Aile Ekonomisi Ara 24. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Artan kentleşme ve modernleşme sürecinin sonucunda yaşanan proplemler arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
modern yaşama adaptasyon güçlüklerinin çekilmesi |
kimlik bunalımı |
dini açıdan radikal eğilimler |
artan şiddet ve güvensizlik ortamı |
okuma yazma oranının azalması |
Artan kentleşme ve modernleşme süreci birtakım sosyal sorunları da bünyesinde taşımaktadır. Gelenek ve göreneklerden kaynaklanan baskının azalması, modern yaşama adaptasyon güçlüklerinin çekilmesi, kişileri kimlik bunalımına sürüklerken marjinalleşme riski ile karşı karşıya bırakmıştır. Laik yaşamın benimsenmesi beklenirken tam tersi gelişmeler yaşanmış dini açıdan radikal eğilimlere kapılma olasılığı yükselmiştir. Hızlı kentleşme ve küreselleşme süreci ile paralel giden bir eğilim ise artan şiddet ve güvensizlik ortamıdır.
Doğru cevap E seçeneğidir.
2.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi hane halkı sektörü ve piyasa sektörü arasındaki etkileşimin artmasına neden olan etkenlerden değildir?
Çocuk bakımını üstlenen yalnız annelerin artması |
Kadınların piyasa için çalışma kararlarının artması |
Yaşlıların bakımının piyasaya bırakılması |
Erkeklerin ev işlerine katılımının artması |
Kamu politika ve program uygulamalarının artması |
Piyasa sektörü ve hane halkı sektörü arasındaki etkileşimin öneminin artışına yol açan nedenler şu şekilde sıralanabilir; kadınların piyasa için çalışma kararı almalarındaki artış¸ ve aynı ölçüde olmasa da erkeklerin ev işlerine eskisinden daha fazla katılması. Kadın emeğinin piyasada çalışmayı tercih etmesine bağlı olarak, çocuk bakımı, okul yemekleri, yaşlıların bakımı gibi hane halkı üretiminin yakın ikamesi pek çok üretimin piyasaya transfer edilmesidir. Diğer bir neden ise piyasa işlerine ve piyasa dışı işlere aynı şekilde uygulanmayan çok sayıda ve büyüklükte kamu politikalarının ve programlarının uygulamaya konmasındaki artıştır. Bu tür programlar piyasa işi ve piyasa dışı iş arasına vergi ya da ayrıcalıklar koymaktadırlar. Bu durum hane halkı kararlarını etkilemekte ve üretim ve tüketimde verimsizliklere yol açabilmektedir. Buna göre çocuk bakımını üstlenen yalnız annelerin artması değil çocuk bakımının piyasaya transfer edilmesi söz konusudur.
3.Soru
I-Enformasyonel ve küresel bir toplumun yükselişi II- İnsan türünün çoğalması ile ilgili teknolojik değişiklikler III- Kadın mücadelelerinin, çok yönlü feminist hareketin isyanı 21. yüzyıl başında ataerkil aile yapısını tehdit eden eğilimler hangi seçenekte doğru olarak verilmektedir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I-II ve III |
II ve III |
I ve II |
21. yüzyıl başında ataerkil aile yapısı tehdit altındadır. Bu durum kadınların bilinçlerinin ve uğraş alanlarının dönüşümü ile yakından ilgilidir. Bu dönüşüme yol açan üç eğilim enformasyonel ve küresel bir toplumun yükselişi, insan türünün çoğalması ile ilgili teknolojik değişiklikler ve kadın mücadelelerinin, çok yönlü feminist hareketin isyanı olarak görülmektedir. Doğru cevap C'dir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi günümüz risklerinin sahip olduğu özellikler arasında yer almaz?
Risk aşırı üretimden değil kıtlıktan doğmaktadır. |
Sanayileşme küresel ölçekte yayıldıkça yol açtığı riskler de katlanarak artmaktadır. |
Riskler hem politik hem de bilimsel olarak karşılıklıdır. |
Riskler kendi kaynakları ile sınırlı değildir. |
Riskin kaynağı sanayileşmedir. |
Risk kıtlıktan değil aşırı üretimden doğmaktadır.
