Ceza Hukuku Ara 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bir neticenin bir kişinin davranışına isnadiyet sorunu hangi teori yardımı ile aşılabilir?
Objektif isnadiyet |
Subjektif isnadiyet |
Karma isnadiyet |
Nedensel isadiyet |
Şarta bağlı isnadiyet |
Bir neticenin, bir kişinin davranışına isnadiyeti sorunu, ceza hukuku bakımından, bu davranışın özel normatif ölçütlere göre belirlenmesini gerektirir (objektif isnadiyet teorisi).
2.Soru
Türk Ceza Kanunu'nun 24. maddesinin ilk fıkrasında “kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez” denilerek düzenlenen hukuka uygunluk nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Hakkın kullanılması |
Meşru savunma |
Görevin ifası |
İlgilinin rızası |
Karar verme yetkisi |
TCK’nın 24. maddesinin ilk fıkrasında “kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez” denilerek bu hukuka uygunluk nedeni düzenlenmiştir. Kanun hükmünün yerine getirilmesinde, belli konularda kişiye kanun tarafından verilen yetki, aynı zamanda o kişinin görevini oluşturmaktadır. Bu bakımdan bu hukuka uygunluk nedenini görevin ifası olarak anlamak gerekir.
3.Soru
Bir parktaki çöp bidonuna geceden gündüz patlamak üzere zaman ayarlı ses bombası yerleştiren bir eylemci, bombanın patlatılacağı zaman diliminde parkta çöp bidonunun yakınlarında birilerinin olabileceğini öngörür. Buna rağmen bombayı patlatmaktan geri kalmaz. Neticede patlama sonucunda, yakındaki birkaç kişi, isabet eden parçalar nedeniyle yaralanır veya ölür.
Olaya göre yaralama veya öldürme fiillerinden dolayı suçun manevi unsuruna ilişkin aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Fail iştirak halinde harekete geçmiştir |
Fail bilinçli taksirle hareket etmiştir |
Fail bilinçsiz taksirle hareket etmiştir |
Fail doğrudan kastla hareket etmiştir |
Fail olası kastla hareket etmiştir |
Bu ihtimalde de fail, kasten yaralama ve kasten öldürme bakımından olası kastla hareket etmiştir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi her suçta zorunlu olarak bulunan unsurlar arasında yer almaz?
Mağdur |
Suçun konusu |
Netice |
Fiil |
Fail |
Suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurlarını; fiil, netice, nedensellik bağı, fail,
mağdur, suçun konusu ve nitelikli hâller olarak sıralamak mümkündür. Bunlardan, fiil,
fail, mağdur ve suçun konusu her suçta zorunlu olarak bulunan unsurlardır. Buna karşılık,
netice ve nedensellik bağı sadece neticeye unsur olarak yer veren suçlar bakımından göz
önünde bulundurulacak unsurlardandır.
5.Soru
"Avdan dönen A, tüfeğin mekanizmasındaki fişekleri almadan evin girişinde
duvara dayar ve bahçeye dolaşmaya çıkar. Babasının geldiğini gören evin küçük oğlu B, kapıya çıkar, babasının duvara dayalı vaziyette bıraktığı tüfeği görür ve kurcalamaya başlar. Aniden ateş alan tüfek, evin önünde temizlik yapan annenin yaralanmasına sebebiyet verir." Bu durum aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
Doğrudan kast |
Olası kast |
Bilinçli taksir |
Bilinçsiz taksir |
Nedensellik |
İcrai veya ihmali bir hareketi gerçekleştiren failin, kanuni tanıma uygun bir neticenin gerçekleşebileceğini öngörmesi gerekirken, kendisinden beklenen özeni göstermeyerek böyle bir neticenin meydana gelmesine sebebiyet vermesi hâlinde bilinçsiz taksir vardır. Örneğin avdan dönen A, tüfeğin mekanizmasındaki fişekleri almadan evin girişinde duvara dayar ve bahçeye dolaşmaya çıkar. Babasının geldiğini gören evin küçük oğlu B, kapıya çıkar, babasının duvara dayalı vaziyette bıraktığı tüfeği görür ve kurcalamaya başlar. Aniden ateş alan tüfek, evin önünde temizlik yapan annenin yaralanmasına sebebiyet verir.
