Yanıt Açıklaması:

Babasoylu toplumlarda, kadınların bütün hakları evlenene kadar babalarının, evlendikten sonra da
kocasının üstüne geçmektedir. Anasoylu toplumlarda ise kardeş grubu daha önemlidir. Bu toplumlarda miras annenin erkek kardeşinden kız kardeşin oğluna, yani dayıdan yeğenine geçmektedir.

Yanıt Açıklaması:

Sembolik Etkileflimcilik ve Aile: Sembolik Etkileşimci Yaklaşım evliliklerin boşanma ile sonuçlanmasını sembollerdeki değişme ile açıklamaya çalışmaktadır. İnsanların boşanma ile ilgili düşüncelerinin değişmesi, evlilikten tatmin olma, aşk, çocuk, anne-baba, karı koca rollerindeki değişmeler evli çiftler üzerinde önemli baskılar yapmaktadır. Tek bir nedene bağl› olarak gerçekleşmesi güç olmakla birlikte tüm değişmeler bir arada düşünüldüğünde boşanmaya itici faktörlerin güçlendiği söylenebilir. Önemli soru bu değişmelerin iyi mi yoksa kötü mü olduğudur.  

Yanıt Açıklaması:

Hanehalklarının  tüketim göstergesi olarak kabul edilen gelirin harcandığı kalemlere bakıldığında, kır ve kentte en yüksek harcamanın yapıldığı dilim gıdadır.

Yanıt Açıklaması:

Giddens, evliliği şu şekilde tanımlamaktadır. “Evlilik, iki yetişkin insan arasındaki,
toplum tarafından tanınan ve onaylanan bir cinsel birlik olarak tanımlanabilir”
(Gidddens, 2000: 148). Evlilik genellikle ailenin çoğalmasını sağlayan bir birlikteliktir.
Diğer bir deyişle, evlenen her iki çiftin çocuk yapması ve bu çocukları
yetştirmesi beklenir

Yanıt Açıklaması:

Shiva’nın III. Dünya ülkelerinde Batı tarzı kalkınmanın kadın ve doğa üzerindeki etkilerini inceleyen çalışması üç noktada eleştirilir: Birincisi, Shiva’nın kırsal kadın örneği, esas olarak Kuzey Batı Hindistan’dan gelmektedir. Bu genelleme III. dünya kadınlarını tek bir kategori altında toplar ve farklı sınırlardan, kastlardan, ırklardan, ekolojik bölgelerden olan kadınların özelliklerini göz ardı eder. İkinci olarak Hindistan’da toplumsal cinsiyet ve doğanın ideolojik yapılandırılmasının hangi somut süreçler ve kurumlar vasıtasıyla olduğunu göstermez; etnik ve dini farklılıkların birlikte yaşamalarını ve çeşitliliklerini göz ardı eder. Son olarak III. Dünya ülkelerine dayatılan sömürgecilik deneyimi ve modern kalkınma çeşitlerinin ekonomik, kurumsal ve kültürel olarak yıkıcı olmasına rağmen, bu ülkelerde Batı tarzı kalkınmadan önce mevcut olan ekonomik ve toplumsal eşitsizlikleri göz ardı eder. Doğru cevap E şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması:

Berder ailesi doğru cevaptır. Başlık usulünün yaygın olduğu bölgelerde görülmektedir.

Yanıt Açıklaması:

Endüstrileşmenin çocuğun eğitiminin aileden eğitim kurumlarına geçmesinde önemi büyüktür. Ekonomik faaliyetlerin ev dışına taşınması, toplumda birçok yeni mesleğin ortaya çıkmasına, dolayısıyla da bu mesleklerin özel bilgi ve beceri gerektirmesi sonucunda ailelerin çocuğun eğitim işlevini istenilen şekilde yerine getiremez duruma gelmesine neden olmuştur ve dolayısıyla eğitim işlevleri endüstrileşme sonucu aileden daha çok eğitim kurumlarınca verilmeye başlanmıştır.

Yanıt Açıklaması: Fatma Aliye Hanım Osmanlı'nın son dönemlerinde öne çıkan ilk kadın hakları savunucularındandır.

