Kişiler, gruplar ve toplumların kendilerini tanımlamaya yönelik oluşturdukları kurguya kimlik denir. Ancak kimlik çok yönlü ve çok boyutlu bir olgudur. Tahayyül, tasavvur ya da tespite dayalı kendini tanımlama unsurları yanında; kişi ya da birimlerin başkalarını, başkalarının da kimliğe konu kişi ya da birimleri nasıl “algıladıkları” önemlidir ve kimliğin birer parçası olarak tanımlarda dikkate almak gerekir. Ayrıca kimlikler durağan bir olgu değil, kesintisiz bir varoluş sürecine tabidirler. Başka bir deyişle kimliğin meydana gelmesi tarihsel, kültürel, toplumsal ve mekânsal etkileşimlere açık bir inşa sürecinin sonucudur. Doğru cevap B'dir.

Maastricht anlaşması ile Avrupa Topluluğu Avrupa Birliği'ne dönüşmüştür.

Yugoslavya dağıldıktan sonra özellikle Bosna-Hersek ve Kosova'ya uyguladığı baskı ile tanınan Sırp lider Slobodan Miloseviç'tir.

12 Ada 1947 yılında Paris Konferansı ile birlikte Yunanistan'a verilmiştir.

Yunanistan; Arjantin, Hindistan, Meksika, İsveç ve Tanzanya ile bir ‘Altı Devlet İnisiyatifi’ oluşturarak “nükleer silahlardan arındırılmış alanlar” için ortak politika geliştirmeye çalışmıştır. 

Yugoslavya dağılmıştır, 6 eski federe cumhuriyet bağımsızlığını ilan etmiştir, 7 yeni devlet ortaya çıkmıştır

Sırbistan’ın merkezde yer aldığı bir Yugoslavya inşa etmenin ilk adımı olarak Mart 1989’da Kosova ve Voyvodina’nın özerklikleri kaldırılmıştır. Ancak bu, Yugoslav Cumhuriyetleri ve Kosova Özerk Bölgesi’nin 1989-1992 yılları arasında bağımsızlık yönünde adımlar atmalarına engel olamayacaktır. Anayasa’nın ‘kendi kaderini tayin’ hakkını kullanarak, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Makedonya ve Kosova bağımsızlık ilan etmiştir. Dolayısıyla Arnavutluk, Yugoslavya'dan ayrılan ülkeler arasında yer almamaktadır.

Todor Jivkov: 1954-1989 yılları arasında devlet yönetimini elinde tutan ve Türklere uyguladı¤ı asimilasyon politikaları nedeniyle zorunlu göçe sebep olan Bulgar lider.

1993’ten itibaren Kostas Simitis yönetimindeki PASOK iktidarı döneminde Yunanistan’ın AB standartlarına daha uyumlu bir sürece girdiği görülmüştür.

Bosna Hersek'e karşı Sırp saldırılarının önlenmesinde ABD'nin öncülük ettiği anlaşma Dayton anlaşmasıdır.

Romanya’nın 1878 yılında Osmanlı Devleti’nden bağımsızlığını kazanmasının önemli ölçüde Rusya’nın desteği ile gerçekleşmesi nedeniyle Rus Çarlığı Romanya’yı “uysal uydu devlet” olarak görüyordu. İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında dünyanın dördüncü gıda ihracatçısı olan Romanya, Rusya tarafından ekonomik rakip olarak algılandı. 

Arnavutluk'ta 1997’de çıkan iç karışıklıkların ardından oluşturulan Çok Uluslu Barışı Koruma Gücü’ne Türkiye de asker göndererek katkıda bulunmuştur. Ayrıca Bosna Savaşı'nda Türkiye aktif bir rol oynayarak uluslararası kamuoyunun dikkatini buradaki savaşa çekmeye çalışmıştır. Dolayısıyla II. ve IV. maddede verilen bilgiler yanlış; diğer maddeler doğrudur.

Siyasi ve sanayi devrimlerinin etkisiyle dünya 1770-1914 yılları arasında sosyoekonomik anlamda önemli ilerlemelere şahit olmuştur. Ne var ki bu ilerlemenin etkileri dünyaya eşit bir şekilde yansımamıştır.

2001 yılında Makedonya’da yaşanan iç çatışmalar ve ardından imzalanan Ohri Barış Anlaşması (Çerçeve Anlaşması) da Türklerin sorunlarına yeni boyutlar getirmiştir. Şöyle ki Ohri Barış Anlaşması’nın sadece Makedonya’daki Arnavut azınlığın durumunda iyileşmeler sağladığı, Türkler ve diğer azınlıkları ise ihmal ettiği yönünde şikâyetler bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle Ohri Barış Anlaşması’nın en büyük zaafı, Türk, Boşnak, Roman gibi Arnavut dışı azınlıkların hak ve çıkarlarını yeterli ölçüde dikkate almamış olmasıdır

Özellikle Romanya lideri Nikolay Çavuşesku, bütün üretim alanlarında kendi kendine yeterliliği hedeflemiş, döviz kurlarına sıkı kontroller uygulamış, ithalata sınırlı bir şekilde izin vermiştir. Bu tür politikalarıyla Çavuşesku, 1981’de 9,9 milyar dolar olan Romanya’nın dış borcunu 1989’da 1 milyar doların altına düşürmeyi başarmıştır.

NATO tarafından 1994’te başlatılan Barış İçin Ortaklık projesi dış aktörler tarafından geliştirilen bölgesel işbirliği girişimidir. 

29 Nisan 2008 tarihinde AB ve Sırbistan arasında İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalanmıştır