Din Psikolojisi Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Glock ve Stark tarafından ortaya konan dindarlığın boyutlarından değildir?
İdeolojik Boyut |
Manevi Boyut |
Tecrübe Boyutu |
Zihinsel Boyut |
Etki Boyutu |
Dindarlığın beş boyutlu tanımlamasında manevi boyut yoktur.
2.Soru
İnsanı dine yönelten biyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel kaynaklardan söz edilmektedir. Aşağıdakilerden hangisi sosyo-kültürel kaynaklar arasında gösterilebilir?
Bilişsel tatmin |
Beyin |
Günahkarlık duygusu |
Eğitim |
Genler |
Eğitim
3.Soru
Dini sembollerle etkileşime giren bireyler öznel bir gerçeklik olarak kişisel dindarlıklarını oluşturur. Bununla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi uygun bir ifade değildir?
Dini olgular bireyin iç dünyasında anlam kazanır |
Öznel dini gerçeklik birey deneyiminin her alanını etkiler |
Birey öğrendiği dini bilgilere uygun dini tasavvurlar geliştirir |
Nesnel dini geçeklik her birey üzerinde aynı etkiyi gösterir |
Birey kültürün kendisine öğrettiği bir Allah’a inanç besler |
Nesnel dini geçeklik her birey üzerinde aynı etkiyi gösterir
4.Soru
Medeni durum ve dindarlık açısından aşağıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
Eşini kaybetmiş insanlar bekar ve evlilere göre daha çok dini davranış sergilemektedir.
|
Evli yetişkinler, bekarlara oranla daha dindarlardır.
|
Boşanmış bireylerin dörtte biri din ile ilgilenmemektedir.
|
Namaz kılma oranı en fazla evlilerde görülmektedir.
|
İlerleyen yaş ile birlikte dini etkinlikler azalmaktadır.
|
5.Soru
Bireylerde dini şüphe, kararsızlık ve çalkantıların durulmaya başladığı ve zamanla ortadan kalktığı dönem aşağıdakilerden hangisidir?
Yaşlılık dönemi |
Olgunluk dönemi |
Ergenlik dönemi |
İlk yetişkinlik dönemi |
Orta yaş dönemi |
Genel bir anlayışla, 22-40 yaş aralığını temsil eden ilk yetişkinlik dönemi, ergenlikte yaşanan dinî şüphe, kararsızlık ve çalkantıların durulmaya başladığı ve zamanla ortadan kalktığı bir dönemdir.
6.Soru
Kültürleme, kültür mayası, üst kimlik, dini çeşitlilik kavramları aşağıdakilerden hangisiyle daha çok ilgilidir?
Bilişsel tatmin |
Hakikat arayışı |
Nörobiyoloji |
Toplumsallaşma |
Eğitim |
En basit tanımıyla toplumsallaşma, insanın zamanla birlikte toplumun bir
üyesi haline gelmesidir. Toplumsallaşma, bireyin belirli bir toplumsal
çevrede kişilik kazanması, toplumla bütünleşmesidir. Her toplumun kendini diğerlerinden ayıran özel bir kültürü mevcuttur. Kültür, toplumun binlerce yıldan beri oluşturduğu ortak amaçların, beklentilerin, değerlerin, inançların, duygu ve düşüncelerin; kısaca ortak değer ve davranış kalıplarının depolanıp saklandığı bir tür toplumsal bellek olarak da kabul edilebilir. Bu toplumsal bellekte, sonraki kuşakları aşılayacak özel bir kültür mayası
korunur. Kültürün sonraki kuşaklara aktarılması kültürleme ile olur. Din birçok milli
kültürü birbirine bağlayabilir ve bütünleştirebilir. Örneğin İslam kültürü, doğudan batıya ve kuzeyden güneye pek çok milletin kültürü için şemsiye görevi görür ve birbirine bağlar. Bu anlamda Müslüman kavramı, Türk, Arap, Mısırlı, İranlı gibi kimliklerin üzerinde bir üst kimlik ifade eder. Doğru yanıt D'dir.
7.Soru
I. Din fenomenolojisi
II. Din antropolojisi
III. Dinler tarihi
IV. Din felsefesi
V. Din sosyolojisi
Yukarıdakilerden hangileri din bilimlerinin başlıca alanlarındandır?
I ve II |
I ve III |
I, II ve IV |
II, III ve V |
I, II, III, IV ve V |
Din Bilimleri, İlâhiyat İlimleri ile İnsan Bilimlerinin kesiştikleri bir ortak noktada yer alan bir dizi bilim dalıdır. Din Psikolojisi ile aynı sınır üzerinde yer alan ve dinî olguları tecrübî yöntemlerle inceleyen bir dizi bilim dalı olan Din Bilimleri denilen bu alanlar, din sosyolojisi, din felsefesi, din fenomenolojisi, din antropolojisi ve dinler tarihinden oluşur.