Yanıt Açıklaması:

Kırsal-kentsel etkileşim sonucu ortaya çıkan büyük kentlerin fiziksel ve sosyal koşulları yeterli olmayan yerleşim birimlerinde kendine özgü bir yaşam biçimi geliştirmiş aileler gecekondu ailesi olarak tanımlanmaktadır. Diğer seçeneklerde verilenler yanlış olduğundan cevap B seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması:

Evlenebilecek yaşlarda hem kız hem de oğlu bulunan iki ailenin karşılıklı olarak kız ve oğullarını evlendirmeleriyle kurulan aile şekline berder ailesi denmektedir.

Yanıt Açıklaması: Büyük ailelerde aile içi dayanışma ve yardımlaşma en önemli özelliklerdendir. Bazı durumlarda aile gelenekten kopmuş gibi görünse de çeşitli uygulamalarda geleneksellik kendini göstermektedir. Bu nedenle çocukların evden ayrılmalarına rağmen gelirlerini aile ile paylaşmaları, aile işinde çalışmaları aile büyüklerinin çocukların seçimlerine müdahale etmesi gözlenen özelliklerdir.

Yanıt Açıklaması:

Ailede toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü, kırda kadının doğayla doğrudan ilişki içine girmesine neden olur. Kadının ve doğanın ikili sömürü de dolaysız biçimde gerçekleşir. Kadın emeği, hem ailenin geçimliği için, hem de pazar için yapılan üretimde yoğun olarak kullanılır. Buna karşılık kadının, yetiştirilen ürünler üzerindeki kontrolü, aile geçimliği için yetiştirdiği ürünler üzerindedir. Pazar için yetiştirilen ürünlerde meydana gelen değişimler, bu ürünlerin yetiştirilmesi için yapılan yardımlar ve destek, doğrudan erkekleri hedef aldığından, kadınların emeği, ekolojik bilgisi değersizleşmekte, ailelerinin geçimliği için ekim yapılacak alanlar daralmakta, ya kente, ya da nadir ormanların bulunduğu bölgelere yeni tarım alanları oluşturmak için göçe zorlanmaktadır. Kadının biyolojik üreme ve besleme gücünden kaynaklanan, kadın bedenini doğayla ilişkilendiren ataerkil ideolojinin ötesinde, kırda kadının doğayla olan ilişkisi maddi temellere dayanmaktadır. Aileyi beslemek için bitki ve hayvani gıdaları toplamak, pazar için tarım ürünleri üretmek, yemek pişirebilmek için yakacak toplamak, kuyudan ya da kaynaktan su taşımak kırsal kesimde kadının günlük işleri arasında yer almaktadır. Günlük yaşamda bitki, hayvan, su ve toprakla sağlanan bu yakın ilişki, kadınları çevrede yaşayan bitki örtüsü ve hayvanlar konusunda bilgi sahibi olmasını sağlar. Ancak, kapitalist gelişme ve Batı bilimi kırsal kadının doğa bilgisini değersizleştirir ve bilginin kullanımını elinden alır.

Yanıt Açıklaması:

Evliliklerin boşanmayla sonuçlanmasına neden olan koşullar kültürlere ve zamana göre değişmektedir. Cevap C şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması:

Hane halklarının tüketim göstergesi olarak kabul edilen gelirin harcandığı kalemlere bakıldığında, kır ve kentte en yüksek harcamanın yapıldığı dilimin gıda olduğu görülmektedir. Yiyecek bütün gelir gruplarında ilk sırayı alırken, bunu giyecek, konut gibi kalemler izlemektedir. Eğitim, sağlık, kültür gibi giderlere ayrılan pay en düşük tüketim harcamalarını oluşturmaktadır. (DPT, 1992).

Yanıt Açıklaması: İşlevselcilik toplumdaki yapıların belli bir ihtiyacı karşılamak üzere var olduğunu ileri sürmektedir. Bu nedenle doğru cevap b'dir. Diğer seçenekler farklı kuramlara aittir.

Yanıt Açıklaması: Hane içinde rasyonel olarak yapılan düzenlemeler her zaman eşit dağılımı getirmemekte, özellikle kadınlar bu durumda dezavantajlı duruma düşmektedirler. Eve giren paranın miktarı küçük miktardayken kadın harcamaları düzenlemekte, miktar arttıkça söz ve otorite erkeğe geçmektedir. Aynı şekilde düşük gelirli ailelerde kadın ev dışında gelir getirici faaliyette bulunsa bile ev işleri kadının sorumluluğunda kalmaktadır. Doğru cevap a şıkkıdır