Afet Psikolojisi ve Sosyolojisi Ara 8. Deneme Sınavı
Toplam 16 Soru1.Soru
Aşağıdaki risk gruplarından hangisi için afet sonrası sağlık ve bağımsız yaşama ile ilgili endişeler daha geçerli olabilmektedir?
belirli kültürel ve etnik gruplar |
yaşlılar grubu |
acil durum çalışanları gibi bölgede görev yapanların olası risk grupları |
kadınlar grubu |
dezavantajlı sosyoekonomik gruplar |
Doğru cevap B dir. Afet sonrası sağlık ve bağımsız yaşama ile ilgili endişeler yaşlılar grubu için daha geçerli olabilmektedir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi afetlerin çocuklarda bir travma olarak nitelendirilmesine gerekçe olarak gösterilebilir?
Afetin kendisinin veya yakınların fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturması |
İş istihdamlarının olmaması |
Mesleki tükenmişlik |
Bakmakla yükümlü oldukları kişilerin olması |
Gelir sağlayıcılık işlevlerini yerine getirememeleri |
Afetlerin bir travma olarak nitelendirilmesine yol açan bir diğer özelliği ise çocuğun kendisine ya da kendisi için önem taşıyan diğer kişilerin yaşamına ve fiziksel bütünlüğüne yönelik doğrudan ya da dolaylı tehdit oluşturmasıdır. Afetler, ortaya çıkardıkları ölüm düşüncesi ve tehdit algısı nedeniyle çocuklarda yoğun ve derin korkuya neden olurlar.
3.Soru
Goodwin ve Scimecca, klasik sosyologlar olarak nitelendirilen sosyolojinin ilk dönemindeki bilim anlayışının ve bu anlayışa eklemlenmiş vaadin arka planında Aydınlanmacı İskoç ve ........... düşünürlerin olduğunu ileri sürmektedir.
Fransız |
İngiliz |
Alman |
Avusturyalı |
İspanyol |
Fransız
4.Soru
Psikososyal destek uygulanırken göz önünde bulundurulması gereken ilkeler ve yönergelere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Afet yaşayan herkes bu deneyimden etkilenmez. |
Afet sonrasında insanlar genellikle iş yaşamında daha etkili olur. |
Ruh sağlığı çalışanları geleneksel yöntemlerle çalışmalıdır. |
Afet sonrası verilen tepkiler genellikle normal tepkilerdir. |
Afet sonrası verilen hizmetler genellikle psikolojiktir. |
Psikososyal destek uygulanırken, afet yaşantısı ve genel olarak müdahaleler ile ilgili göz önünde bulundurulması gereken çeşitli ilkeler ve yönergeler bulunmaktadır. Buna göre, afet yaşayan herkes bu deneyimden etkilenirken, afet sırasında ve sonrasında insanlar kendilerini toparlasalar da, sosyal yaşamda ve iş yaşamlarında daha az etkili olabilmektedirler. Ayrıca afetler sonrası ruh sağlığı hizmetleri sıklıkla psikolojik olmaktan ziyade pratiktir; ruh sağlığı çalışanlarının geleneksel yöntemleri bir kenara koyması, ruh sağlığı etiketlerini kullanmaktan kaçınması ve müdahale için etkin bir destek programı kullanılması gerekmektedir. Bununla birlikte, afet sonrası bireylerin gösterdikleri stres tepkilerinin çoğu normal dışı bir olaya verilen normal tepkilerdir. Doğru cevap D’dir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda afet sonrası görülen bilişsel tepkilerden biri değildir?
Girici düşünce ve imgeler |
Dikkat dağınıklığı |
Zaman algısında bozulmalar |
Oryantasyon güçlükleri |
Uyku sorunları |
Afetlere bağlı travmatik deneyimlerin ardından çocuklarda çeşitli stres tepkileri ortaya çıkabilir. Bunlar, “bilişsel”, “duygusal”, “davranışsal ve sosyal” ve “bedensel ve fizyolojik” tepkiler olmak üzere dört ana başlık altında incelenebilir. Şıklarda verilen tepkilerden uyku sorunları bilişsel değil bedensel ve fizyolojik tepkilerden biridir. Doğru cevap E’dir.
