Bakıma Gereksinimi Olan Engelli Bireyler 2 Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 10 Soru1.Soru
Sözcüklerin ve sözcük birleşimlerinin içeriğini veya anlamını yöneten kurallar sistemi dilin hangi bileşenidir?
Kullanımbilim (Pragmatik) |
Anlambilim (Semantik) |
Biçimbilim (Morfoloji) |
Sözdizimi (Sentaks) |
Sesbilgisi (Fonoloji) |
Semantik, sözcüklerin ve sözcük birleşimlerinin içeriğini veya anlamını yöneten kurallar sistemidir. Başka bir deyişle olay ve olaylararası, nesne ve nesnelerarası ilişkileri temsil eden sözcüklere, sözcelere ve tümcelere karşılık gelen anlam bilgisini içerir.
2.Soru
- Olumsuz yetişme ortamı
- Okuldaki problem davranış kalıpları
- Kaza sonucu beyin hasarı
- Depresyon
- Akranlar tarafından reddedilme
Yukarıdakilerden hangileri duygu ve davranış bozukluğunu etkileyen çevresel nedenler arasındadır?
I, II, II ve IV |
II, III, IV ve V |
II, III ve IV |
I, II ve V |
Hepsi |
Duygu ve davranış bozukluğunu etkileyen çevresel nedenler arasında olumsuz yetişme ortamı, okuldaki problem davranış kalıpları ve akranlar tarafından reddedilme yer almaktadır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri konuşma bozukluk türlerinden biri değildir?
Konuşma sesi bozukluklar |
Akıcılık bozuklukları |
Ses bozuklukları |
Motor konuşma bozuklukları |
Fiziksel bozukluklar |
Fiziksel bozukluklar konuşma bozukluk türlerinden biri değildir.
4.Soru
Öğrenme güçlüğü olan çocukların yaşadıkları akademik başarısızlıklardan dolayı kendilerinin başarabileceklerine dair inançlarını kaybetmeleri, öğrenme güçlüğünün hangi özelliğinden kaynaklanmaktadır?
Akademik Başarısızlık |
Zayıf Güdülenme |
Dil Bozuklukları |
Genelleme Problemleri |
Sosyal Becerilerde Yetersizlikler |
Zayıf Güdülenme; Öğrencilerin davranışlarını harekete geçirebilmek için gerekli dürtü olarak tanımlanır. Güdülenme ile inanç arasında bir bağlantı vardır. Yaşadıkları akademik başarısızlıklardan dolayı öğrenme güçlüğü olan öğrenciler kendilerinin başarabileceklerine dair inançlarını kaybetmektedirler.
5.Soru
Zihinsel işlevlerde ve uyumsal davranışlarda gözlenen önemli düzeyde sınırlılıkların karakterize ettiği; sosyal, bilişsel ve pratik uyumsal becerilerde, 18 yaşından önce ortaya çıkan bir yetersizlik türü olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Zihinsel yetersizlik |
Özgül dil bozukluğu |
Gecikmiş dil |
İşitme yetersizliği |
Hissel yetersizlik |
AAIDD (2010) tarafından zihinsel yetersizlik, “zihinsel işlevlerde ve uyumsal davranışlarda gözlenen önemli düzeyde sınırlılıkların karakterize ettiği; sosyal, bilişsel ve pratik uyumsal becerilerde, 18 yaşından önce ortaya çıkan bir yetersizlik türü” olarak tanımlamıştır. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin tümü bilişsel güçlüklere sahip olmalarına rağmen her birey kendi içerisinde farklı güçlü ve zayıf yönlere sahiptir. Bilişsel güçlüklere ek olarak zihinsel yetersizliği olan bireylerin çoğu dil, konuşma ve iletişim güçlüklerini ikincil problem olarak yaşamakta bilişsel yetersizliğin ciddiyetine göre bu güçlüklerinin derecesi değişebilmektedir.
6.Soru
Sözlü veya sözsüz iletişimde ciddi derecede sınırlılıklar yaşamakta; sosyal etkileşim başlatamamakta, kendisine yöneltilen etkileşim girişimlerine ise normal dışı tepkiler veren bireyler hangi tür destek gereksinimi olan bireyler sınıfına girmektedir?
Hafif |
Orta |
Yoğun |
Sürekli |
Destek gerektirmez |
Orta düzeyde destek gereksinimi olan bireyler: Bu kategoriye giren bireyler ise destek sunulmasına rağmen sözlü veya sözsüz iletişimde ciddi derecede sınırlılıklar yaşamakta; sosyal etkileşim başlatamamakta, kendisine yöneltilen etkileşim girişimlerine ise normal dışı tepkiler vermektedir. Sınırlı/ yinelenen davranışlar incelendiğinde ise, bireylerin stereotipik davranışların herkes tarafından açıkça görülebilecek ve günlük yaşam işlevlerini önemli ölçüde aksatacak şekilde sergilediği görülmektedir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi nörojenik edinilmiş dil bozuklukları arasında yer alır?
Özgül Dil Bozukluğu |
Ekolali |
Gecikmiş Dil |
Afazi |
Artikülasyon |
Nörojenik edinilmiş dil bozuklukları yaygın olarak afazi ve travmatik beyin hasarı olarak iki grupta incelenmektedir. Afazi; Beyinde hasar oluşması sonucu ortaya çıkan edinilmiş dil bozukluğudur.
Artikülasyon (Sesletim): Konuşma seslerinin oluşturulmasıdır.
Gecikmiş Dil;Erken çocukluk döneminde bilinen herhangi bir neden olmaksızın dil becerilerinde akranlarından beklenen düzeyden geri olması durumudur.
Özgül Dil Bozukluğu; Özgül dil bozukluğu (ÖDB) olan çocuklarda, gelişimin diğer alanları normal seyrederken dil gelişimlerinde gerilik gözlenir.
Ekolali: En temelde başkaları tarafından üretilen konuşmaların tekrarıdır.
8.Soru
Hangisi birincil dil bozuklukları sınıfında yer alır?
Zihinsel yetersizlik |
Kekemelik |
Otizm spektrum bozukluğu |
Özgül dil bozukluğu |
Afazi |
Gecikmiş dil ve özgül dil bozukluğu gibi bilinen herhangi bir neden olmaksızın yaşanan salt dil bozuklukları birincil dil bozukluklarıdır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Doğrudan Öğretim (DÖ) programı içerisinde yer alan basamaklardan birisidir?
Öğretmen övgüleri |
Aktif çocuk tepkileri |
Tepki kartları |
Evrensel müdahale |
Akran aracılı destekler |
Doğrudan öğretim (DÖ) öğrencilerin pek çok beceriyi öğrenmelerini sağlayan bilimsel dayanaklı uygulamalardan biridir. DÖ programları öğrencilerin aktif tepkilerini sistematik hata düzeltmeleri ile birleştirmekte ve bu tepkileri izleme stratejileri içermektedir. DÖ uygulaması içerisinde tepki kartlarını kullanma, uygun bir hızda öğretmek ve kendini izleme becerilerini öğretmek basamaklarından oluşmaktadır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi duygu ve davranış bozukluğu olan çocukların tanılanmasında alanyazında bir görüş birliği olmadığı görülmesinin nedenlerinden biri değildir?
Alanyazındaki kavramsal farklılıklar |
Ülkelerinin ekonomik durumları |
Duygu ve davranışların ölçülmesine ilişkin zorluklar |
Problem davranışlara ilişkin hangi sıklıkta sergilendiğinde normal kabul edilebileceğine ilişkin nesnel bir görüş olmaması |
Kültürel farklılıklardan kaynaklanan normlara uygun olan veya olmayan davranışlara ilişkin nesnel değerlendirme güçlüğü |
Ülkelerinin ekonomik durumları duygu ve davranış bozukluğu olan çocukların tanılanmasında alanyazında bir görüş birliği olmadığı görülmesinin nedenlerinden biri değildir.