5.Soru
Modern aile ne zaman ortaya çıkmıştır?
Ortaçağ dönemi |
Rönesans sonrası |
Millenium sonrası |
Sanayi devrimi sonrası |
I. Dünya savaşı sonrası |
Önceki aile tiplerinden oldukça farklı olan modern aile, sanayi devrimi sonrası ortaya çıkmıştır.
6.Soru
P.Erlich insanoğlunun kendini beslenme konusundaki savaşı çoktan kaybettiğini kaç yılında vurgulamıştır?
1958 |
1960 |
1968 |
1970 |
1978 |
P.Erlich insanoğlunun kendini beslenme konusundaki savaşı çoktan kaybettiğini 1968 yılında vurgulamıştır?
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir toplumun sahip olması gereken yapısal özelliklerinden biri olarak "toplum bireylerinin kendine yeterlilik düzeyleri düşüktür" maddesini ifade eden teorisyendir?
Durkheim |
Marks |
Levy |
Burton |
Waters |
Levy, modern bir toplumun sahip olması gereken yapısal özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır: Toplum bireyleri icra ettikleri faaliyetlerde uzmandır ve toplumsal roller uzmanlık alanları ile belirlenir; Toplum bireylerinin kendilerine yeterlilik düzeyleri düşüktür; Değer yargıları evrenseldir, bireyin kim olduğundan çok ne yaptığı önemlidir; Uzmanlaşmış çok sayıda farklı faaliyetin kontrolü ve koordinasyonu için merkezi karar alma süreci giderek gelişmektedir; İnsan ilişkilerinde evrensellik, rasyonellik önem kazanmaktadır; Uzmanlaşmış birimler arasındaki değişim, para gibi genel kabul gören bir aracı yardımı ile pazarlarda gerçekleşmektedir; Uzmanlaşmış faaliyetlerin kontrolü yaygın bir bürokrasi olmadan mümkün değildir; Eş seçiminde sosyal kısıtlamalar ortadan kalkmaktadır. Doğru cevap C'dir.
8.Soru
İnsanların kaynak kullanma kapasitesi neye bağlıdır?
İnsanların kaynak kullanma kapasitesi neye bağlıdır?
Gelir |
Gider |
Harcama |
Eğlence |
Spor aktiviteleri |
Gelir
9.Soru
Verimsiz aile davranışları ekonominin inceleme alanı olabilir mi?
Ortak Tercih, |
İşbirliksiz Pazarlık, |
Toplam Fayda Tercihi, |
İşbirlikçi Pazarlık, |
İttifak Modeli, |
Aile ekonomisinde, birinci jenerasyon modeller, ''ortak tercih'' modelleridir. Ailenin tek bir fayda fonksiyonunu maksimize ettiğini varsaymaktadır. Ortak tercih modelleri, aile davranışının, gelir elde eden ve kaynakları kontrol eden kişiden bağımsız olarak ailenin toplam fayda fonksiyonunu maksimize etmek olduğunu ima etmektedirler.
İkinci jenerasyon modeller, aile içindeki dağılım ve aile davranışı konularında birincilerden daha farklı sonuçlar elde etmektedirler. Bu modeller, gelirin babanın kontrolünde olmasının aile davranışı üzerinde annenin kontrolünde olmasından daha farklı sonuçlar ürettiği ile ilgili çok sayıda ampirik bulguyla desteklenen sonuçlar elde etmektedirler. Ekonomi literatüründe oyun teorisine dayanan aile ekonomisi modellerinin ilki ''işbirlikçi pazarlık'' modelleridir.
