1991 yılında Franjo Tudjman’In liderliğinde bağımsızlığını ilan eden Hırvatistan, bağımsızlığın hemen ertesinde, Sırpların saldırılarına maruz kalmıştır.

Yugoslavya Cumhuriyeti dönemindeki sosyalist yönetimin sona ermesinin ardından, 1990 yılında kabul edilen anayasayla birlikte parlamenter demokrasiye geçiş yapan ülkede 2000 yılına kadar yarı başkanlık sistemi benimsenmiş ancak bu tarihten sona parlamenter demokrasi kabul edilmiştir.

Yarı Başkanlık sistemi: Başkanlık ve parlamenter sistemin bir karışımı olan bu sistemde yürütmenin başı, fiili olarak halkın seçtiği devlet başkanıdır.

1371 yılından itibaren Osmanlı vassalı hâline gelen Bulgaristan 1396 yılına gelindiğinde Osmanlı toprağı hâline dönüşmüştür.

Bölge ülkelerinin kalkınmasına engel en temel sorun ekonomik geri kalmışlık ve dünya pazarına sürecek ürünü olmayışıdır. Doğru yanıt 'B'. 

İkinci Dünya Savaşı esnasında İtalya ve Almanya'nın işgaline uğrayan Arnavutluk’un bağımsızlığını kazanması sürecinde önemli roller üstlenen Enver Hoca, 1941 yılında kurulan Komünist Parti’nin ilk genel sekreteri olmuştur. 1946 yılında bağımsızlığını kazanan Arnavutluk Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olan Enver Hoca, 1946-1985 yılları arasında kesintisiz olarak görev yapmıştır. Bağımsızlık sonrası sırasıyla Yugoslavya, SSCB ve Çin ile yakın ilişkiler geliştirip, 1970’li yılların sonundan itibaren kapılarını dış dünyaya kapatarak kendine özgü sosyalist bir yönetim modeli geliştirmeye çalışmıştır.

Romalıların Balkan Yarımadası’nı İtalya’ya daha sıkı bağlamak amacıyla inşa ettikleri 6 metre genişliğinde yaklaşık 1120 km uzunluğundaki taşlarla döşenmiş yola Via Egnatia denir. Sorunun doğru cevabı E seçeneğidir.

Vuk Stefanoviç Karaciç, kilise Slavcası yerine Sırp halk dilinin kabul edilmesini sağlamıştır. Doğru yanıt C’dir.

Albaylar Cuntası: 1967 ile 1974 yılları arasında bir grup albayın yapmış oldukları askerî darbe sonrasında askerî hükûmetlerce Yunanistan’ın yönetildiği döneme verilen isimdir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez 1990 yılında demokratik seçimler yapılmış ve Bulgaristan Komünist Partisi’nin devamı niteliğinde olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), yüzde 47,2 gibi ciddi bir oranla ilk seçimleri kazanarak mecliste çoğunluğu elde etmiştir.

Sayfa 31 Tablo 2.1

Bosna Hersek'teki siyasi yapının önemli aktörlerinden biri de Yüksek Temsilcilik Ofisi'dir. Türkiye'nin de aralarında olduğu 55 üyeden oluşan Barışı Uygulama Konseyi tarafından tayin edilen Yüksek Temsilcilik Ofisi, Dayton Anlaşması’nın uygulanmasını denetleyen ve tarafların birbiriyle uyumlu çalışmasını teşvik eden önemli yetkilere sahip bir uluslararası yapıdır. Yüksek Temsilcilik Ofisi ayrıca ülkede faaliyette bulunan diğer uluslararası kurumların çalışmalarını da koordine etmektedir. Temsilciliğin, ülkedeki rolü ve yetkileri, ülkenin uluslararası bir koruma rejimi altında olduğu ile ilgili bazı eleştirileri de beraberinde getirmektedir.

İstanbul’un 330 yılında Roma’nın yeni başkenti olarak ilan edilmesiyle başlayan Orta Çağ boyunca Balkanlar’ın siyasi tarihinde Türk kavimleri önemli rol oynamışlardır. Balkanlar’da görülen ilk Türk kavmi Hunlar olmuştur.

Batı literatüründe Balkanlar’ı tasvir eden ilk eserler macera romanları ve gezi yazıları olmuştur. Bu eserlerde Balkan halkları vahşi, tehlikeli ve barbar olarak tasvir edilmiştir. Balkanlar’ın ‘Avrupa’nın ötekisi’ olarak tanımlanmasına hizmet eden bu eserlerin en önemlilerinden bir tanesi Brem Stoker’ın 1897’de yayımladığı ‘Drakula’ adlı Balkanlar’da yaşayan kan emici bir vampirin konu edildiği romanıdır. Dünyaca ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie, 1925 yılında yayımlanan Türkçeye Chimneys fiatosunun Esrarı olarak çevrilen eserinde son kralları suikast ile öldürüldükten sonra cumhuriyet ile yönetilen bir Balkan ülkesi olan ‘Herzoslovakya’dan bahsetmektedir. Benzer bir şekilde Belçikalı karikatürist George Remi tarafından yazılan ve resimlendirilen ünlü çizgi roman serisi Tenten’in sekizinci kitabı olan ‘Ottokar’ın Asası” Balkanlar’da hayali bir ülke olan ‘Sildavya’daki entrikalar, savaşlar ve darbeleri konu etmektedir. Sildavya ve Herzoslovakya gibi hayali Balkan şehirleri ile Batılı okuyucunun beyninde olumsuz bir Balkan imgesi yaratılmış bulunmaktadır.

Balkanlar ve batılıların doğuyu anlamaları konusunda ilk ve baş eser niteliğindeki Oryentalizm'i Edward Said yazmıştır. Doğru yanıt 'B'. 

Kasım 1991 tarihinde bağımsızlık ilan eden Makedonya, o zamandan günümüze hem Yunanistan’ın isim sorunu nedeniyle çıkardığı engelleri aşma hem de ülke içerisinde siyasi istikrarı tesis etme, iktisadi hayatı canlandırma ve uluslararası toplumla bütünleşme çabası içerisindedir.

Katolik ve Ortodoks tüm bölge Hristiyanlarının ötekileştirdiği ortak bir unsur ise hiç kuşkusuz Müslümanlardır. Bölgede önemli bir unsur olan Müslümanlara karşı yürütülen düşmanlık siyaseti, yüzyıllardır süren barış içinde yaşama kültürünün bölgeden koparılıp atılması anlamına gelmektedir. Gerek Balkan Müslümanları gerekse bölgedeki diğer unsurlar tarafından kabul gören Türko-İslam kavramıyla etnik olarak Türk olmamalarına ve Türkçe konuşmamalarına rağmen Balkanlar’da yaşayan Boşnak, Arnavut, Pomak gibi Müslüman gruplar “Türk” olarak tanımlanmaktadır. Bunun nedeni, tarihsel nedenlerin yanı sıra, bölge Hristiyanlarının etnik kökenleri ne olursa olsun bölge Müslümanlarını ötekileştirme çabalarıdır. Bu kültür ögelerinin “ötekileştirilmesi” çabaları ise gerçekte toplumların kendi kendilerini inkâr anlamına gelmektedir. Bu siyaseti güden gruplar, İslam kültürünün kendi toplumlarını da çok derinden etkilediğinin farkına varamamaktadır.

Sırp isyanının Yunanistan'ın bağımsız bir devlet olmasına giden süreçte doğrudan değil dolaylı bir etkisi olmuştur.

Eşak ve Boğdan: Bugünkü Romanya toprakları. Doğru cevap A’dır.