6.Soru
Türkiye'de afet sosyolojisi çalışmaları hangi afetten sonra önem kazanmıştır?
1939 Erzincan Depremi |
1957 Ankara Seli |
1979 Independenta Patlaması |
1999 Gölcük Depremi |
2014 Soma Maden Ocağı Patlaması |
Türkiye’de afetlerin sosyolojik bir problem olarak ele alınmasının tarihi çok yenidir; bu alanda yapılmış ilk sosyolojik çalışmalar ancak 1990’lı yılların sonlarına uzan-maktadır. 1999 Marmara Depremi afet araştırmalarının içeriği ve yönelimi açısından da bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu deprem bir yandan, afetleri sonuçları toplumsal olan ‘doğal’ bir olgu olarak inceleme eğilimine sahip fen bilimcilerin aksine, afetin kendisine toplumsal bir olgu olarak yaklaşan sosyolojik araştırmaların yükselişine neden olmuştur. Bir yandan da afetleri devlet- sivil toplum ilişkisinin ve demokrasi sorununun bir konusu hâline getirerek yeni tartışma alanları yaratmıştır. Doğru yanıt D'dir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de afet farkındalığını arttırmak ve tüm toplumda hazırlıklı olma davranışlarını pekiştirmek için geliştirilen çalışmalar kapsamında değerlendirilemez?
Üniversitelerin psikoloji bölümlerine afet psikolojisi derslerinin konulması |
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın afet bölgesinde yürüttüğü psikososyal destek programları |
Çevrimiçi Doğal Afet Risk Yönetimi Sertifika Programı kapsamında Afetlerde Psikososyal Destek kurslarının açılması |
Türk Kızılayı bünyesinde yürütülen Afete Hazırlık ve Müdahale Eğitimleri |
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yürütülen “Marmara |
Doğru cevap B seçeneğidir. Diğer seçeneklerin bazılarında, depremden etkilenen veya etkilenmeyen halkın afet konusunda farkındalığının arttırılmasına yönelik çalışmalar yer almaktadır. Bazılarında ise afet süreci öncesinde uzmanların eğitim ve hazırlığına yönelik çalışmalar yer almaktadır. Ancak B seçeneğinde bir doğal afet gerçekleştikten sonra bölge halkına verilen psikososyal çalışmalardan, diğer deyişle bir krize müdahale çalışmasından bahsedilmektedir. Bu nedenle B seçeneği afet farkındalığını arttırma çalışmaları içerisinde yer almamaktadır.
Bu projede 1999 Marmara ve Düzce depremlerinden
etkilenen halkın afet farkındalığı ve hazırlıklı
olmalarını geliştirmek amaçlanmıştır.
8.Soru
Aşağıdaki “psikolojik belirtileri belirleyen risk etkenleri ve koruyucu etkenlerden” hangisi çevresel özellikler arasında yer almaktadır?
Maruz kalma düzeyi |
Afetin türü ve şiddeti |
Gelişim düzeyi |
Geçmiş travmatik deneyimler |
Ailenin özellikleri |
Çocukların afetlere verdikleri tepkileri ve psikolojik belirtilerin gelişimini etkileyen etkenler “çocuğun bireysel özelliklerini”, “çevresel özellikleri” ve “afet yaşantısı ve afetin özelliklerini” kapsamaktadır. Şıklarda verilen “maruz kalma düzeyi” ve “afetin türü ve şiddeti” afet yaşantısı ve afetin özelliklerinden; “gelişim düzeyi” ve “geçmiş travmatik deneyimler” çocuğun bireysel özelliklerinden iken, “ailenin özellikleri” ise çevresel özelliklerden biridir. Doğru cevap E’dir.
