Yanıt Açıklaması:

Gestalt kuramı içgüdü kuramları arasında yer almaz.

Yanıt Açıklaması: Optimal uyarılma kuramı her bireye göre değişen ortalama bir uyarılma düzeyi olduğunu ve bu düzeyin bireylerin performansını etkilediğini ifade eder. Bireyin optimal uyarılma düzeyinin altında ya da üstünde uyarılması bireyin performansının düşmesine neden olur.

Yanıt Açıklaması:

Kavramlar belirli bir durumda insan davranışlarının seçeneklerini belirleme işlevine sahiptir.

Yanıt Açıklaması:

Zekâ, diğer tüm psikoloji alanlarındaki tartışmalardan daha fazla tartışma içeren bir çalışma alanıdır. Bu kadar çatışmalı bir çalışma konusu olduğu göz önüne alınırsa zekânın, üzerinde anlaşılmış bir tanımının olamayacağı açık olmalıdır. Genel olarak zekânın iyi bir soyut akıl yürütme, problem çözme ve karar verme gibi bilişsel süreçleri içerdiği düşünülmektedir. 

Yanıt Açıklaması: Bu kuram, duygunun fizyolojik değişmelerden kaynaklandığını iddia eder; her duygunun kendine özgü fizyolojik bir tepki örüntüsü olduğu varsayımı yatar.

Yanıt Açıklaması:

Bu yaklaşımlar içgüdü yaklaşımı, dürtü azalması kuramı, optimal uyarılma yaklaşımı ve Maslow’un  ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramıdır

Yanıt Açıklaması: Deneysel psikologlar, insanlar üzerinde çalıştıkları gibi hayvanlar üzerinde de çalışabilirler ve hayvanlarla yapılan deneylerden elde edilen bilgiler insan davranışını açıklamada yardımcı olabilir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması:

19. yüzyılda Darwin, “İnsan ve Hayvanlarda Duyguların Dışavurumu” başlıklı kitabında, insandaki pek çok sözsüz iletişim örüntüsünün kalıtımsal olduğunu iddia etmiş ve işlevselci bir perspektiften bu örüntünün insanın hayatta kalmasına hizmet ettiği için ortaya çıktığını iddia etmiştir. Duyguların dışavurumu, kişinin diğerlerine hissettiğini ve nasıl davranacağını gösteren ipuçlarıdır. Örneğin dişleri sıkmak, Darwin’e göre evrensel olarak öfkenin dışa vurumudur

Yanıt Açıklaması:

İnsanların çeşitli açılardan benzer nesneleri bir grup olarak algılamaları algının benzerlik ilkesi ile açıklanabilir.

Yanıt Açıklaması:

Psikoloji davranışın yanısıra ilişkili zihinsel süreçlere de odaklanmaktadır. Zira birçok psikolog
davranışın, ancak zihinsel süreçlerin ve zihnin nasıl çalıştığının anlaşılması ile açıklanmasının mümkün olabileceğine inanmaktadırlar. Bu kapsamda zihinsel süreçler düşünceler, duygular, arzular, hayal
etme, planlama, akıl yürütme, hafıza gibi birçok zihinsel etkinlikleri kapsamaktadır.

Yanıt Açıklaması:

Zihinsel yaşın kronolojik yaşa oranının 100 ile çarpılmasıyla elde edilen kavrama zeka indeksi (IQ) denir.

Yanıt Açıklaması: Doğumdan ölüme kadar bireylerin gelişim süreçlerini inceler.

Yanıt Açıklaması:

Grup zeka ölçeklerinin genel özellikleri arasında Kağıt- Kalem ölçekleri olarak adlandırılmaktadır.

Yanıt Açıklaması:

Bağlanma Teorisi uzun süren çalışmalar eşliğinde 1950’li yıllarda adı duyurulmuştur. Farklı bilim insanlarının da yer aldığı bir dizi çalışmalar sonucunda ortaya Konan Teori, Bowlby ile özdeşleştirilmiştir. Bowlby, Lorenz’in etolojik çalışmalarından etkilenmiştir. John Bowlby’nin bağlanma kuramını modern bir içgüdü kuramı örneği olarak görürler. Bowlby’nin kuramına göre, bebeklerin kendilerine bakan yetişkine bağlanmaya yönelik içsel bir eğilimleri vardır. I ve III numaralı bilgiler doğru değildir. Bu eğilimin bebeklerin ebeveyne yakın olması ve böylece ebeveyn tarafından korunabilmesi için ortaya çıktığı düşünülür. Ancak insan içgüdülerinin diğer türlerin içgüdüleri kadar katı ve otomatik olmadığı, farklı öğrenme deneyimlerine bağlı olduğu için daha değişken olduğu ileri sürülmektedir.

Yanıt Açıklaması: Aynı uyarıcı karşısında yani duyumlar karşısında hepimizin algıladığı farklı olabilmektedir. Her birimizin yaşanmışlıkları, kültürü birbirinden farklı olduğu için anlam yükleme fiilini içeren algı süreci bu noktada farklı sonuçlanmaktadır.

Yanıt Açıklaması:

1880’lerin ortasında Amerikalı psikolog William James ve Danimarkalı psikolog Carl Lang’ın birbirlerinden habersiz olarak duygusal yaşantının nasıl ortaya çıktığına dair benzer iddialar öne sürmesinden dolayı, bu uygu kuramı James-Lange kuramı olarak bilinir. Sağduyu sahibi olan insanlar, içsel olarak hissedilen duygunun fizyolojik uyarılmaya yol açtığını ve bunun da davranışı güdülediğini düşünürler.