Aile Psikolojisi ve Eğitimi Ara 15. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. Disiplin yöntemi olarak ceza ödülden daha etkilidir II. Ceza verilmek isteniyorsa ertelenmemelidir III. Ceza çocuğun davranışlarına değil özüne yönelik olmalıdır IV. Çocuğun, hani davranışının ceza getirebileceğini bilmesi için kurallar açık olmalıdır Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri bir disiplin yöntemi olarak ceza ile ilgili doğru bilgiler içermektedir?
I ve II |
II ve IV |
I, II ve III |
I, II ve IV |
I, II, III ve IV |
Disiplin yöntemi olarak ceza ve ödüller kullanılmaktadır. Kullanım şekline göre ceza da etkili bir yöntem olabilmektedir. Ancak araştırmalar cezanın ödül kadar etkili bir yöntem olmadığını göstermektedir. Buna rağmen ceza uygulanmak isteniyorsa ertelenmemeli ve üstü örtülmemelidir. Ceza çocuğun özüne değil davranışlarına yönelik olmalıdır. Çocuğun, hani davranışının ceza getirebileceğini bilmesi için kurallar açık olmalıdır. Dolayısıyla verilenlerden yalnızca II ve IV bir disiplin yöntemi olarak cezanın kullanımına ilişkin doğru bilgiler içermektedir. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kadın iç genital organıdır?
Vulva |
Vajina |
Klitoris |
Labia majör |
Labia minor |
Vajina girişi vulvada olmasına karşın, vajina iç genital organdır.
3.Soru
Kadın cinsel anatomisinde klitorisle ilgili doğru olmayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?
Klitoris kadın genitallerinin en duyarlı alanıdır |
Klitorisin doğrudan görülen kısmı yalnızca baş kısmıdır |
Klitorisin gövde kısmı kıkırdak dokudan oluşur |
Klitorisin üreme işlevi yoktur |
Klitoris penisle aynı embriyolojik dokudan köken alır |
Klitoris
Kadın genitallerinin en duyarlı alanıdır. Doğrudan görülen kısmı yalnızca baş kısmı olup, küçük, parlak bir düğme görünümündedir. Klitorisin gövde kısmı süngerimsi dokudan oluşur, ters V şeklinde iki yan kola ayrılır. Klitorisin üreme işlevi yoktur, yalnız cinsel işlev rolü vardır. Dokunma, basınç ve sıcaklık değişimlerine karşı ileri derecede duyarlıdır. Penisle aynı embriyolojik dokudan köken alır. Birleşme esnasında penis klitorisi dolaylı yoldan uyarır; giriş çıkışla iç dudaklar vajina içine doğru hareket eder, sürtünme hareketi ile uyarıcı etki sağlar.
4.Soru
İletişimde bir sözlü mesajın karşı taraf tarafından anlaşılmasında sözsüz mesaj kısmıyla değerlendirilme oranı aşağıdakilerden hangisidir?
%5 |
%15 |
%51 |
%55 |
%95 |
4. İletişimin yer aldığı ortam: Yer, durum, zaman genellikle ne dendiği, nasıl dendiği nasıl
anlaşıldığı ve nasıl tepki verileceğini etkiler. Bir sözlü mesaj; %7 oranında içerdiği
kelimelerle, %38 oranında yollandığı andaki ses tonuyla, %55 sözsüz mesaj kısmıyla
değerlendirilmektedir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi koruyucu tutumla yetişen çocukların özelliklerinden biri değildir?
Aşırı bağımlı, özgüveni geliştirmemesi |
Sosyal gelişiminin zedelenmesi |
Özgüven sorunu yaşaması |
Toplum tarafından kabulü zorlaşması |
Kendini gruba kabul ettirmek için isyankar olması |
Koruyucu tutumla yetişen çocuklar problemleri aileleri tarafından çözüldüğü için öz güvenleri gelişmez.
6.Soru
Cinsel kimliği ortaya koyma ve cinsel dürtüyü kontrol etme yönünde karmaşık baskıların olması ile birlikte çıkan cinsel gerilim en çok hangi dönemde artar?
Bebeklik dönemi |
Çocukluk dönemi |
Ergenlik dönemi |
Yetişkinlik Dönemi |
Yaşlılık Dönemi |
Ergenlik dönemi
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi cinsellikle ilgili yanlış ve bilimsel gerçekliği bulunmayan bir ifadedir?
