Batı Edebiyatında Akımlar 2 Final 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Şair Evlenmesi adlı oyun kimin eseridir?
Agah Efendi |
Namık Kemal |
Ziya Paşa |
Ali Suavi |
Şinasi |
1859 yılında yayınlanan Şair Evlenmesi Şinasi’nin kaleme aldığı ilk yapıttır.
2.Soru
Dadaizm ismini rastgele "dada" kelimesiyle ortaya atan Fransız şair aşağıdakilerden hangisidir?
Marcel Duchamp |
Francis Picabia |
Jean Arp |
Tristan Tzara |
Marcel Janco |
Dada, adını, akımın öncüsü olacak Romen asıllı Fransız şair Tristan Tzara (1896-1963)’nın Larousse sözlüğünü rastgele açıp bulduğu “dada” kelimesinden alır. Fransızca “tahta at” anlamına gelmektedir. Doğru cevap D'dir.
3.Soru
Ekspresyonizmle ortaya çıkışla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğru değildir?
Kelime anlamı dışavurumculuk demektir.
|
Nietzsche bu akımı besleyen önemli fikir adamlarındandır.
|
Herkesin başkasının gözüyle yeni bir dünya yaratma çabasıdır.
|
Primitivizm de bir tür ekspresyonizm olarak algılanmaktadır.
|
Bu akımın en tanınmış örneği Picasso’nun Avignonlu Kızlar tablosudur. |
Doğru seçenek C seçeneğidir. Çünkü bu akım herkesin kendi gözüyle bir dünya yaratması çabasıdır. Diğer seçeneklerde tüm bilgiler doğru yargılar içermektedir.
4.Soru
- Batı edebiyatını yakından izlemek
- Edebi çalışmalara Batıdaki yenilikler doğrultusunda yön vermek
- Batıdaki eserlerin çevirilerini yapmak
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Fecri Âti Döneminin ilkeleri olarak sayılabilir?
I ve II |
I ve III |
II ve III |
Yalnız II |
I, II, III |
Bu grubun ilkeleri arasında da Batı edebiyatını yakından izlemek, edebî çalışmalara Batıdaki yenilikler doğrultusunda yön vermek, Batı edebiyatının yapıtlarını Türkçeye kazandırmak gibi hususlar vardır
5.Soru
1922’de yayımlanan “İnek Manifestosu” dadaizmin önemli metinlerinden birisi olan şair aşağıdakilerden hangisidir?
Kurt Schwitters
|
Jean Arp
|
Tristan Tzara
|
Wieland Herzfelde
|
Marcel Duchamp |
İnek Manifestosu’nun yazarı Kurt Schwitters’tir. Doğru cevap A'dır.
6.Soru
1832'de Babıâli'de Tercüme Odasının açılmasıyla yabancı dilin ve dil bilenlerin önemi artar. Belli bir süre sonra Tercüme Bürosunun yanına her biri bir dil okulu niteliğinde yeni dil bürolarının açılması eklenir. Osmanlı devletinin gençlerin dil öğrenmesine ve dilde uzmanlaşmalarına katkı verirken, amaçladığı temel düşünce neydi?
Osmanlı Aydınlarını donanımlı kılmak |
Batıyla biran önce bütünleşmek |
Batı Edebiyatını yaygınlaştırmak |
Matbaada basılacak çeşitli yabancı kitapların tercümesini yapacak eleman yetiştirmek |
Devletin tercümanlık işlerine hâkim Rum ve Ermeni vatandaşların yerine yabancı dilde yetkin Türk gençlerini görevlendirmek. |
1832'de Babıâli'de Tercüme Odasının açılmasıyla yabancı dilin ve dil bilenlerin önemi artar. Belli bir süre sonra Tercüme Bürosunun yanına her biri bir dil okulu niteliğine bü¬rünen Mabeyn Kalemi, Tophane Kalemi ve Gümrük Kalemi gibi yeni dil bürolarının açılması, bir yandan Osmanlı gençlerinin dil öğrenmesine ve dilde uzmanlaşmalarına katkı verirken, bir yandan da her türlü casusluk olasılığına karşılık devletin tercümanlık işlerine hâkim Rum ve Ermeni kökenli vatandaşların yerine yabancı dilde yetkin Türk gençlerin görevlendirilmesini amaçlar. O günkü devlet, milliyetçilik hareketlerinin hızlandığı böy-lesi bir zamanda bu önlemi gerekli görür.
7.Soru
Hangi eser Franz Kafka'ya ait değildir?
Yaman Adam |
Köy Öğretmeni |
Babaya Mektup |
Dava |
Şato |
Yaman Adam adli eser Miguel de Unamuno'ya aittir.