6.Soru
A uyurken evinin salonundan gürültüler geldiğini duyarak uyanır. Salonda hırsızla bir anda karşılaşır, hırsızın elinde silah vardır. A eline geçirdiği bir vazoyu hırsıza doğru fırlatır, vazo hırsızın karnına gelir ve hırsızın yaralanmasına neden olur. A'nın cezai sorumluluğunu belirleyiniz.
Yaralama suçunun tam cezasıyla cezalandırılır. |
Yaralamaya teşebbüsten cezalandırılır. |
Meşru savunmadan yararlanır. Herhangi bir ceza almaz. |
Meşru savunmadan yararlanır cezası indirlir. |
Hakkın kullanılmasından yararlanır cezası indirlir. |
Meşru savunma, bir kimsenin kendisini veya başkasını hedef alan bir saldırı karşısında, savunma amacına yönelik olarak ve saldırgana karşı bu saldırıyı defedecek ölçüde kuvvet kullanmasını ifade eder. Meşru savunma hâlinde, hâlen mevcut bir saldırıyı defetmek amacıyla işlenen fiil, dış görünüşü itibariyle tipik bir fiili oluşturmaktadır. Ancak bu fiil, gerçekleşmekte olan bir saldırıyı uzaklaştırmak ve başka şekilde korunamayacak bir hakkı korumak amacıyla işlendiği için hukuka aykırı değildir. Bu amaç meşru müdafaanın bir hukuka uygunluk nedeni olarak değerlendirilmesine yol açmaktadır.
7.Soru
Bir kimsenin alacağını tahsil etmek amacıyla bizzat borçlusunun konutuna girmesi ve alacağına yetecek miktarda eşyayı alıp çıkması fiiline ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Kanunun verdiği yetkiye dayanıldığı için fiil belirli bir suç tipine girmemektedir |
Meşru savunma hali söz konusu olduğundan fiil hukuka uygundur |
Zaruret hali oluştuğundan fiil hukuka uygundur |
Borçlunun borcunu ifa etmeyerek fiilin oluşmasına sebebiyet vermesi nedeniyle fiile rıza gösterdiği var sayılır |
Alacaklının böyle bir yetkisi olmadığından fiil hukuka aykırıdır |
Kanun tarafından yetkili kılınmayan kimselerin davranışlarının hukuka uygun olarak nitelendirilmesi ise mümkün değildir. Örneğin İcra ve İflas Kanunu’nun verdiği yetkiyi kullanarak haciz işlemi yapmak için başkasının konutuna giren icra memurunun konut dokunulmazlığını ihlal suçunu (m. 116) işlediği söylenemeyecektir. Buna karşılık, bir kimsenin alacağını tahsil etmek amacıyla bizzat borçlusunun konutuna girmesi hâlinde, fiilin hukuka uygun olduğundan sözedilemeyecektir.
8.Soru
Haciz işlemi yapmak için bir eve giren icra memurunun icra memurunun yaptığı konut dokunulmazlığını ihlal aşağıdakilerden hangisi içerisinde değerlendirilir?
Görevin ifası |
Hakkın kullanılması |
İlgilinin rızası |
Hukuka aykırı emrin yerine getirilmesi |
Meşru savunma |
İcra ve İflas Kanunu’nun verdiği yetkiyi kullanarak haciz işlemi yapmak için başkasının konutuna giren icra memurunun konut dokunulmazlığını ihlal suçunu (m.116) işlediği söylenemeyecektir.
9.Soru
Tipikliğin manevi unsuru ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
Tek fiille, aynı suç tipi bakımından, aynı konu ve mağdurla ilgili olarak, aynı anda hem kasten hem de taksirle hareket edilebilir. |
TCK’da kast, fiilin ifade ettiği şahsi haksızlığın bir unsuru olarak kabul edilmiştir. Bunun sonucu olarak kast, kusurun bir unsurudur. |
TCK'da taksir, “suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi” olarak tanımlanmıştır. |
Kusurun yokluğu, fiilin hukuka aykırılığını değil, sadece failin cezalandırılmasını engellemektedir (kusursuz ceza olmaz). |
Taksir, suç teşkil eden fiilin bir unsuru değildir. Kusur, işlediği hukuka aykırı fiil, yani haksızlık nedeniyle fail hakkında bulunulan kınama yargısıdır. |
Zorunluluk hâlinde işlenen fiil kasten işlenen haksızlığı oluşturmakla birlikte, kusuru olmaması nedeniyle faili cezalandırılmamaktadır. Kusurun yokluğu, fiilin hukuka aykırılığını değil, sadece failin cezalandırılmasını engellemektedir (kusursuz ceza olmaz).