8.Soru
I. Gazzali
II. İbn-i Sina
III. Farabi
IV. Kindi
Yukarıdaki İslam bilginlerinden bilginlerden hangisi/leri rüya psikolojisiyle ilgilenmişlerdir?
Yalnız I |
Yalnız IV |
I ve II |
I, II ve III |
II, III ve IV |
Gazzali davranış tahlillerine dayalı eserler verirken, Farabi, onun öğrencisi olan İbn-i Sina ve Kindi rüya psikolojisi hakkında çalışmalar yapmışlardır.
9.Soru
Genel olarak bakıldığında dinin birey ve topluma yönelik birçok etkisi bulunmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi dinin topluma yönelik işlevinden bahsetmektedir?
Allah’ la ilişki kurmanın yol, yöntem ve kurallarını öğretir. |
Varoluşsal sorunlarla ilgilenerek insana bütüncü bir dünya görüşü kazandırır. |
İnanan bireylerle ortak amaç ve hedeflerle değişik kesimler arasında bütünleşmeyi sağlar. |
İnsana sınırlarını ve görevlerini bildirerek, vicdanına sorumluluk duygusu yükler. |
Nasıl yaşanması gerektiğine dair bir hayat rehberi sunarak insanı aydınlatır. |
Şıklara baktığımızda doğru cevap dışındakiler dinin bireye yönelik etkilerinde bahsederken C şıkkı toplum üzerindeki etkisinden bahsetmektedir.
10.Soru
I. Kimlik sahibi, dürüst ve samimi olmak
II. Kişisel sorumluluk duygusu kazanmak
III. Belli amaçlara sahip olmak
IV. Kişisel duyarlılıkta derinleşmek
V. Stres ve krizlerle başa çıkma konusunda uyum sağlayıcı stratejiler geliştirmek
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri dinî inanç ve pratikler ekseninde şekillenen değerlerin psikoterapiye katkıları arasında yer alır?
II, II ve V |
I, II, III, IV ve V |
I, II ve IV |
I ve IV |
III, IV ve V |
Değerlerin hem ruh sağlığına hem de psikoterapiye katkıları bazı araştırmacılar tarafından şu şekilde dile getirilmektedir: Dinî inanç ve pratikler ekseninde şekillenen değerler; kimlik sahibi, dürüst ve samimi olmak, kişisel sorumluluk duygusu kazanmak, belli amaçlara sahip olmak, gelişmeyle ilgili motivasyon ve kişisel duyarlılıkta derinleşmek, stres ve krizlerle başa çıkma konusunda uyum sağlayıcı stratejiler geliştirmek, kendi kendine karar verebilme yeteneği kazanmak, fiziksel sağlıkla ilgili iyi alışkanlıklar geliştirmek gibi ruh sağlığını olumlu yönde etkileyecek birçok davranışın gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
11.Soru
“Gerçek bir dost olarak Allah yeter.” Nisa suresinin 45. ayetinde yer alan bu ayet aşağıdaki ilişkilerden hangisinin bağlamında ele alınabilir?
Dinlenme İhtiyacı-Din ilişkisi |
Ölüm Kaygısı-Din ilişkisi |
Yalnızlık Duygusu-Din ilişkisi |
Güvenlik İhtiyacı-Din ilişkisi |
İyimserlik-Din ilişkisi |
Kutsalla ilişkiye girmenin, insanın iç dünyasında manevi bir alan yarattığı, sosyal olarak kendisini yalnız hisseden insanın en azında bu alanda yalnızlık hissetmeyeceği ve terk edilmişliğin insan psikolojisinde oluşturacağı yansımaların olumsuz etkisini en alt düzeye indirebileceği söylenebilir. “Gerçek bir dost olarak Allah yeter (Nisa/45)” ayeti, bütün sosyal bağların çözüldüğü durumlarda bile, dinî inancın insanın ayakta kalmasına katkıda bulunabileceğine atıfta bulunurken; “Allah’ın dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de” (Yunus/62) ayeti ise kutsal ile girilen bu ilişkinin, huzursuzlukların etkisini azaltmada işlevsel olabileceğini ima etmektedir.
12.Soru
“Tanrı Geni” adlı çalışması ile maneviyat genini bulduğunu iddia eden bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?
D. Hamer
|
L. Koenig
|
V. Frankl
|
S. Freud
|
W. James
|
13.Soru
Bir çocuğun babasından görerek dini ritüelleri öğrenmesi hangi öğrenme yaklaşımını anlatmaktadır?
