XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı Deneme Sınavı Sorusu #871644
Encümen-i Şuara'nın şiir diline ilişkin duruşu seçeneklerden hnagisinde doğru olarak verilmiştir?
Özellikle klasik şiirin süslü, kapalı ve derin tarzlarına bağlı kalmışlardır. |
Bulmaktan çok aramanın rağbet gördüğü bir poetika anlayışıyla çeşitli dil/üslup denemeler, yapmışlardır. |
Halka da inmek adına çoğunlukla kaba/saf/sırf Türkçe kullanarak şiirlerini yazmaya çalışmışlardır. |
Türk şiir geleneğinin şaşalı günlerine dönmek amacıyla gündelik dilin üstünde özel bir dil inşa etmeyi amaçlamışardır. |
Özellikle mevcut poetikayı çağdaşlaştırarak yeni ilkeler oluşturmak istemişlerdir. |
Encümen-i Şuara’nın şiir dili konusundaki arayışları, belli bir tercihe varamadan sonlanır; lakin bu arada geçmişin şiir dili üzerindeki bütün tasarrufları bir kere daha, silbaştan sınanmış ve XIX. asrın ikinci yarısında, şiirin ulaştığı noktada kullanılabilecek unsurlar ayıklanmaya çalışılmıştır. Gelenekte, şiirin klasik dilinden üç temel sapma, bir başka söyleyişle, dilin
üç asli arayışı görülür; “saf/ sırf/ kaba” Türkçe, “sade” Türkçe, “Sebk-i Hindî”... Encümen-i Şuara’da bu sapmaların üçü de hiçbir tercih işareti gösterilmeden denenir; o kadar ki Sebk-i Hindî’yi yeniden ele alan bir şairin bir süre sonra kaba Türkçe ile de şiir söylediği çoktur. Bulmaktan çok, aramanın ve elemenin rağbet gördüğü bir poetika arayışı... Özellikle Galip, şiir dili’nin gündelik dilin üstünde, özel bir dil inşa etmek olduğu; onu öğrenmek ve anlamak için de özel bir gayret harcanması gerektiği fikrindedir. Bu fikir, klasik şiirin gelenekli çağlarında zaten büyük bir ekseriyetin, üstünde çokça düşünmeden kabul edegeldiği bir poetik tercih iken, aynı fikir XIX. asrın ortalarında tekrarlandığında, geleneğe dönüş olarak algılanır. Oysa Galip’in niyeti, geleneğin şaşaalı günlerine dönmek değil; şiirin asırlarca denenmiş ve olgunlaşmış ilkelerini elden kaçırmadan, mevcut poetikayı çağdaşlaştırmaktır.
Yorumlar
- 0 Yorum