10.Soru
(A), aracıyla Ankara’dan otoban üzerinden İstanbul’a gitmek üzere yola çıkar. (A), otobana girdikten sonra, otobanın yaya geçişine kapalı olmasına güvenerek, ancak hız limitlerinin de üzerine çıkarak 150 km/h ile seyretmeye başlar. Bir müddet gittikten sonra sollamaya başladığı kamyonun önünden bir yayanın koşarak karşıya geçmeye çalıştığını fark eder. Frene basar ise de mesafenin kısa olması nedeniyle aracı durduramaz ve kaçma imkânı olmadığı için yayaya çarparak ölümüne neden olur. (A)’nın ceza sorumluluğu hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
(A), doğrudan kastla adam öldürmeden sorumludur. |
(A), olası kastla adam öldürmeden sorumludur. |
(A), bilinçli taksirle adam öldürmeden sorumludur. |
(A), bilinçsiz taksirle adam öldürmeden sorumludur. |
(A)’nın ceza sorumluluğu bulunmamaktadır. |
Olması gereken hız sınırın üzerinde seyrettiğinden A’nın dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal eden bir davranışı vardır. Bunun sonucunda bir yayaya çarpmış ve ölümüne neden olmuştur. Dolayısıyla taksirli davranışı ile netice arasında nedensellik bağı da vardır. Ancak A’nın sorumluluğu için taksirli davranışıyla neden olduğu bu neticenin varlığı yeterli değildir, ayrıca bu neticenin faile objektif olarak isnat edilebilmesi de gerekir. Taksirli suçlarda, neticenin objektif isnat edilebilirliği kapsamında öncelikle, bu neticenin objektif olarak öngörülebilir olması, ayrıca bu neticenin faile doğrudan doğruya fiilinin eseri olarak isnat edilebilmesi gerekmektedir. Somut olayda, olayın gerçekleştiği şartlar dikkate alındığında neticenin objektif olarak öngörülebilir olmadığı sonucuna varmak gerekir. Dolayısıyla ikinci ihtimal bakımından her ne kadar failin taksirli davranışı var ise de bunun yol açtığı netice objektif olarak öngörülebilir olmadığından failin sorumluluğu yoluna gitmek mümkün olmayacaktır.
11.Soru
Aşağıda geçmişe yürüme yasağı ile ilgili olarak verilenlerden hangisi yanlıştır?
Her fiil, işlendiği zamanın kanununa tabiidir. |
Failin lehine olan kanunun geçmişe uygulanması bakımından bir zaman sınırlaması getirilmemiştir. |
Ceza infaz rejimine ilişkin düzenlemeler bakımından derhal uygulama kuralı geçerlidir. |
Yeni bir suç tanımı getiren veya failin durumunu ağırlaştıran kanunlar, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen fiiller bakımından uygulanabilirler. |
Ceza muhakemesi hukukuna ilişkin kuralların zaman bakımından uygulanması konusunda derhal uygulama kuralı uygulanamaz. |
Ceza muhakemesi hukukuna ilişkin kuralların zaman bakımından uygulanması konusunda da derhal uygulama kuralı geçerlidir. Ceza muhakemesine ilişkin kurallarda bir değişiklik yapıldığında, bu değişiklik lehe ve aleyhe olduğuna bakılmaksızın ilgili olduğu işlemlere derhal uygulanır. Örneğin mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada şüpheli veya sanığın talebi aranmaksızın müdafi görevlendirilmesi zorunluluğu vardır (CMK m. 150, f. 3). Bu kuralda daha sonra bir değişiklik yapılır ve alt sınır yedi yıla çıkarılırsa, alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçtan sanık olanlar kendilerine eski hükmün uygulanmasını ve atanan müdafiin görevine devam etmesi gerektiğini ileri süremezler.