Ortak tercih (birinci jenerasyon), işbirlikçi pazarlık (ikinci jenerasyon) modellerinin her ikisinde de aile davranışı Pareto optimaldir. Diğer bir değişle kaynaklar aile içinde öyle bir dağılmışlardır ki, ailenin hiç bir ferdinin refah durumu diğer aile fertlerinin durumu bozulmaksızın daha iyi bir hale gelecek şekilde kaynaklar yeniden dağıtılamamaktadır. İkinci jenerasyon oyun teorisine dayalı aile modellerinin ikinci versiyonu ise Pareto-optimum varsayımının kalkması halindeki aile davranışını incelemektedir ve ''işbirliksiz pazarlık'' modeli olarak isimlendirilmektedir. İşbirliksiz pazarlık modelleri verimsiz aile davranışını da ekonominin içine sokmakta ve ailelerin Pareto-optimal sonuçlara ulaşmasını sağlayacak koşulların araştırılmasına izin vermektedir. Aile hukuku, sosyal normlar ve geleneklerde resme dahil edilmektedir. Normlar ve gelenekler aile içi pazarlığın yapıldığı ana yapıyı ve çevreyi belirlemekte ve dolayısı ile pazarlığın olası sonuçlarını etkilemektedir. Aile ekonomistleri, evlilik piyasasının rolünün önemini işaret etmekte ve aile hukukundaki değişimin ve devletin aileye yönelik politikalarının uzun dönemde ortaya çıkaracağı sonuçların doğru değerlendirilmesinde evlilik piyasasının önemini vurgulamaktadır. Aile lie ilgili ekonomik modeller, modern toplumlar için hayati önemi olan pek çok alana yönelik politikaların tasarlanmasında ve değerlendirilmesinde önemli araçlar haline gelmektedir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi geleneksel ataerkil aile yapısı üzerinde yıkıcı etkiler yaratan etkenlerden değildir?
Kürtajın serbest bırakılması |
Hane halkı büyüklüğündeki artış |
1996 refah reformu gibi politika ve yasalar |
Yasal ve kurumsal değişiklikler |
Boşanmanın kolaylaştırılması |
Yasal ve kurumsal değişiklikler,Kürtajın serbest bırakılması,Boşanmanın kolaylaştırılması,1996 refah reformu gibi politika ve yasalar geleneksel ataerkil aile yapısı üzerinde yıkıcı etkiler yaratmaktadır. B seçeneği bunlarla ilgili olmadığından cevap B seçeneğidir.
11.Soru
- Uluslar üstü uygulamaların gelişmesi
- Uluslar üstü uygulamaların kaynaklandığı küresel şehirlerin doğması
- Devletlerin politika araçlarının etkinliğinin azalması
- Devletler arası bağların artışı
- Küresel bürokrasilerin gelişimi
- Yeni uzaysal etnik politik birimlerin oluşumu
- Devletlerin egemenlik gücünün azalması
Yukarıda verilen küreselleşmeye yol açan nedenler kim veya kimler tarafından ortaya atılmıştır?
Harvey ve Giddens |
Robertson |
Lash ve Urry |
Luhan ve Rosenau |
Beck |
Lash ve Urry küresel düzeni aşağıdaki gibi açıklamaktadır (S.Lash ve J. Urry, 1994: 280-281), uzayda çeşitli merkezlerden kaynaklanan sembolik işaretlerin oluşturduğu akımlar bulunmaktadır. Semboller akımı, ulus devlet sınırlarını aşabildiği ve devletin gücünü kısabildiği ölçüde küreselleşme yaşanmaktadır. Lash ve Urry küreselleşmeye yol açan nedenleri yukarıdaki gibi sıralamaktadır.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi felaketin kendisinden değil korkusundan kaynaklanan bir maliyettir ?
