Bilişim Hukuku Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 6 Soru1.Soru
“İnsanın serbestçe düşünce ve bilgilere ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanması ve bunları tek başına ya da başkalarıyla birlikte (dernek, toplantı, sendika vb.) çeşitli yollarla (söz, basın, sinema, tiyatro vb.) serbestçe açıklayabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi" şeklinde tanımlanan temel hak ve özgürlük, aşağıdakilerden hangisidir?
İnsan onuru |
Bireysel özerklik |
Bilgilerin geleceğini belirleme hakkı |
Özel yaşamın gizliliği hakkı |
Düşünceyi açıklama özgürlüğü |
Düşünceyi açıklama özgürlüğü, “insanın serbestçe düşünce ve bilgilere ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanması ve bunları tek başına ya da başkalarıyla birlikte (dernek, toplantı, sendika vb.) çeşitli yollarla (söz, basın, sinema, tiyatro vb.) serbestçe açıklayabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir." Doğru cevap E'dir.
2.Soru
- Kişisel verilerin izinsiz biçimde ticari işletmelere satılması
- İnternet üzerinden yapılan bir alışverişte, tüketicinin kredi kartı bilgilerinin kopyalanması
- İşçiye kıdem tazminatının verilmemesi
- Sosyal medya hesaplarındaki kişisel paylaşımların işyeri sahibince depolanması
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri bilişim teknolojilerindeki gelişmeyle insan hakları alanında ortaya çıkabilecek ihlallerden biri olarak değerlendirilebilir?
I, II, III ve IV |
I, II ve IV |
I ve II |
II ve IV |
Yalnız I |
I, II ve IV. önermelerde verilen olaylar teknolojinin insan hayatına girmesi ile ortaya çıkabilecek hak ihlallerine örnek teşkil eder. Doğru cevap B'dir.
3.Soru
“Bir internet alışveriş sitesinde satıcı, korsan bir yazılım CD’sini gerçeğe aykırı beyanlarla, tüketiciye orijinal ürün olarak pazarlamış, tüketici de parayı satıcının belirttiği banka hesabına havale etmiştir. Satıcı ise parayı aldıktan sonra tüketiciye hiçbir ürün göndermemiştir.”
Yukarıda verilen örneğin hukuksal boyutu hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Taraflar arasında internet ortamında yapılan sözleşmenin hangi şartlar altında kurulduğu borçlar hukuku ve tüketici hukukunu ilgilendirir. |
Yazılımların korunması, kullanılması fikri mülkiyet hukukunun konusunu ilgilendirir. |
Tarafların mahkemede birbirleri aleyhine sundukları delillerin değerlendirilmesi ise medeni usul hukukunu ilgilendirir. |
Satıcının internet aracılığıyla hileli davranışlar sonucu tüketiciyi dolandırması ceza hukukunu ilgilendirir. |
Satıcı hakkındaki soruşturma ve kovuşturma işlemleri evrensel hizmet kanunu ilgilendirir. |
Bilişim hukuku bünyesinde birçok farklı hukuk dalını barındırması ve/veya birçok hukuk dalıyla iç içe geçmesi nedeniyle, multi-disipliner bir hukuk dalı olarak tanımlanmaktadır. Bu hususu bir örnekle açıklamak gerekirse; bir internet alışveriş sitesinde satıcı, korsan bir yazılım CD’sini gerçeğe aykırı beyanlarla, tüketiciye orijinal ürün olarak pazarlamış, tüketici de parayı satıcının belirttiği banka hesabına havale etmiştir. Satıcı ise parayı aldıktan sonra tüketiciye hiçbir ürün göndermemiştir. İşte günlük hayatta çok sık karşılan bu örnekte, internet üzerinde yapılan bu sözleşmenin hangi şartlar altında hukuken taraflar açısından bağlayıcı olduğu, diğer bir ifadeyle internet ortamında hangi şartlar altında sözleşmenin kurulduğu borçlar hukuku ve tüketici hukukunun konusuyken, yazılımların korunması, kullanılması fikri mülkiyet hukukunun konusunu teşkil etmektedir. Tarafların mahkemede birbirleri aleyhine sundukları delillerin değerlendirilmesi ise medeni usul hukukunu ilgilendirmektedir. Yine satıcının internet aracılığıyla hileli davranışlar sonucu tüketiciyi dolandırması ceza hukukunun ilgi alanında bulunurken, satıcı hakkındaki soruşturma ve kovuşturma işlemleri ceza usul hukuku normlarıyla ile düzenlenmektedir.