12.Soru
Geçici kanunların zaman bakımından uygulanmasıyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Geçici kanunlar, Yargıtay tarafından aksine karar verilmedikçe, ileriye yürümezler. |
Geçici kanunlar, Anayasa Mahkemesince aksine karar verilmedikçe, ileriye yürümezler. |
Geçici kanunlar, yürürlük tarihinden itibaren bir yıl sonra geçersiz hale gelir. |
Geçici kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir. |
Geçici kanunlar yalnızca geriye yürür. |
D şıkkı doğrudur. TCK’nın 7. maddesinin 4. fıkrasında, geçici ve süreli kanunların zaman bakımından uygulanması konusunda maddi ceza hukuku bakımından kabul edilen kurallara istisna getirilmiştir. Bu hükme göre “Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.” Bu hükümle geçici ve süreli kanunların yürürlükte bulundukları süre içinde işlenen suçlara, yürürlükten kalktıktan sonra da uygulanmaya devam edileceği kabul edilmiştir. Böylece geçici ve süreli kanunların ileriye yürümesinin yolu açılmıştır.
13.Soru
Suçun yazılı olmayan maddi unsuru aşağıdakilerden hangisidir?
Fail |
Mağdur |
Fiil |
Nedensellik bağı |
Netice |
Nedensellik bağı, neticeli suçlarda, suçun kanunda tanımlanmayan unsurları arasında
yer almaktadır. Bununla birlikte, bazı suçların tanımında bu bağı belirten kelimelere yer
verilmektedir.
14.Soru
B, A’nın ırzına geçmek üzredir. A, bu sırada B’nin kafasına ulaşabildiği sert bir cisimle vurmuştur. B başından yaralanmıştır. A’nın ceza sorumluluğu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Herhangi bir hukuka uygunluk nedeni yoktur. Suçun tam cezasını alır. |
Meşru savunma hukuka uygunluk nedeninden yararlanır. Ceza almaz. |
Meşru savunma hukuka uygunluk nedeninden yararlanır. Cezasında indirim yapılır. |
Zorunluluk halinden yararlanır. Cezasında indirim yapılır. |
Hakkını kullanmıştır. Ceza almaz |
Bir kişi gerek kendisinin gerekse başkasının herhangi bir hakkına yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılara karşı meşru savunmada bulunabilir. Meşru savunma kişilere ait bütün haklara yönelik saldırılar bakımından söz konusu olabilir. Ancak maddede hakkın aidiyeti bakımından kabul edilen sınırlandırmaya dikkat edilmelidir. Buna göre sadece kişiye ait, bireysel hukuki değerlere yönelik saldırılara karşı meşru müdafaa mümkündür.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi maddi ceza hukukunun bölümlerindendir?
Ceza hukuku genel hükümler |
Ceza muhakemesi hukuku |
İnfaz hukuku |
Bilişim hukuku |
Ekonomi ceza hukuku |
Maddi ceza hukukunun genel hükümler ve özel hükümler olmak üzere iki alt başlığı bulunur. bu nedenle sorunun cevabi ceza hukuku genel hükümler olacaktır. Diğer seçeneklerde yer alan hukuk dalları ise maddi ceza hukuku içerisinde yer almazlar.
16.Soru
I. Ceza muhakemesi hukuku
II. Maddi ceza hukuku
III. Ceza infaz hukuku
Derhal uygulama ilkesi yukarıdaki ceza hukukunun alt disiplininden hangisi veya hangilerinde kural olarak uygulanır?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I, III |
II, III |
Ceza muhakemesi hukuku ve infaz hukuku kurallarının zaman bakımından uygulanmasında “derhâl uygulama ilkesi” geçerlidir, bu kurallarda yapılan değişikliğin failin lehine mi yoksa aleyhine mi olduğuna bakılmaz. İnfaz hukuku kurallarının zaman bakımından uygulanmasında “derhâl uygulama ilkesi” geçerli olmakla birlikte infaz rejimine ilişkin bazı kurumlara ilişkin yasal düzenlemeler, ceza hukuku kurallarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurala tabidirler. TCK’nin 7. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.” Buna göre; “erteleme”, “koşullu salıverme” ve “tekerrür” söz konusu olduğunda, bu kurumlar her ne kadar infaz hukukuna ilişkin olsa da sonradan yürürlüğe giren kanun şayet failin lehine ise geçmişe etkili olarak uygulama alanı bulacaktır. Bir başka deyişle “erteleme”, “koşullu salıverme” ve “tekerrür” hükümleri bakımından lehe kanun uygulaması geçerlidir.