Duygusal, sosyal kayıplar |
Aile üyelerinin kaybı |
Kişisel sağlık, iş, ev, ev eşyası, araba, finansal gelir kaybı |
Servet ve kişilerarası ve toplumsal düzeyde sosyal destek kaybı |
Hepsi |
Felaketin kendisinden değil korkusundan kaynaklanan maliyetler ikinci sıradadır. Örneğin depremin kendisi değil korkusu, bireylerin kendini güvensiz hissetmesine ve huzursuz bir yaşam sürmesine neden olmaktadır. Bu felaketlerden sonra önemli miktarda kayıp altında kalan hane halkları için bir güvenlik açığı doğmaktadır. Duygusal, sosyal ve finansal kayıplar, aile üyelerinin kaybı, kişisel sağlık, iş, ev, ev eşyası, araba, finansal gelirler, servet ve kişilerarası ve toplumsal düzeyde sosyal destek kaybı nedeniyle, insanlar gelecekleri düşünemez hale gelmektedirler. Bu korkunun ya da güven duygusunun onarılması bu olaylar karşısında hazırlıklı olmakla yakından ilişkili görünmektedir. A, B, C, D şıklarının hepsi felaketin kendisinden değil korkusundan kaynaklanan maliyetlerden biridir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1962 yılında John F. Kennedy tarafından belirtilen tüketici haklarından değildir?
Güvenlik hakkı |
Bilgi edinme hakkı |
Cayma hakkı |
Seçme hakkı |
Sesini duyurma ve temsil etme hakkı |
Tüketici haklarını dünyada ilk kez en iyi ifade eden kişi eski ABD başkanlarından John F. Kennedy olmuştur. Kennedy 1962 yılında kongreye gönderdiği mesajda tüketici haklarını dört grupta toplamıştır: Güvenlik hakkı, Bilgi edinme hakkı, Seçme hakkı, Sesini duyurma ve temsil edilme hakkı. Buna göre “Cayma hakkı”gibi bir ifadeden bahsedilmemektedir.
14.Soru
ABD nüfus bürosunun tahminine göre, dünya nüfusu, hangi tarihte 6 milyara ulaşmıştır?
20 Haziran 1999 |
20 Ekim 1999 |
21 Ekim 1999 |
23 Haziran 1999 |
22 Haziran 1999 |
ABD nüfus bürosunun tahminine göre, dünya nüfusu, 23 Haziran 1999’da 6 milyara ulaşmıştır.
15.Soru
İşbirliksiz denge durumunun boşanmış olmaktan daha fazla fayda sağladığını iddia eden ekonomist olabilir mi?
Malthus, |
Lundberk-Pollak, |
Samuelson, |
Becker, |
Keynes, |
Lundberk ve Pollak'ın, ayrı kutuplar pazarlık modellerinin tehdit noktasının evliliğin dışında boşanma durumunda değil, evlilik içinde yer almasıdır. Modelde karı koca arasındaki Nash pazarlığı ile her ikisinin de kayıtsızlık eğrileri belirlenir. Karı koca arasındaki işbirlikçi anlaşmanın alternatifi evlilik içinde ulaşılan işbirliksiz ve etkin olmayan bir denge noktasıdır. İşbirliksiz denge durumunda, her bir eş diğer eşin davranışını veri kabul ederek fayda maksimizasyonuna ulaşacak şekilde, gönüllü olarak kamusal hane halkı mallarının üretimine katkıda bulunur. Bu işbirliksiz evlilik her iki eş için de boşanmış olmaktan daha iyi sonuçlar üretmektedir. Boşanma anlaşamayan çiftler için olası bir sonuçtur. Ancak eşlerin kamusal aile mallarının ortak kullanımından sağladıkları fayda nedeniyle işbirliksiz evliliğin sürdürülmesi çok daha makul bir çözümdür.
16.Soru
Günümüzde ataerkil aile krizini tetikleyen Feminizm hangi yıllarda ortaya çıkmıştır?
1950 |
1960 |
1970 |
1980 |
1990 |
Günümüzün gelişmiş ülkelerinde ön plana çıkan bir gelişme ise ataerkil ailenin krizidir. Krizin ortaya çıkışında en önemli etken 1980’lerle birlikte yeni bir ivme kazanan Feminizm’in tetiklediği daha demokratik bir dünya talebidir. Doğru cevap D’dir.