9.Soru
Aşağıdaki davranışlardan hangisi afetlere maruz kalan çocukların gelişiminde gerileme davranışlarının örneği sayılabilir?
afetlere maruz kalan çocukların uyarılmaya irkilerek tepki vermesi |
afetlere maruz kalan çocuklarda afet yaşanan yerlere geri dönerken o anda yaşadıkları fizyolojik tepkilerin (kalp atışında hızlanma, terleme vb.) tekrarlanması |
afetlere maruz kalan çocukların içinde bulunduğu gelişimsel dönemden daha önceki bir döneme ait davranışlar (altını ıslatma, parmak emme ve b. gibi) sergilemesi |
afetlere maruz kalan çocukların belli duyguları hissedememesi |
afetlere maruz kalan çocukların insanlardan uzaklaşmış ya da onlara yabancılaşmış hissetmesi |
Doğru cevap C' dir. Afetlere maruz kalan çocukların gelişiminde gerileme davranışlarının örneği içinde bulunduğu gelişimsel dönemden daha önceki bir döneme ait davranışlar (altını ıslatma, parmak emme ve b. gibi) sergilemesidir.
10.Soru
Çocuk ve ergenlerde afetlere bağlı travmatik stresin incelenmesi konusundaki tarihsel gelişim incelendiğinde, çocukların afetlerden etkilenmediği yönünde bir günümüzde geçerliğini yitirmiş bir anlayış olduğu görülmektedir. Bu anlayışa yol açan olgu aşağıdakilerden hangisinde verilmektedir?
Geçmiş yıllarda çocuğa yeterince değer ve önem verilmemesi. |
Çocukların çeşitli travmatik olaylardan psikolojik olarak değil fiziksel olarak etkilenebileceğinin düşünülmesi |
Travmaların insanlar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmaların görece az olması |
Çocukların travmatik olayları kolaylıkla atlatabilecekleri yönündeki yaygın toplumsal anlayış. |
Travmatik olaylar sonrasında çocukların tepkilerini incelemek üzere yapılan araştırmaların yetişkinlere yönelik ölçütler dikkate alınarak yapılmış olması. |
Travmatik olaylar sonrasında çocukların tepkilerini incelemek üzere 1950’lerde yapılan çalışmaların genellikle tek bir zaman aralığında alınan ölçümlere dayalı ve ebeveynlerden bilgi toplama yoluyla edinilen sonuçları içerdiği gözlemlenmektedir. Bu çalışmaların bulguları ise, çocukların afetlerden etkilenmediğini yönünde bir günümüzde geçerliğini yitirmiş bir çıkarıma yol açmıştır. Çocukların olaylardan etkilenmediği sonucuna varılmasının asıl nedeni, ölçümlerin yetişkinlere yönelik ölçütler dikkate alınarak yapılmış olması ve o
dönemlerde çocukların travmatik olayları fark etmeyip anlamayacağı yönünde yaygın bir toplumsal anlayışın varoluşudur.
11.Soru
Aşağıdaki kuramcılardan hangisi afeti bir topluluğun önemli ölçüde vergilendirilmeye uygun kaynakları olarak kişilerin ve/ veya mülklerin ciddi bir biçimde zarar gördüğü bir olay olarak tanımlar?
Perry |
Faupel |
Fritz |
Drabek |
Portiriev |
Drabek
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi afet psikolojisi araştırmalarında uyulması gereken etik ilkeler arasında yer almamaktadır?
İnsan haklarına saygı |
Geçerlilik-güvenilirlik çalışmaları |
Bilgilendirilmiş onam |
Yetkinlik/yeterlilik |
Dürüstlük |
Afet psikolojisi araştırmalarında uyulması gereken etik ilkeler şunlardır:
-Bilgilendirilmiş onam
-Yetkinlik/yeterlilik
-Yararlı olmak ve zarar vermemek
-Dürüstlük
-İnsan haklarına saygı
Doğru yanıt B seçeneğidir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi afetler gibi toplu travmatik olaylar sonrası gerçekleştirilecek müdahaleler için bilimsel temele dayalı belirlenen prensiplerden birisi değildir?