Sertleşme fizyolojik bir olaydır ve konsantrasyon kaybı, kaygı gibi nedenlerle zaman zaman sertleşme kaybı olabilir. |
Cinsellikte cinselliği yaşayan kişilerin kendi rızaları ile yaşadıkları her şey onların normalidir. |
Sağlıklı ve uyumlu bir erkeğin hiçbir durumda cinsel performansı bozulmaz |
Sevişme sırasında çiftlerin birbirine geri bildirim vermesi öğrenmenin en iyi yoludur |
Cinsel birleşme cinsel ilişkinin küçük bir bölümüdür |
Cinsel mitler, kişilerin cinsel konularda doğru olduğunu düşündükleri, çoğu zaman abartılı, yanlış, bilimsel değeri bulunmayan inanışlardır ve cinselliğin yaşanmasını sınırlarlar. Çoğumuz aynı cinsel modeli öğrenmiş olmakla birlikte belirli mitler her birimizi farklı biçimde etkiler. Mitlere inanma derecesi değişir. Bazı mitlerin doğruluğuna nerdeyse tamamen inanılırken bazıları hakkında şüpheler olabilir. İnsanların cinsel hayatını olumsuz etkileyebilen cinsel mitlerden yaygın olarak saptananları şunlardır;
- Erkeklerde cinsel organın boyutu cinsel gücün göstergesidir. Ergenlik döneminden itibaren erkeklerin en merak ettikleri konudur. Çünkü penislerinin normal olmayacağı ile ilgili kendi aralarındaki bilimsel desteği olmayan abartılı konuşmalar nedeniyle yoğun kaygıları vardır Cinsel organların yapısı kişiye göre farklılıklar gösterir.
- Büyük erkek cinsel organı cinsel ilişki sırasında kadının daha çok uyarılmasını sağlar. Cinsel organın boyutunun ilişki içinde uyarılmaya ya da hazza yönelik etkisi minimaldir.
- Erkekler cinsel ilişkiden yalnız cinsel birleşme ve orgazm bekler. Duygusallık ve haz alma çoğunlukla kadınlarda görülür. Maalesef erkekler için sadece saldırganlık, rekabet, kızgınlık, kontrollü olma gibi duygulara izin verilmiş destek gereksinimi, sevgi, yumuşaklık erkeklikten sayılmamaktadır. Ancak bu duygular insana ait ve iki cinsiyet için geçerlidir.
- Cinsel ilişkinin başlangıcında sertleşme (ereksiyon) güçlüğü olursa büyük olasılıkla iktidarsızlık gelişecektir. Sertleşme fizyolojik bir olaydır ve konsantrasyon kaybı, kaygı gibi nedenlerle zaman zaman olabilir. Eğer boşalma olmamışsa uyaran vermeye devam edildiğinde sertlik tekrar sağlanabilir.
- İlk cinsel birleşmede başarılı olunması sonraki cinsel yaşam boyunca başarılı olacağının göstergesidir. Cinsel sorunlar ilk cinsel deneyimde olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Bir sorun yaşanınca bunun sürekli olacağına dair bir zorunluluk yoktur. Bir sonrakinde tekrarlamayabilir.
- Mastürbasyonun cinsel güce zarar verici etkisi olabilir. Çok eskilerden kalmış çoğunlukla ahlaki değer yargıları ile ilişkili bir yanlış inanıştır.
- Oral seks olgunlaşmamışlığın göstergesidir ve güvensizdir. Cinsellikte neyin normal olduğuna dair diğer insanların takdiri geçerli değildir. Cinselliği yaşayan kişilerin kendi rızaları ile yaşadıkları her şey onların normalidir. Oral sekste uyarılma kaynaklarından biridir.
- Erkek ve kadının cinsel ilgileri ve sorumlulukları temel olarak farklıdır. Cinsellik iki kişi arasında yaşanan ve her ikisinin de eşit derecede katılması gereken ve her ikisinin ortak sorumluluğunda olan bir eylemdir. Cinsel organ yapıları farklı olabilir ancak yaşanan haz benzerdir.
- Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir. Hedefe ve başarıya yönelik yetiştirilen erkek, cinselliği de bir performans alanı haline getirmektedir. İki sakıncası vardır. Cinsel hazzı paylaşmak yerine başarı peşinde olan erkek eşinin de hazzını azaltmaktadır. Başarısını kanıtlamak derdinde olan erkek olası bir sorunla karşılaştığında erkekliğiyle ilgili düşünceleri ciddi hasar alacaktır ve belki de bu durum bir cinsel işlev bozukluğunu başlatacaktır.
- Sevişme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Fanteziler cinsel uyarılmayı arttırır. Kişinin aklından geçenler konsantrasyonunu bozmuyorsa ve paylaşılmak istenen fantezi cinsel eşe hitap ediyorsa sorun oluşturmayacaktır.
- Cinsel birleşme için en doğal pozisyon erkeğin üstte olduğu pozisyondur. Cinsel birleşme pozisyonu çiftlerin tercihine kalan bir durumdur.
- Sağlıklı ve uyumlu bir erkeğin hiçbir durumda cinsel performansı bozulmaz. Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna hazırdır. Erkeklerin cinsel yaşamına bir yük getiren bir yanlış inanıştır. Bu yanlış inanç erkekleri istese de istemese de cinsel ilişkiye girmeye zorlar ve cinsel işlev bozukluğu gelişmesine neden olabilir. Daha da önemlisi kadın erkek ilişkisine, arkadaşlıklara zarar vermektedir.
- Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır. Cinsel olarak aktif olmak isteyen kadını ketleyen bir inanıştır. Temelinde kadının cinsel olarak arzulu olmasının yaratacağı korkular vardır.
- Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır, sevişme hakkında konuşmak ve düşünmek onu bozar. Sevişme sırasında çiftlerin birbirine geri bildirim vermesi öğrenmenin en iyi yoludur.
- Sertleşme (ereksiyon) hemen daima cinsel arzu ve uyarılmanın işaretidir. Erkekler fizyolojik olarak özellikle sabahları sertleşme yaşarlar. Sabah sertliklerinin olmaması organik bir sorunun habercisi olabilir.
- Cinsel ilişki cinsel birleşme demektir. Cinsel birleşme cinsel ilişkinin küçük bir bölümüdür. Cinsel birleşme uğruna erkeğin diğer cinsel uyarılmaları keşfetmesine engel olur. Birleşme sertleşmeyi gerektirdiğinden sertleşme olmaması panik duygusuna neden olur. Cinselliğin diğer ifadelerinden vazgeçilir. Sertleşme bozukluğu oluşmasına en çok neden olan mittir.
- Tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşmeyle bitmelidir. Erkeklere sarılma, öpme, okşama ve diğer duygu türlerinin uygun olmadığı öğretilmiştir. Birçok sevişmeye gitmeyecekse fiziksel yakınlaşmaları geri çevirir. Bu eşlerin duygusal yakınlıklarını sınırlar.
- Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir. Kadınlar cinsel deneyimleri olmadığı için kendilerini cinselliğe yabancı bulur. Çoğu kez sadece birkaç kez paralı ilişkisi olan eşlerini ise her şeyi biliyor kabul eder. Erkeklerde bu durumu kabul eder. Başta erkek lehine gibi görünür çünkü erkeğin kendi sevişme biçimini, tarzını sorgulamasına gerek olmadığına dair bir mesaj verir. Ancak eşinin yeterince zevk almadığını ya da orgazm olmadığını öğrenen erkeğe kendi bunun çözümlenmesi gereken bir sorun olarak değil kendi erkekliğinin yetersizliğinin bir kanıtı olarak değerlendirmesine neden olur.
- Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir. Cinsel ilişki sırasında erkeğin dikkati azalabilir ya da ereksiyon geçici olarak ortadan kalkabilir. Ereksiyon kaybı bir felaket olarak algılanırsa tekrar temini oldukça güçleşir.
- Bir çift için ‘aynı anda orgazm’ gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalıdır. Bu şekildeki bir beklenti her iki tarafta da performans endişesi yaratır, bu da orgazm taklitlerine, yetersizlik duygularına ve evlilik sorunlarına yol açabilir.
8.Soru
Bireyin kendi cinsel yaşamı hakkında kişinin kendi kendine karar verebilme özgürlüğü olması hangi cinsel hak ile açıklanır?
Cinsel özgürlük hakkı |
Cinsel mahremiyet hakkı |
Cinsel otonomi |
Cinsel haz hakkı |
Cinselliğin duygusal ifadesi hakkı |
Bireyin kendi cinsel yaşamı hakkında kişinin kendi kendine karar verebilme özgürlüğü olması cinsel otonomi ile açıklanır.