17.Soru
Karı koca arasındaki işbirlikçi anlaşmanın alternatifi olarak Nash pazarlığıyla ulaşılan “işbirliksiz” evlilik çözümünün literatüre göre en önemli tercih sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
Boşanmanın zor olması, |
Evliliğin bir alışkanlığa dönüşmesi, |
Mahalle baskısı, |
Yalnız kalma korkusu, |
Eşlerin kamusal aile mallarının ortak kullanımından sağladıkları fayda. |
Karı koca arasındaki işbirlikçi anlaşmanın alternatifi evlilik içinde ulaşılan işbirliksiz ve etkin olmayan bir denge noktasıdır. İşbirliksiz denge durumunda, her bir eş diğer eşin davranışını veri kabul ederek fayda maksimizasyonuna ulaşacak şekilde, gönüllü olarak kamusal hane halkı mallarının üretimine katkıda bulunur. Bu işbirliksiz evlilik her iki eş için de boşanmış olmaktan daha iyi sonuçlar üretmektedir. Boşanma anlaşamayan çiftler için olası bir sonuçtur. Ancak eşlerin kamusal aile mallarının ortak kullanımından sağladıkları fayda nedeni ile işbirliksiz evliliğin sürdürülmesi çok daha makul bir çözümdür.
18.Soru
Düşük doğum ve ölüm oranı aşağıdakilerden hangisine neden olmaktadır?
Orta yaş grubunun artmasına |
Nüfusun 15 yaş altının azalmasına |
Genç nüfusun artmasına |
65 yaş üstünün azalmasına |
Çocuk ölümlerinin artmasına |
Dünya nüfus gelişmeleri için önceki bölümlerde ifade edilmiş olan düşük doğum ve ölüm oranı nüfusun 15 yaş altının azalmasına, 65 yaş üstünün artmasına neden olmaktadır. Orta yaş grubu da, daha az bebek olduğu için zamanla azalması beklenmektedir. Diğer bir ifade ile nüfus yapısının bu değişimi yaşlanan bir nüfus yaratmaktadır.
19.Soru
Üretken grup dışında tutulan yaş sınırı hangisidir?
55 |
57 |
60 |
63 |
65 |
Üretken grup dışında tutulan yaş sınırı 65 dir.
20.Soru
250 bin kuş, 2800 samur, 300 fok, 250 kartal ve milyonlarca som balığı yumurtasının yok olması hangi olayın sonucudur?
Hindistan'da Bhopal'de bir böcek ilacı fabrikasının yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması |
2000 yılında Tuna’da siyanür sızıntısı |
1945’de Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları |
Alaska Körfezi’nde 11-30 milyon galon petrolün denize akışı (1989) |
1918’de İspanyol gribi |
1918’de İspanyol gribi 30 bin insanı öldürdü. 1920’de Gansu’da (Çin) 8,5 büyüklüğünde bir deprem 200 bin kişiyi, 1939’da Erzincan’da 8 büyüklüğündeki deprem 33 bin kişiyi, 1970’de Kuzey Peru’da 67 bin kişiyi, Japonya’daki 1995 Kobe’de 6 bin kişiyi öldürdü. 1952’de Londra, hava kirliliğine bağlı zehirli sis oluşumu 4 bin ölü, 4 bin hasta, 1945’de Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları ilk yılında 214 bin kişiye mal oldu. Zararlar sadece insanlarla sınırlı da değildi. 2000 yılında Tuna’da siyanür sızıntısı balık ölümlerine; Alaska Körfezi’nde 11-30 milyon galon petrolün denize akışı (1989), 250 bin kuş, 2800 samur, 300 fok, 250 kartal ve milyonlarca som balığı yumurtasının yok olmasına; Hindistan'da Bhopal'de bir böcek ilacı fabrikasının yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması 18.000 kişinin ölümü haricinde 20 yıl sonra bile toprakların zehirlenmesine neden oldu. Doğru cevap D seçeneğidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