Bilimin sosyal ve kültürel doğasının fosiller konusuyla ilgisi yoktur.

I, II, III şıkları çocukların Basit makinelerle ilgili fark etmesi gereken hususlardan biridir

Piaget, bireyin dış dünyayı algılamasını dört farklı bilişsel dönemle açıklayan kuramcıdır.

Kavram kazanma, kavram oluşturma sürecinden sonra gerçekleşen süreçtir. 

Yemek yemek için, nefes almak için, kıyafet ve günlük eşyalarımızda ham madde olarak kullanmak için veya bulunduğumuz ortamları güzelleştirmek için bitkilere ihtiyaç duyarız

Çözünme hızı

Bilimsel gerçekler "bilimin değişebilir doğası" gereği kesin gerçekler değildirler. yapılacak bilimsel çalışmalar sonrasında yanlışlanabilir ve yeni bilimsel bilgilere ulaşılabilir. 

Bilim insanları bazı durumlar için kontrollü bir şekilde deney yapma ve veri elde etme sansına sahip iken, bazı durumlar için ise koşulları kontrol ederek deney yapma ya da gözlem veya deney yapma şansına sahip olmayabilirler. Örneğin kimya alanında çalışan araştırmacılar, sıcaklık ve kimyasal maddelerin miktarları gibi değişkenleri kontrol ederek kimyasal bir deney yapma şansına sahip iken astronomi (gökbilim) alanında çalışmalar yürüten bilim insanları böyle deneysel düzenekler kurma fırsatı elde edemeyebilirler. Bu şekilde çalışamayan araştırmacılar gözleme dayalı veri elde etmeye çalışırlar. Bunun aksine bazı bilim dallarında ise doğal olgu üzerinde doğrudan çalışma sansına sahip olunmayabilir. Böyle durumlarda ise yapay ortamlar oluşturarak deneysel veriler elde etme yoluna gidilir. Bu tür çalışmalar benzetim (simülasyon) deneyleri olarak adlandırılır. Benzetim deneylerini anlamak için Miller-Urey Deneylerini inceleyelim. Böylece bilim insanlarının doğrudan deney yapma ya da gözlem yapma sansı olmadığı durumlarda bilimsel bilgiye ulaşmak için veri toplama ve kanıt oluşturma çabasını daha iyi anlayabiliriz. 

İkinci aşama olan “keşfetme” aşaması öğrencilerin etkin olarak öğrenme sürecinde yer aldıkları, araştırarak ve keşfederek öğrendikleri, etkinliklerin gerçekleştirildiği bölümdür. Bu süreçte basit deneyler yaparak ya da deneyimler yaşayarak öğrenenlerin sürece etkin katılımı ya da bir başka deyişle yaparak yaşayarak öğrenmeleri sağlanır. Bu aşamada örneğin yaş grubuna uygun olarak sınıfa getirilen gerçek besinler ya da resimleri üzerinden yararlı ve zararlı besinlerin sınıflandırılması yaptırılır. 

Araştırmanın sonucunu etkileyecek faktörlerden birini değiştirip diğerlerini sabit tutma

I. Her insan farklı ve özeldir: "İnsan vücudu" konusu kapsamındadır. 

II. Biz çevreye faydalı olursak çevre de bize fayda sağlar: "Çevre" konusu kapsamındadır. 

III. Cansız varlıklar canlı varlıkların yardımıyla hareket ederler: Kuvvet ve hareket" konusu kapsamındadır.

IV. Güneş en büyük ışık kaynağımızdır: "Işık" konusu kapsamındadır. 

 Norris ve Phillips (2003) bilim okuryazarlığının on karakteristiğini listelemişlerdir: • Temel bilimsel fikirleri anlama • Bilimi ve bilimin uygulamalarını anlama • Neyin bilim olduğunu anlama ve bilimsel ile bilimsel olmayan bilgiyi ayırt edebilme • Bağımsız ve yaşam boyu bilimi öğrenen bir birey olmaya istekli ve yeterli olma • Problem çözmede bilimsel bilgiyi kullanabilme • Sosyo bilimsel konulara dahil olmak için gerekli entelektüel bilgi birikimine sahip olma • Bilimin doğasını ve özellikle kültürle etkileşimini anlama • Bilimi ve onun merak hissi uyandıran özelliğini takdir etme • Bilimin risk ve fayda içeren yapısı hakkında bilgili olma • Bilim hakkında eleştirel düşünebilme ve bilimsel uzmanlaşma 

Subjektif olmak, bilimsel tutumun gelişmesinde etkin rol oynayan davranışlardan biri değildir.

Özdeşlik, nesnenin doğası değişmeden görüntüsü değiştiğinde nesnenin aynı kaldığını ifade edebilme becerisine denir.

Doğru geçirilen bir keşif sonucunda çocuklar fen bilgisi içeriğini, yani bilimsel bilgiyi de kavramış olacaklardır.

Günlük yaşamında eğlenmek için kullandığı teknolojik ürünleri, öğrenme sürecinde ödevlerini yapmak için de kullanmak öğrenciyi daha istekli ve öğrenmeyi zevkle yerine getirir kılacaktır. 

Bilimsel Süreç, bilim insanının bilgiyi kullanma ve problem çözme yöntemleridir.

İşlevsel bilim okuryazarlığınının sosyobilimsel unsurları incelendiğinde bireysel, bilişsel ve ahlaki gelişimi başat olarak etkileyen kültürel, söylemsel sorunlar, vaka temelli sorunlar ve bilimin doğası ile ilgili sorunlar bu tür okuryazarlığı geliştirmektedir.

Fen bilimlerinde gözlem ve araştırma sonuçlarını sözlü ve yazılı olarak ifade etme becerisidir. Çocuklar olaylar ve olgular hakkındaki fikirlerini ve gözlemlerini yazılı veya sözlü formatta sunabilmelidirler. 

Genel olarak üzerinde fikir birliği sağlanan ve okul öncesinden yükseköğretime kadar olan süreç için uygun olan, günlük yaşamla ilişkilendirilebilecek bilimin doğasına ilişkin özellikler şu şekilde belirlenmiştir. Bilimsel bilgi; • Değişebilir • Deney ve gözlemlerden elde edilmiş kanıtlara dayanır • Özneldir • Kısmen insanların çıkarımlarının, hayal güçlerinin ve yaratıcılıklarının bir ürünüdür • Sosyal ve kültürel yapı ile iç içedir