Selçuklu devletinin adını aldığı şahsiyet Temür-yalığ unvanlı Dukak’ın oğlu ve Oğuz Yabgusunun sübaşısı Selçuk Bey’dir.

Burada Tuğrul Bey adına hutbe okuttu ve Fars bölgesinde tam anlamıyla Selçuklu hâkimiyeti kurulmuş oldu (1062).

Nizamiye Medreselerinin kurucusu Nizamülmülk’tür.

Bu eser siyasetname türünün genel özelliklerinin yanında, farklı olarak bir devlet teşkilatında bulunması gereken makam ve memuriyetleri de ele alır. Bunların özellikleri, neden gerekli oldukları hikâyelerle pekiştirilerek anlatılır.

Selçuklular ilk sikkesi 1025 yılında nur kasabası yakınındaki Kermine’de basılmıştır.

1092 yılında Bağdad’ı ziyareti sırasında tüm tâbi emir ve beylerini huzuruna kabul eden Melikşah, yeni fetih planları çerçevesinde, Yemen ve Aden’in imparatorluğa bağlanmasını emretmiştir.

Zaferden sonra Selçuklular bir yandan Gazne ordusunu kararlı bir takibe uğratırken, hemen bir kurultay topladılar ve devlet ilân ettiler. Ancak asıl büyük kurultayı bir ay içerisinde Merv’de yaptılar. Tuğrul Bey bir kere daha sultan ilan edildi. Nişabur başkent olmak üzere batıya gidecekti.

Divan-ı işraf: Devletin mali işlerinin, gelir ve giderlerinin kontrolü ve denetlenmesi bu divanın göreviydi.

Irak Oğuzları, Horasan’da daha önceden bulunan ancak Selçuklulara tabi olmak istemediği için Azerbaycan, Doğu Anadolu, El Cezire ve Irak’a yönelmişlerdir.

Büyük Selçuklu Devleti’ne tâbi Irak Selçuklu hanedanı 1119’da kurulmuştur.

Büyük Selçukluların merkezi, Sultan Sancar döneminde Merv şehri idi.

Salgurlular 1286 yılında yıkılmıştır.

Ancak Nizamiye medreselerinde verilen eğitimin Şafiî fıkhı ve Eş’arî kelâmı ile sınırlandırılarak diğer mezhepleri gerilettiği, felsefe dersleri okutulmayarak İslam düşüncesinin gelişmesine engel olduğu, hatta para karşılığı öğretilen ilmin itibarını düşürdüğü gibi iddialar da ileri sürülmektedir.

Nizami-i Aruzi’nin Çahar Makalesi.

Melik Rıdvan, Fatımi halifesinin etkisi ile Şiî hutbesi okutmaya başlamış, fakat dört hafta sonra kaldırmıştır.

Türkistan Hanları olan Karahanlılarla, daha devlet kurmadan önce de yoğun temas içerisinde bulunan Selçuklular, devlet kurduktan sonra da onlarla Ceyhun nehri sınır olmak üzere komşu olmuşlardı.