Model alma yoluyla öğrenme |
Didaktik öğrenme |
Probleme dayalı öğrenme |
Dini öğrenme |
Yaşam boyu öğrenme |
Her insanın kişilik gelişiminde, özellikle taklit ettiği veya benzemeye çalıştığı belirli özdeşim örnekleri ve davranış modelleri vardır. Bunlar, başta anne/baba olmak üzere aile üyeleri; yakın arkadaşlar; ilgi alanına göre din, bilim, sanat, spor ve eğlence dünyasından sevilen ve sayılan bireylerdir. İnsanın kişilik ve kimliği, büyük ölçüde seçtiği modellerin görüş ve davranışlarından etkilenerek oluşur. Buna model alma yoluyla öğrenme denir. Sosyal çevrede gerçekleşen en yaygın öğrenme model alma; gözlemleyerek öğrenme, taklit, özdeşleşme ve içselleştirme süreçlerini birlikte ihtiva eder.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin diğer öğrencilere göre daha dindar olma sebeplerinin dışında kalır?
Genellikle İmam-Hatip Lisesi kökenli olmaları |
Fakültede yüksek seviyede yapılan din eğitimi |
Psiko-sosyal etkiler ve kişisel tercihler |
Ailede alınan yoğun din eğitimi |
Kişilerin bölümlerinden dolayı zorunluluk ve baskı hissetmeleri |
İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin büyük bir çoğunluğunun İmam-Hatip Lisesi kökenli oldukları görülür. Daha lise öncesinde din eğitimi almaya başlayan, bu çerçevede dini anlamaya ve yaşamaya çalışan, nihayet yüksek seviyede din eğitimi alarak dinî inanç ve değerleri benimseme düzeyi artan gençlerin hem genel anlamda dinî duyarlılıklarının güçlü olması, hem de dinî pratikleri daha fazla yerine getirme eğilimi göstermeleri beklenen bir durumdur. Bireysel ilgi ve amaçların dışında ayrıca başta aile olmak üzere, ders programı farklılığının, yaşanan ve öğrenim görülen sosyo-kültürel çevrenin yönlendirici ve biçimlendirici etkisine de dikkat çekmek gerekir.
15.Soru
I. Ümit etme
II. İyimser olma
III. Alkolden kaçınma
IV. Egzersiz yapma
V. Sigara içmeme
Dindarlığın fizyolojik etki ve işlevleri bulunmaktadır. Yukarıdakilerden hangisi ile dindarlık fiziksel sağlığa doğrudan katkı sağlayabilir?
I, II, III, IV, V |
II. III, IV, V |
III, IV, V |
I, II, III |
I, II, III |
III, IV, V
16.Soru
"Dini^ inanç ve pratiklerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediği yönündeki görüşler, günümüzde artık eskisi kadar itibar görmemektedir." Aşağıdakilerden hangisi bu duruma kanıt olarak gösterilemez?
"Dini^ inanç ve pratiklerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediği yönündeki görüşler, günümüzde artık eskisi kadar itibar görmemektedir." Aşağıdakilerden hangisi bu duruma kanıt olarak gösterilemez?
Din ile psikolojinin uzlaşmasını ifade etmek için “psikoteoloji” diye yeni bir kavramın geliştirilmiş olması |
Din ile İnsan ve Toplum Bilimleri arasında kurulacak işbirliğinin, insanın psikolojik açıdan iyileştirilmesi için esas olduğunun genel kabul görmesi |
Din adamlarının ruhsal sağlığı koruma hareketinin ilk halkasını oluşturduklarının kabul görmeye başlaması |
Din ile psikolojinin her ikisinin de hemen hemen aynı amaca yönelik işlev icra ettiklerinin kabul edilmesi |
Cehennemin varlığına olan yaygın inancın, bazı araştırmacılar tarafından ağır suçluluk duygusu ve buna bağlı olarak cezalandırılma arzusunun izlerini taşıdığının kaydedilmesi |
Hıristiyanlık dinindeki “asli^ günah” öğretisi ve bu inanç öğretisi ekseninde gelişen “cezalandırılma korkusu” kişilerde derin suçluluk kaygısı doğurabilecek niteliktedir. Bu duygu Hıristiyan din adamlarının Tanrı adına insanları affedebilme yetkisi taşımasıyla bertaraf edileme çalışılmıştır.
