XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı Deneme Sınavı Sorusu #884914
Divan edebiyatı geleneğine sadık kalmakla birlikte ilk dönemlerden itibaren kadın şairler varlıklarını nasıl hissettirmişlerdir?
Farklı tarzlarını satırlarına yansıtarak |
Kadın şairlere özgü ortak bir dil ile |
Açık ve net ifadeler kullanarak |
Yenilikçi edebiyat akımlarının aracılığı ile |
Batı edebiyatından uyarlamalar yaparak |
Edebiyat, bir gelenek meselesidir ve divan şairinden beklenen, daha
önce Fars edebiyatında kalıplaşmış mazmun ve istiareleri ustalıkla kullanarak hünerini ispat etmektir. Dolayısıyla kadın şairlerin de özellikle âşıkane gazellerde bu alışılmış kalıpları kullanmış olmaları, erkek şairlerle aynı sevgili imgesi etrafında şiir söylemeleri geleneğin bir sonucu olarak değerlendirilmelidir.
Bununla birlikte ilk dönemlerden itibaren kadın şairler kendi seslerini değişik tonlarda hissettirmektedirler.
Mesela XVI. yüzyıl şairlerinden Mihrî Hatun, erkek veya kadın olmanın bir üstünlük sağlamadığını açıkça söyleyebilmiştir:
Çünki nâkıs olur dirler nisâ
Her sözin ma‘zûr tutmaktır revâ
Bir müennes yig durur kim ehl ola
Bin müzekkerden ki ol nâ-ehl ola
Bir müennes yig ki zihni pâk ola
Bin müzekkerden ki bî-idrâk ola
(Kadınlar eksik olur diyerek sözlerini mazur kabul ederler. Bir işte ehil olan bir kadın, ehil
olmayan bin erkekten yeğdir. Zihni berrak olan bir kadın, anlayışsız bin erkekten yeğdir.)
Yorumlar
- 0 Yorum