9.Soru
I. Aileye aşırı bağımlı olurlar
II. Evden ayrılmada ve yeni bir aile kurmada sorun yaşayabilirler
III. Daha çok aile dışında kurdukları ilişkilerde mutlu olurlar
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri merkezcil ailelerde büyüyen bireylerin özellikleri arasında olabilir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
Merkezcil ailede büyüyen bireyler aileye aşırı bağımlı olabilmekte, evden ayrılmada ve yeni bir aile kurmada sorun yaşayabilmektedirler. Daha çok aile dışında kurdukları ilişkilerde mutlu olan bireylerin merkezkaç ailede büyümesi daha muhtemeldir. Dolayısıyla I ve II'yi içeren C seçeneği doğrudur.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kişinin cinsiyetini değiştirmesi gerektiğine, ruhsal ve bedensel olarak diğer cinsiyete
sahip olması gerektiğine inanma şeklidir?
Gender |
Cinsiyet |
Cinsellik |
Cinsel ilişki |
Transseksüellik |
Transseksüellik, kişinin cinsiyetini değiştirmesi gerektiğine, ruhsal ve bedensel olarak diğer cinsiyete sahip olması gerektiğine inanma şeklinde tanımlanmaktadır.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kadın ve erkekler arasındaki iletişim farklılıklarından biri değildir?
Kadınlar daha çok özel, erkekler daha çok genel konuşmaları tercih eder. |
Erkekler için, ilişkiyle ilgili en önemli öge “iyi iletişim” hissidir. |
Kadınlar duygusal içerikli mesajları erkeklere göre daha sık kullanırlar. |
Kadınlar erkeklerden daha fazla duygusal tepki verir ve duygusal tepki bekler. |
Erkekler ilişkilerindeki hemen her şeyi eşlerine oranla daha tozpembe görmektedir. |
Erkekler için değil, kadınlar için ilişkiyle ilgili en önemli öge “iyi iletişim” hissidir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çözülme evresi ile ilgili verilen doğru bir bilgidir?
Hem kadın hem erkek için kesinlikle son evredir. |
Bu evrenin süresi herkes için aynıdır. |
Kadınlar uygun bir uyaran ile bir önceki evreye geri dönebilirler. |
Orgazm evresinden önce gelir. |
Plato evresinden hemen sonra gelir. |
4. Çözülme evresi: Son evredir. Kadın ya da erkek kişilerde orgazma ya da orgazmın gerçekleşmediği durumlarda platoyu takiben genital bölgelerde ve bedenin bütününde önceki aşamalarda oluşmuş olan fizyolojik değişikliklerin dakikalar içerisinde aynı sırayı takip ederek kaybolmasıyla karakterizedir. Bu evrenin süresi cinsiyete, orgazmın yaşanıp yaşanmadığına ya da hangi yoğunlukta yaşandığına ya da cinsel uyaranın sürüp sürmemesine göre değişir. Kadınlar çözülme evresinin herhangi bir aşamasında uygun bir cinsel uyaranla uyarıldıkları takdirde yeniden bir başka orgazm evresine girme
potansiyeline sahiptirler. Erkekler ise nadir olguların dışında orgazm evresini takiben süresi kişiden kişiye ve kişinin hangi yaş döneminde olduğuna göre çok değişen bir çözülme evresine zorunlu olarak girerler. Bu dönem sona erene kadar uygun cinsel uyaran olsa da yeniden ereksiyon (sertleşme) sağlayabilmeleri
ve yeniden orgazm evresine girebilmeleri fizyolojik olarak olası değildir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ailenin kriz dönemlerine yönelik görevlerinde biridir?
Aile üyelerinin eğitimi |
Aile üyelerinin yeni bir aile kurması |
Hastalıkta aile üyelerinin birbirine destek olmasının sağlanması |
Aile üyelerinin anne baba olması |
Emekliliğe uyum sağlama |
Kriz dönemlerine yönelik görevler: Hastalık, kaza, iş kaybı, ekonomik sorunlar gibi ailenin bütünlüğüne yönelik tehditlerin yarattığı krizlerde, aile üyelerinin birbirine destek olma ve korumasına yönelik görevlerdir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ilişkilerinde sorun yaşayan çiftlerin iletişim biçimlerinde sık rastlanan aksaklıklardan biri değildir?
