıdır.
10.Soru
Uluslararası ticarette "Cash against documents" olarak ifade edilen ödeme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
Mal mukabili ödeme |
Akreditifli ödeme |
Kredili mal mukabili ödeme |
Peşin ödeme |
Vesaik mukabili ödeme |
Satıcıya bedelin vesaik mukabilinde (karşılığında) ifa edilmesini sağlayan ödeme yöntemine vesaik mukabili (karşılığı) ödeme (cash against documents) denir. Vesaik, emtiayı temsil eden belge anlamına gelir. Bu ödeme yönteminde, satıcı (ihracatçı) malını gönderdikten sonra alıcının (ithalatçının) ülkesindeki bir yetkili aracı bankaya malların sevk evrakını yollar ve bu evrakın, bedelin ödenmesinden sonra alıcıya teslimi konusunda talimat verir. İşleme aracılık yapan bankalar, kendilerine verilen belgeleri alıcıya teslim ederler.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi CISG Antlaşmasının uygulaması kapsamındadır?
Cebrî icra yoluyla yapılan mal satımı |
Ticari taşınır mal satımı |
Gemi satımı |
Hava taşıtı satımı |
Elektrik satımı |
Ticari taşınır mal satımı sözleşmeleri CISG Antlaşmasının uygulaması kapsamındadır. Bu nedenle doğru şık “b”dir.
12.Soru
Kişinin hayat ilişkilerinin merkezi niteliğinde olan ve gerçek ve fiilî duruma uygun bulunan yere ne ad verilir?
Tabiyet |
Vatandaşlık |
Aidiyet |
Mutad mesken |
İkametgah |
Mutad mesken, kişinin hayat ilişkilerinin merkezi niteliğinde olan ve gerçek ve fiilî duruma uygun bulunan yer (fiilî ikametgâh) olarak kabul edilmektedir.
13.Soru
Taşıma sözleşmelerinde, sözleşmenin tarafı olmamakla beraber taşıma işini icra eden taşıyıcıyı nitelendiren kavramlar aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
Akit taşıyıcı-asıl taşıyıcı |
Akit taşıyıcı-fiili taşıyıcı |
Asıl taşıyıcı-fiili taşıyıcı |
Asıl taşıyıcı-alt taşıyıcı |
Fiili taşıyıcı-alt taşıyıcı |
Sözleşmenin tarafı olan taşıyıcı “âkit taşıyıcı” ya da “asıl taşıyıcı”; sözleşmenin tarafı olmamakla beraber taşıma işini icra eden taşıyıcı ise “fiili taşıyıcı” ya da “alt taşıyıcı” olarak nitelendirilmektedir.
14.Soru
Eşyanın hukuki veya fiili bir imkânsızlık sebebiyle gönderilene teslim edilememesi haline ne ad verilir?
Hasar |
Zapt |
Zıya |
Subjektif imkansızlık |
Objektif imkansızlık |
Zıya, eşyanın hukuki veya fiili bir imkânsızlık sebebiyle gönderilene teslim edilememesidir. Kavram; hem eşyanın telef olmasını yani özünün yok olması, iktisadi değerini veya amacına uygun kullanım özelliğini yitirmesi hem de kaybolması hallerini içine alır.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun yabancı bir devlet hukuku olarak tayin edildiği hallerde, söz konusu hukukun uygulanmasını engelleyen durumlardan biridir?
Kamu düzenine aykırılık |
Ekonomik gerçeklikler |
Dar mükellefiyet halleri |
Enflasyonist durumlar |
Göç İdaresinin yoğunluğu |
Yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun yabancı bir devlet hukuku olarak tayin edildiği hallerde, söz konusu hukukun uygulanmasını engelleyen iki durum vardır. Birisi "kamu düzenine aykırılıklar" diğeri ise doğrudan uygulanan kurallardır. Doğru cevap "A" şıkkıdır.
16.Soru
Türk hukukunda tanıma ve tenfize ilişkin hükümler aşağıdakilerden hangisi ile düzenlenmiştir?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu |
Türk Medeni Kanunu |
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu |
İcra ve İflas Kanunu |
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun |
Türk hukukunda tanıma ve tenfize ilişkin hükümler, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir.