Güvenlik hissinin sağlanması |
Sakinleştirmenin yapılması |
Öz-yeterlik ve toplumsal yeterlik hissinin güçlendirilmesi |
İlk yardım müdahalelerinin gerçekleştirilmesi |
Bağlantılı olma duygusunun pekiştirilmesi |
Hobfoll ve arkadaşları (2007) afetler gibi toplu travmatik olaylar sonrası gerçekleştirilecek müdahaleler için bilimsel temele dayalı beş temel prensip belirlemişlerdir. Bunların ya da bileşenlerinin acil durumlardan sonraki erken dönemde ya da orta vadede önleme ya da müdahale çalışmaları kapsamında uygulanmasını önermişlerdir. Bu prensipler,
1. Güvenlik hissinin sağlanması,
2. Sakinleştirmenin yapılması,
3. Öz-yeterlik ve toplumsal yeterlik hissinin güçlendirilmesi,
4. Bağlantılı olma duygusunun pekiştirilmesi ve
5. Umudun artırılmasıdır.
Doğru cevap D seçeneğidir.
14.Soru
Afet psikolojisi alanındaki araştırma yöntemlerinden nitel araştırmaları değerli kılan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
Afetlerin etkilerini derinlemesine anlamayı sağlaması |
Hızlı ulaşım sağlaması |
Büyük araştırma evrenlerine ulaşım sağlaması |
Bireysel anket uygulamalarını kapsaması |
Öncelikle çocuklara ve gençlere uygulanması |
Nitel araştırmalar, afetlerin psikososyal etkileri ve uygulanan müdahalelerin etkinliğini derinlemesine anlamak amaçlı olarak kullanılması ve afetzedeler için önemli temaları ortaya koyması açısından değerlidir. Bu tür çalışmalarda derinlemesine görüşmelerden elde edilen cevaplar dikkatlice incelenir ve belirlenen temalar ve konular ortaya çıkarılır. Ayrıca nitel çalışmaların, nicel anket çalışmaları ile birleştirilmeleri araştırma konusu ile ilgili çok detaylı bilgiler sunabilir. Doğru cevap A’dır.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi travma sonrası stres bozukluğu riskinin daha yüksek olduğu gruplar arasında değildir?
kadınlar |
sosyal çevreden yeterli destek alamayanlar |
olayda az kayıp yaşayanlar |
olay öncesi psikolojik sıkıntıları olanlar |
olay öncesinde yakın bir tarihte kayıp yaşayanlar |
olayda az kayıp yaşayanlar
16.Soru
Son yıllarda, alanyazında doğal afetlerin çocuklar üzerindeki etkilerini ele alan araştırmaların sayısında ciddi bir artış olmuştur. Ülkemizde konuyla ilgili bilimsel araştırmaların artmasında aşağıda verilen doğal afetlerden hangisi en etkili olmuştur?
2010 Mavi Marmara Saldırısı |
1999 Marmara Depremi |
2004 Sumatra Tsunamisi |
1939 Büyük Erzincan Depremi |
2011 Van Depremi |
Son yıllarda, alanyazında doğal afetlerin çocuklar üzerindeki etkilerini ele alan araştırmaların sayısında ciddi bir artış olmuştur. Ülkemizde 1999 Marmara Depremi’nden sonraki ilk 10 yıl içinde afet ruh sağlığı alanında yapılmış çalışmaların niceliği ve niteliğinde önemli bir artış meydana geldiği saptanmıştır. 1999 Marmara Depremi sonrasında Türk
Psikologlar Derneği (TPD), UNICEF’in desteği ile Marmara Depremi Psikolojik İlk Yardım Projesi’ni yaşama geçirmiştir. Yedi ay süresince 500 psikoloğun gönüllü hizmet verdiği proje kapsamında, deprem bölgelerinde yaşayan yaklaşık 12.000 kişiye ulaşılarak bireysel ve gruplar hâlinde psikoeğitim hizmetleri sunulmuştur. Bu gönüllü hizmetler sırasında ve/veya sonrasında bilimsel amaçlı araştırmalar da yürütülmüştür.