17.Soru
- Suçun kanuni tanımında fiilin kasten işleneceğinin açıkça belirtilmesine gerek yoktur.
- Açıkça ve ayrıca belirtilmedikçe taksirli hareketler cezalandırılmaz.
- Kast ve taksir, bir kişiye karşı işlenen fiilde birlikte bulunabilir.
Yukarıda tipikliğin manevi unsurları ile ilgili olarak verilenlerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
Kast ve taksir, zorunlu olarak, bir kişiye karşı işlenen fiilde birlikte bulunmaz. Başka bir anlatımla, tek fiille, aynı suç tipi bakımından, aynı konu ve mağdurla ilgili olarak, aynı anda hem kasten hem de taksirle hareket edilemez. Örneğin fail, mağdurun kafasına demir çubukla sert bir şekilde vurarak onu öldürse, ya kasten (olası) ya da taksirle (bilinçli) öldürme suçunu işlemiş olur. Dolayısıyla bu olayda failin hem kasten hem taksirle bu suçu işlediğini söylemek mümkün değildir.
18.Soru
- Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar, temel suç tipi ve bunun sebebiyet verdiği ağır veya başkaca neticenin birleşiminden meydana gelmektedir.
- Neticesi sebebiyle ağırlaşan suçlarda, kasten işlenen temel suç tipinin mutlaka neticeli suçlardan olması gerekir.
- Kasten işlenen bir suçun öngörülebilir nitelikteki ağır neticelerinin öngörülemediği hâllerde, failin ağır neticeler bakımından taksirli sorumluğu gündeme gelecektir.
Yukarıda neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar ile ilgili olarak verilenlerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Neticesi sebebiyle ağırlaşan suçlarda, kasten işlenen temel suç tipinin mutlaka neticeli suçlardan olması gerekli değildir. Temel suç tipi neticeli olmasa dahi bu suçun işlenmesiyle bir neticenin gerçekleştiği hâllerde kombinasyon gerçekleşmiş olur. Örneğin bir tehlike suçunun sebebiyet verdiği neticeleri bu kapsamda değerlendirmek mümkündür.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi suçta ve cezada kanunilik ilkesinin özelliklerden biri değildir?
Kıyasa başvurulamaz. |
Bir kimseye ne tür ve miktarda bir ceza yaptırımının uygulanacağı kanunla belirlenir. |
Hangi fiillerin suç olduğu açıkça tanımlanır. |
Örf ve adetle suç ve ceza verilebilir. |
İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza verilemez. |
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, örf ve âdetin ceza hukukunda kaynak değeri
bulunmamaktadır. Bu itibarla örf ve âdetin bir fiili suç hâline getirme, suç olan bir fiili
suç olmaktan çıkartma veya suç teşkil eden bir fiilin cezasını ağırlaştırma gücü bulunmamaktadır. Ceza hukukunda örf ve âdete ancak bir suçun unsurlarının yorumlanmasında başvurulabilir. Doğru yanıt D'dir.
20.Soru
Her fiilin işlendiği zamanın kanununa tabii olmasını hangisi ifade eder?
Kıyas yasağı |
Geçmişe yürüme yasağı |
Kanunilik |
Derhal uygulama ilkesi |
Tamamlayıcılık ilkesi |
Ceza hukukunun kişi hak ve özgürlükleri açısından güvence oluşturması amacıyla kabul edilen diğer bir kuralı da geçmişe yürüme yasağıdır. Kanunilik ilkesinin sonucu olan bu kurala göre her fiil, işlendiği zamanın kanununa tabiidir
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