17.Soru
I. Eda davası
II. Yenilik doğurucu dava
III. Tespit davası
Yukarıdaki dava türlerinden hangisine veya hangilerine ilişkin bir yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesi için kural olarak tenfizi gereklidir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I-III |
II-III |
I-II-III |
Tanıma yabancı bir mahkeme kararının taşıdığı kesin hüküm etkisinin yabancı bir ülkeye de teşmili, yabancı bir ülkede de kabulüdür (Arat, 1964, s. 437). Eğer bir yabancı mahkeme kararının sadece kesin hüküm ve/veya kesin delil etkisinden yararlanılmak isteniyorsa, bu takdirde mahkeme kararının tanınması gerekli ve yeterlidir (MÖHUK m. 58(1)). Bununla birlikte, yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra edilmesi isteniyorsa, yani yabancı mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi için devletin icra makamlarından yardım istenecekse tenfizi gerekmektedir (MÖHUK m. 50(1)). Dava türlerine ilişkin ayırım çerçevesinde konuyu ele aldığımızda, tespit kararları ve yenilik doğurucu kararların tanınmasının, eda kararlarının ise tenfizinin gerektiğini söyleyebiliriz. Ancak, bazen edayı içeren yabancı mahkeme kararının Türkiye’de kesin hüküm etkisinden yararlanılmak istenebilir ki bu takdirde de tanınması talep edilmelidir. Örneğin tarafları, sebebi, konusu aynı olan yabancı mahkeme tarafından verilmiş bir eda kararı varken, Türkiye’de yeniden dava açılırsa, karşı taraf yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinden yararlanabilmek için tanınmasını talep edebilir. Zira bu durumda kararın tanınmasında hukuki menfaat vardır. Kısaca ifade edilmek gerekirse, tenfiz her zaman kararın gereği için icra makamlarının yardımına başvurulacağında söz konusu olur. Kararın, eda, tespit veya inşaî olması, tanıma mı yoksa tenfiz mi talep edilmesi gerektiği konusunda fikir verebilir; ancak, her zaman için kararın hangi etkisinden yararlanılmak istendiğine bakılması gerekir.
18.Soru
Milletlerası yetkisi özel hükümle belirlenen Türk mahkemeleri Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda (MÖHUK)’un 41 ve devamı maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre hangi maddede Türklerin kişi hâllerine ilişkin davalarda Türk
mahkemelerinin yetkisi özel olarak düzenlenmiştir?
41 |
42 |
43 |
44 |
45 |
Milletlerası yetkisi özel hükümle belirlenen Türk mahkemeleri MÖHUK’un 41 ve devamı maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre 41. maddede Türklerin kişi hâllerine ilişkin
davalarda; 42. maddede yabancıların kişi hâllerine ilişkin bazı davalarda; 43. maddede miras davalarında; 44. maddede iş sözleşmesi ve iş ilişkisi davalarında; 45. maddede tüketici sözleşmesine ilişkin davalarda ve 46. maddede sigorta sözleşmesine ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetkisi özel olarak düzenlenmiştir. Doğru cevap A'dır.
19.Soru
Havayolu taşımaları bakımından ülkemiz açısından da yürürlükte olan 1929 tarihli sözleşmenin kısa adı nedir?
CMR |
Varşova Sözleşmesi |
Montreal Sözleşmesi |
CIM |
CIF |
Kısa adı Varşova Sözleşmesi olan, 1929 tarihli Uluslararası Hava Taşımalarına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkında Sözleşmeye ülkemiz 3 Aralık 1977 tarihinde katılma yolu ile taraf olmuştur.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yabancı unsur içeren bir uyuşmazlıkta Türk mahkemelerini yetkili kılan bir anlaşmanın geçerli olabilmesi için aranan şartlar arasında yer almaz?
Yetki anlaşması tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılmalıdır |
Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulanabilecekleri bir konuda olmalıdır |
Uyuşmazlıkla ilgili kesin yetkiye sahip bir başka Türk mahkemesi bulunmamalıdır |
Yetki anlaşmasında yetkili kılınan mahkeme veya mahkemeler belirli olmalıdır |
Yetki anlaşması resmi yazılı şekilde yapılmalıdır |
Yetki anlaşması yazılı şekilde yapılmalıdır. Sözlü olarak yapılan yetki anlaşması geçersizdir. Ancak, HMK’da aksi yönde bir hüküm bulunmadığından adi yazılı şekilde yapılan bir yetki anlaşması da geçerlidir; yani resmî yazılı şekilde yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