Bilişim hukukunun çok yönlü ilgi alanı sadece bunlarla da sınırlı değildir. Kamu kurum ve kuruluşlarında bilgisayarların kullanılmasına ilişkin sorunlar veya e-devlet, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) gibi yazılımlardan doğan problemler idare hukukunun alanına girmektedir. Yine genel olarak internetin yönetiminde hangi kurumların yetkili ve görevli olduğunun belirlenmesi temelde idare hukukunun konusu olmakla birlikte, bu kurumların yapmış oldukları idari tasarrufların temel hak ve özgürlükler çerçevesinde değerlendirilmesi ise insan hakları hukuku ve anayasa hukuku ile ilintilidir.
4.Soru
Kişisel Verilerin Korunması Kurulunu oluşturan üye sayısı aşağıdakilerden hangisidir?
On |
Yüz |
Kırkbir |
Altı |
Dokuz |
Kurul, dokuz üyeden oluşur. Kurulun beş üyesi Türkiye Büyük Millet Meclisi, dört üyesi Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
5.Soru
I. Verinin bir kişiye ilişkin olması gerekir.
II. İlgili kişinin belirli ya da belirlenebilir nitelikte olması gerekir.
III. İlgili verinin, kişiyi küçük düşürecek/zor durumda bırakacak nitelikte olması gerekir.
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri, kişisel veriden söz edebilmek için aranan ölçütlerden değildir?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I - II |
I - III |
Kişisel veri, en genel tanımıyla, belirli ya da belirlenebilir bir kişiye ilişkin her türlü bilgidir. O halde kişisel veriden söz edebilmek için, verinin (i) bir kişiye ilişkin ve (ii) bu kişinin de belirli ya da belirlenebilir nitelikte olması gerekir. Bu tanımda “her türlü” bilgi ifadesinin kullanılması oldukça geniş bir alanın hedeflendiğinin işaretidir. Dolayısıyla verinin kişiyi küçük düşürecek/zor durumda bırakacak nitelikte olması, aranan bir ölçüt değildir. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bilişim hukukunun ortaya çıkış nedenlerinden biri değildir?
Teknolojik gelişmeler karşısında yürürlükte bulunan hükümlerin yetersiz kalması |
Sosyal medyanın çok kullanılması |
Devletin vatandaşlarıyla olan ilişkilerinde e-devlet gibi bilişim sistemlerini kullanması ve bilişim sistemleri aracığıyla işlenen suçlardaki artışlar |
Son yıllara kadar hem teknolojiyi hem de hukuku takip eden ve bunu kamuoyuna taşıyan hukukçuların yokluğu |
Elektronik dokümanların ispat değerine sahip olma gereksinimi |
Özellikle son çeyrek asırda tüm dünyayı etkileyen ve baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler, bilişim hukukunun ortaya çıkış sürecinin nedeni olarak kabul edilmektedir; zira teknoloji alanındaki gelişmeler tarafların yüz yüze yaptıkları hukuksal işlemleri konu alan klasik yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesini gerekli kılmıştır. Bu nedenle bilişim hukukunu, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ve yenilikler sebebiyle mevcut yasal düzenlemelerin yetersiz kalması ile ortaya çıkmış bir hukuk dalı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Gerçekten de eskiden yalnızca insanlara özgü olarak kabul edilen birçok eylem ve işlem, bugün bilişim sistemleri tarafından yapılmakta veyahut bu sistemler aracılığıyla insanlar tarafından çok hızlı bir şekilde tamamlanmaktadır. İnsanların günlük hayatında önemli bir yer tutan bilişim sistemleri aracılığıyla gerçekleştirilen işlemler neticesinde ise, zamanla hukuksal sorunlar baş göstermiştir. Özelikle e-ticaretin gelişmesi, devletin vatandaşlarıyla olan ilişkilerinde e-devlet gibi bilişim sistemlerini kullanması ve bu sayede her kurum ve bireyin bilgi teknolojilerini kullanan sistemler ile kamu hizmetlerine ulaşabilmesi ya da bilişim sistemleri aracığıyla işlenen suçlardaki artışlar klasik hukuk normlarının gözden geçirilmesini zorunlu kılmıştır. Bunun sonucunda da devletler, bireylerle bireyler ve bireylerle devlet arasındaki hukuk kurallarını bilişim sistemleri çerçevesinde yeniden ele almış ve bu sürecin sonunda da bilişim hukuku denilen yeni bir hukuk dalı ortaya çıkmıştır.