Sorun çözmeye daha az yatkındırlar |
Sözsüz iletişim biçimlerini çoğunlukla olumsuz algılarlar |
Daha fazla olumsuz karşılık verirler |
Eşlerinden daha fazla şikayet eder, eleştirir, sesini yükseltir, alaycı ifadeler kullanırlar |
Sözlü davranışlar fazladır |
Sorun yaşayan eşlerin iletişiminde “sözsüz davranışlar daha fazladır”.
15.Soru
Felsefe ve sosyoloji alanındaki değişimlerin etkisiyle son 30 yıl içinde aile kuramlarına farklı bakış açıları gelişmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biridir?
Bilişsel davranışçı aile kuramı |
Tek çocuklu aile kuramı |
Tek ebeveynli aile kuramı |
Modern aile kuramı |
Rekabetçi aile kuramı |
Felsefe ve sosyoloji alanındaki değişimlerin etkisiyle son 30 yıl içinde aile kuramlarına farklı bakış açıları gelişmiştir. Bunlar, bilişsel-davranışçı aile kuramı, feminist aile kuramı ve postmodern aile kuramıdır.
16.Soru
Ailenin iletişim ve geribildirim süreçlerinde var olan sorunlu kalıpları gözlemenin önemini vurgulayan, aile sorunlarında geçmişe odaklanıp, niçin olduğuna bakmaktan çok şimdi ve burada ne olduğunu anlamaya çalışmanın daha önemli olduğuna dikkate çeken aile sistem özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Geribildirim |
Dögüsel nedensellik |
Sınırlar |
Eşsonlanım |
Homeostazis |
Eşsonlanım: Açık sistemler; farklı farklı durumlardan başlayarak farklı yollarla aynı sabit denge
durumuna ulaşma eğilimindedir. Bu teoriye göre; nereden başladığı önemli değildir, ulaşılan sonuç aynı olacaktır. Eşsonlanım, ailenin iletişim ve geribildirim süreçlerinde var olan sorunlu kalıpları gözlemenin önemini vurgular. Buna göre aile sorunlarında geçmişe odaklanıp, niçin olduğuna bakmaktan çok şimdi ve burada ne olduğunu anlamaya çalışmak daha önemlidir.
17.Soru
Zamana Bağlı Model'de yer alan aşağıdaki açıklamalar hangi aşama ile ilgilidir?
"Kızgınlık, suçluluk ve hüzün olarak dışa vurulur. Çocuğa konulan tanı nedeniyle, başkalarını suçlama da söz konusu olabilir. Başa çıkma yöntemleri yeterince kavrandığında keder evresi sona erer"
Keder |
Şaşkınlık |
İnkar |
Kapanış |
Dışarıya odaklanma |
Keder
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi demokratik ailede büyüyen çocuğun özelliğidir?
Kendine ve başkalarına güvenir. |
Aşırı isyankar olabilir. |
Karar vermekte güçlük yaşar. |
Her isteğinin yapılmasını ister. |
Devamlı birilerinden hizmet bekler. |
Kendine ve başkalarına güvenir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ilişkilerinde sorun yaşayan çiftlerin iletişim biçimlerinde sık rastlanan aksaklıklardan biridir?
Daha fazla olumlu karşılık verirler. |
Çözüm üretmek için konunun dışına çıkmazlar. |
Sözlü davranışlar daha fazladır. |
Sözsüz iletişim biçimlerini çoğunlukla olumlu algılarlar. |
Sözsüz davranışlar daha fazladır. |
İlişkilerinde sorun yaşayan çiftlerde iletişim biçimlerinde sık rastlanan aksaklıkların bazıları şöyledir:
- Sözsüz iletişim biçimlerini çoğunlukla olumsuz algılarlar.
- Sözsüz davranışlar daha fazladır.
- Daha fazla olumsuz karşılık verirler.
- Konunun dışına çıkarlar çözüm üretmezler.
20.Soru
Kendini gruba kabul ettirmek için isyankar davranışlar gösteren bir çocuk için hangi tutuma sahip bir aileden geldiği söylenebilir?
Aşırı koruyucu bir aileden |
İlgisiz ve kayıtsız bir aileden |
Dengesiz ve tutarsız bir aileden |
Aşırı hoşgörülü ve gevşek bir aileden |
Baskılı ve otoriter bir aileden |
Bu tavırları gösteren bir çocuk aşırı koruyucu bir aileden geldiğinin göstergesidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