8.Soru
"Anlaşılmaz, kapalı, karanlık (söz veya yazı)" anlamına gelen sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
Alegorik |
Apatetik |
Apokaliptik |
Antipatik |
Analojik |
Apokaliptik: Anlaşılmaz, kapalı, karanlık (söz veya yazı).
9.Soru
Kierkegaard felsefesindeki anahtar kavramlardan biri olan ve kendi varoluşunu düşünen insanın sahip olduğunu savunduğu olgu aşağıdakilerden hangisidir?
Korku |
Kaygı |
Bilgi |
Aydınlanma |
Varolma |
Kierkegaard’da “kaygı” kavramının önemli bir yeri vardır. Kendi varoluşunu düşünen bir insanın dünyadaki yalnızlığı; belirsizlik, çelişki, mutlak iradeyle seçim yapma sorumluluğu karşısındaki kaygısı kaçınılmazdır. Kierkegaard tanrı fikri ve tanrıya yöneliş olmadan bu çelişkilerin çözülemeyeceğine inanır.
10.Soru
Postmodernizmi edebiyat ve sanatla ilgili bir terim olarak ilk kez kullanan kimdir?
Ihab Hassan |
Michal Foucault |
Jacques Derrida |
Jean François Lyotard |
Jean Baudrillard |
Ihab Hassan, 1985’te Paris’te yapılan Karşılaştırmalı Edebiyat kongresinde sunduğu “Postmodernizm Perspektifte Çoğulculuk” başlıklı makalesinde Postmodernizmin özelliklerini sıralar ve tanımlar. Diğer şıklar postmodern filozoflardır.
11.Soru
Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak kimin hangi romanı kabul edilir?
Recaizade Ekrem, Atala |
Recaizade Ekrem, Araba Sevdası |
Abdülhak Hamit, Eşber |
Abdülhak Hamit, Makber |
Namık Kemal, Celâl |
Recaizade Ekrem’in tek romanı olan Araba Sevdası (1889) Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak kabul edilir.
12.Soru
1850’li yıllarda Fransa’nın ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel özelliklerine ilişkin verilerle dolu olan “Sanatçının Atölyesi: Gerçek Bir Alegori” adlı tablonun ressamı aşağıdakilerden hangisidir?
Claude Monet |
Edouard Manet |
Paul Gauguin |
Edvard Munch |
Gustave Courbet |
Yeni resim anlayışının savunmasını realist ressam Gustave Courbet (1819-1877) 1850 yılında kaleme aldığı “Gerçekçilik Manifestosu” adlı yazısıyla yapar. Gustave Courbet, bu dönemde yaşanan akademik-avangard çekişmesinin adeta simge ismidir. Onun “Sanatçının Atölyesi: Gerçek Bir Alegori” adlı tablosu söz konusu manifestoda savunulan görüşleri yansıtır. Çünkü “Sanatçının Atölyesi: Gerçek Bir Alegori” adlı tablo, 1850’li yıllarda Fransa’nın ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel özelliklerine ilişkin verilerle doludur.
13.Soru
Dış gerçekliğin insan bilincindeki izdüşümünü, bireysel görüntüsünü vermeyi amaçlayan akım aşağıdakilerden hangisidir?
Romantizm |
Realizm |
Natüralizm |
Sembolizm |
Empresyonizm |
Resimde ve edebiyatta sadece dış gerçekliği mümkün olduğunca aktarmaya çalışan realistlerin ve natüralistlerin yerini, dış gerçekliğin insan bilincindeki izdüşümünü, bireysel görüntüsünü vermeyi amaçlayan empresyonizm alır.
14.Soru
Gerçekçi ve doğacı Fransız yazar ve şairleri model alan ve Fransız edebiyatı ile yarışacak eserler vermeyi amaç edinen edebiyat aşağıdakilerden hangisidir?
Servet-i Fünun edebiyatı |
Fecri Ati Edebiyatı |
1.Kuşak Tanzimat Dönemi Edebiyatı |
Milli Edebiyat |
Cumhuriyet Edebiyatı |
Yukarıda verilen tanım Servet-i Fünun edebiyatına aittir. Halit Ziya Uşaklıgil ve Tevfik Fikret gibi temsilcileri vardır.
15.Soru
Büyülü gerçekçilik akımın en çok tanınan yazarlarından birisi ve 1967 yılında yayımlanan Yüzyıllık Yalnızlık adlı romanın yazarı olan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Gabriel García Márquez |
Arturo Uslar Pietri |
Alejo Carpentier |
Miguel Angel Asturias |
Jorge Luis Borges |
Bu akımın en çok tanınan yazarlarından birisi, 1967 yılında yayımlanan Yüzyıllık Yalnızlık adlı romanın yazarı, Kolombiyalı romancı Gabriel García Márquez’dir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi postmodern edebiyat için söylenemez?
