Saprolegnosis balık derisinde noktasal gri-beyaz pamuk benzeri görünümlü lezyonlara neden olan bir mantar hastalığıdır. 

Tablo 7.2 Tatlı Su Balıkları İçin Yaygın Viral Hastalıklar

Sağım esnasında özellikle büyük damızlık balıkların çırpınarak zarar görmesi- ni engellemek ve sağımı en kısa sürede tamamlamak balıklar suya karıştırılan anestezik maddelerle bayıltılabilir. Su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan bazı anestezik maddeler, karanfil yağı, MS-222, Quinaldin, 2-fenoksietanol’dür. Anestezik madde bulunan suda birkaç dakika tutularak bayıltılan balıklar, işlem sonrasında temiz ve bol oksijenli suya alınarak ayılmaları sağlanır Alfazin-Ketamin genel olarak ratların anestezisinde kullanılan maddelerdir. 

Palalar yapıları bakımından altı grupta toplanır. Bunlar düz yassı başlı pala, halka baş pala, ilmikli pala, düz yassı delikli pala, topuz baş pala, iğne başlı pala. Bu nedenle doğru cevap C seçeneğidir.

Balığın vücudundaki su içeriğinin dengesini sağlamak için vücut sıvılarının osmotik basıncın dış ortama karşı aktif olarak düzenlenmesine osmoregülasyon denir. 

Patojenler konklarını bazen hasta yapmazlar. Çoğunlukla hastalık kaynağıdırlar. 

İki su molekülü ise oldukça zayıf olan ve suya yaşam ve canlılık açısından bambaşka özellikler kazandı- ran hidrojen bağları ile bir arada tutulur. Her su molekülü en fazla 4 komşu molekül ile hidrojen bağları vasıtasıyla bağlanabilir 

Tatlı su balıkları için koruyucu (profilaktik) tedbirlerden biri tuzlu su banyosu yöntemidir. Bu yöntemde tuz olarak Sodyum Klorür ve ya Kalsiyum Klorür (NaCl veya CaCl₂ %0,5–3) bir litre suya 0,5-3 gram aralığında ilave edilerek banyo solüsyonu hazırlanabilir. 

Hidro elektrik santral bulunması, içsuların ticari amaçlı su ürünleri avcılığına kapatılması nedenlerinden biri değildir

A vitamini (Retinol)eksikliğinde, bir başka ifade ile hipovitaminoz A olgularında büyüme geriliği, kornea epitel hasarı ve gözde bulanıklaşma (keratomalazya), körlük, eksoftalmi (gözlerin dışarı çıkması), yüzgeç tabanlarında hemoraji (kanama) ve solungaç yayı ve operkulum kısalıkları ile karşılaşılmaktadır. Yüksek düzeyde A vitamini tüketimi hâlinde ise epitelde tümöral oluşum (epiteliyal sukamoz metaplazi) karaciğer büyümesi (hepatomegali), dalak büyümesi (splenomegali), kemik anomalileri (osteopati) ile gözde yangı (korneal in amasyon) olguları bildirilmektedir. Doğru cevap D’dir.

Denizlerimizden avlanılan en önemli türümüz hamsidir.  Hamsiden sonra en fazla avlanılan tür ise, insan tüketiminde kullanılmayan, balık unu ve yağı fabrikalarının ham maddesi olan çaçadır. Doğru cevap A seçeneğidir.

Akvaryum balıklarında kullanılan yemler;

• Artemia larvası
• Su piresi (Daphnia)
• Pul yemler
• Pelet yemler
• Granül yemler
• Artemia larvası ve Su piresi (Daphnia) canlı yemdir.

Kuru bölgenin kalınlığı 2-5 cm arasında değişmektedir. Bu bölge bir ışık bariyeri vazifesi görerek ışığın suya direkt ulaşmasını engeller, böylece algler-n oluşması engellenmiş olur. Ayrıca bitki köklerinde mantar ve zararlı bakterilerin üreme ve çoğalmalarını engeller. Buharlaşmayı önleyerek su kaybını azaltır. 

Bölgenin düz olması, güneş ışınlarının miktarının yüksek olması, kamu hizmetlerine yakın olması, doğru balık ve bitki türlerinin seçilmesi gerekir. Aşırı hava koşullarına da dikkat edilmelidir. 

Kan ve doku sıvısı emerek beslenen geçici bir dış parazit olan balık sülüğü Hirudina metazoan paraziter bir hastalıktır. 

Su ürünleri avcılığı ile ilgili, içsulardaki avcılık üretimi yetiştiricilik üretiminden fazladır ifadesi yanlıştır.

Toprak kullanmadan tarım ürünleri yetiştirme yöntemine Hidroponik denir. 

Mevsimsel göç yapan türler de balıkçılık için önemlidir. Karadeniz hamsisi kuzey-güney yönünde kışlama, beslenme ve üreme göçü yapar. Hamsi Tuna Nehri’nin ağzında üremekte ve orada beslenip büyümektedir. Ancak kışın sular soğuyunca daha sıcak olan güneye yani bizim sularımıza sürüler halinde göç etmekte ve batıdan doğuya doğru av vere vere göçünü sürdürmekte, oradan da kuzeye yönelerek tekrar Tuna Nehri ağzına dönmektedir.  

Uygun üreme sıcaklığında tutulmayan balıklarda yumurta ve sperm anomalileri izlenebilir. Bu durumda doğaya bağlı olmaksı- zın sıcaklığın tam kontrollü sistemler yani kapalı sirkülasyonlu sistemler kullanılarak ayarlanması balık refahı için önemli bir çözüm olarak sunulabilir. Doğru cevap D’dir.

Balığın en klasik tanımlarından biri şu olabilir; “birincil olarak suda yasamaya uyarlanmış, solungaçları ile solunum yapan, uzantıları(eğer var ise) yüzgeç biçiminde olan, derileri çoğunlukla pullar ile örtülü, soğukkanlı (poikiloterm) ve en ilkel omurgalılardır”. Poikiloterm, vücut sıcaklıkları ortam sıcaklığına göre değişen canlılardır.