Çoğulculuk esastır |
Kurgu tutarsızlaşır ve boşluklar içerir |
Yazar ölmüştür |
Üstkurmacı egemendir |
Anlam tasarlanabilir |
E şıkkı hariç diğerleri postmodern edebiyat için söylenebilir ama e şıkkı söylenemez çünkü, postmodern edebiyatta anlam tasarlanamaz.
17.Soru
Picasso’nun özelde İspanya İç Savaşı’na karşı duyduğu üzüntüsünü genelde de savaşa karşı tepkisini dile getirdiği 3.5 X 7.8 metre ebadındaki, savaşın yarattığı acıları çeşitli simgelerle ortaya koymayı amaçlayan tablosu aşağıdakilerden hangisidir?
Mandolinli Kız |
Horta'da Fabrika |
Guernica |
Koltukta Oturan Çıplak |
Avignonlu Kızlar |
Guernica, Picasso’nun özelde İspanya İç Savaşı’na karşı duyduğu üzüntünün genelde de savaşa karşı tepkisinin dile gelmesidir. 28 Nisan 1937’de küçük bir kasaba olan Guernica, Franco’yu desteklemek için gönderilen Hitler’in uçakları tarafından bombalanır. Geride iki bine yakın ölü ve yaralılar vardır. Tam bu sırada İspanya Hükûmeti, Dünya Fuarı için Picasso’dan bir resim talep eder. Duyarlı bir sanatçı için böyle bir durumda başka konu aramaya gerek yoktur. Picasso da 3.5 X 7.8 metre ebadındaki, savaşın yarattığı acıları çeşitli simgelerle ortaya koymayı amaçlayan bu tabloyu yapar.
18.Soru
"Düşünüyorum öyleyse varım" sözüyle bir özne ortaya koyan: Düşünen, düşündüğünü bilen, kendinin farkında olan, hedefleri olan, özgür iradesi ve sorumluluğu olan bir özne. Bu özne şüphe eden, onaylayan, yargılayan, kısacası düşünen, akıl sahibi bir öznedir. Öncelikle düşünen özne olarak varlığını ispat eden düşünür-yazara göre bütün bilgimizin kaynağı da akıldır, düşünmedir. Bu düşüncelerin sahibi kimdir?
Kant |
Descartes |
Foucault |
Jameson |
Klages |
Descartes "Düşünüyorum öyleyse varım" sözüyle bir özne ortaya koyar: Düşünen, düşündüğünü bilen, kendinin farkında olan, hedefleri olan, özgür iradesi ve sorumluluğu olan bir özne. Bu özne şüphe eden, onaylayan, yargılayan, kısacası düşünen, akıl sahibi bir öznedir. Öncelikle düşünen özne olarak varlığını ispat eden Descartes'a göre bütün bilgimizin kaynağı da akıldır, düşünme'dir. Kant, Descartesçı düşünen, bilen özne (cogito) kavramını devam ettirir ancak o, bilen özne ile bilinen nesne arasındaki ilişkiyi tersine çevirerek, artık bilen öznenin nesneyi belirlediği bir bilgi teorisinden söz eder.
19.Soru
"Batı edebiyatının Türk edebiyatına etkisi"nde özellikle XX. yüzyıl ortalarına kadar ezici bir üstünlüğe sahip olan batı ülkesi aşağıdakilerden hangisidir?
Almanya
|
Fransa
|
İngiltere
|
Hollanda
|
İsviçre |
Rönesans hareketi dâhil, her türlü toplumsal, siyasal, düşünsel ya da edebî akımın Fransa üzerinden diğer coğrafyalara yayıldığı bir gerçektir. Bunda Fransa'nın Orta Avrupa gibi merkezi bir konumda yer alıp her yönden gelen entelektüel esintiyi toplayıp başka taraflara yönlendirecek konum ve yeteneğe sahip bir ülke olmasının payı büyüktür. Doğru yanıt B’dir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi büyülü gerçeklik resmi için " somut nesnenin gizemi gerçekçi bir biçimde resimlendirilerek yakalanmasıdır" diyen kişidir?
Franz Roh |
Amaryll Chanady |
SEymour Menton |
Lois Parkinson Zamora |
Wendy Faris |
Franz Roh, büyülü gerçeklik resmi için " somut nesnenin gizemi gerçekçi bir biçimde resimlendirilerek yakalanmasıdır" diyen kişidir. Ona göre, büyülü gerçekçi resimler, büyülü gerçekliğin düşsel dünyası ile gerçek dünyanın bir araya gelmesiyle oluşur. Çünkü resimlerde gerçek dünya olağan bir manzara gibi görünürken, birdenbire resmin düşsel dünyayı ve gerçek olmayan bir şeyi yansıttığını da görebiliriz. Gerçek ile düş, edebiyatta olduğu gibi iç içedir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