17.Soru
‘Teolojilerdeki düşünce ve pratiğin nedeni olarak ileri sürülen, hem geniş hem de dar olarak tasavvur edilen’ şeklinde tanımlanan ve manevi yaşamın ele alınışlarından biri olan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Humanistik |
Bağlanma Hissi |
Yaşamda bir anlam arama |
Tanrı-yönelimli |
Bireysel maneviyatçılık |
Manevi yaşamın şimdiye kadar ki ele alışlarda üç farklı türü ya da anlamı olduğu görülmektedir:
- Teolojilerdeki düşünce ve pratiğin nedeni olarak ileri sürülen, hem geniş hem de dar olarak tasavvur edilen Tanrı- yönelimli bir manevi yaşam.
- Bir kimsenin çevrebilim ya da tabiat ile ilişkisini vurgulayan dünyayönelimli bir manevi yaşam.
- İnsan(ın) başarısını ya da potansiyelini vurgulayan “humanistik” (ya da insan- yönelimli) bir manevi yaşam.
18.Soru
Beyin-inanç ilişkisiyle ilgili ortaya atılan teorilerden biri, beyin uzmanı E. D’Aquili tarafından geliştirilmiştir. Teoriye göre aşağıdakilerden hangileri doğrudur?
I. Beynin gündelik olaylar arasında bağlantılar kurmaya çalışan herhangi bir bölümü, yeri geldiğinde
Tanrı konusunu da işleyebilmektedir.
II. Beynin farklı bölümleri, din ile ilgili farklı işlevler üstlenmektedir.
III. Dinî tecrübelerden bir kısmı, insanın belleğinden ölünceye kadar silinmeyecek ölçüde etkili olabilir.
IV. Beynin bir noktası, din açısından büyük önem taşıyan vahdet/birlik fikrini anlamaya odaklanmıştır.
I ve II |
I ve III |
II ve III |
III ve IV |
Hepsi |
Beyin-inanç ilişkisiyle ilgili ortaya atılan teorilerden biri de, beyin uzmanı E. D’Aquili tarafından geliştirilmiştir. O, beynin farklı bölümlerinin din ile ilgili farklı işlevler üstlendiğini iddia etmiştir. Ona göre beynin bir noktası, din açısından büyük önem taşıyan vahdet/birlik fikrini anlamaya odaklanmıştır. Diğer bir noktası ise, Tanrı’nın dünyada olup bitenleri nasıl düzenlediğini anlamakla ilgilenmektedir. Dinî tecrübelerden bir kısmı, insanın belleğinden ölünceye kadar silinmeyecek ölçüde etkili olabilir. Yapılan son araştırmalar, böyle bir tecrübenin yaygın olarak yaşandığını ortaya koymaktadır. Ancak, bu dinî tecrübelerin çoğunun daha ziyade dünya hayatıyla ilgili olduğu tespit edilmiştir. D’Aquili’ye göre bu açıdan bakıldığında, samimi bir dindarın yaşadığı her olayı dinî tecrübe gibi yorumlamasına şaşmamak gerekir. Zira beynin Tanrı’yla ilgilenen kısmı bu işin yanı sıra başka işlerle de ilgilenmektedir. Beynin gündelik olaylar arasında bağlantılar kurmaya çalışan herhangi bir bölümü, yeri geldiğinde Tanrı konusunu da işleyebilmektedir. Doğru cevap E'dir.
19.Soru
Maneviyat ile beyin arasındaki ilişkiyi inceyen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
Psikobiyoloji
|
Nörobiyoloji
|
Teoloji
|
Biyofizyoloji
|
Nöroteoloji
|
20.Soru
I. Ahlâkî davranışı öğütlemesi
II. Vazifeye bağlılığı öğütlemesi
III. Ölüm kaygısını azaltması
IV. Yardımlaşmayı öğütlemesi
V. Alkolden uzak durmayı sağlaması
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri dinin sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri arasında yer alır?
I ve II |
I, II ve III |
II, III, IV ve V |
I, III ve V |
I, II, IV |
Dindar insan açısından vazifeye bağlılık, doğruluk, adalet, şefkat ve hürmet, yardımlaşma gibi ahlâkî değerler sadece toplumsal uyum ve kabul açısından değil, ilahî otoriteye uygunluk ve ahiret mutluluğu için de önem taşımaktadır. Toplumca “iyi” olanı yapmada, dindar insan aynı zamanda sevap elde etme inanç ve düşüncesi ile de güdülenmektedir. Bu durum, dindar kimselerin toplumsal ahlak kurallarını yerine getirmede daha hassas bir yönelim ve çaba içerisinde olma sonucunu doğurmaktadır. Kul hakkını çiğnediği zaman Ahirette cezasını çekeceğine inanan insan, başkalarının hakkına daha fazla özen göstermekte, sosyal kurallara daha iyi uyum sağlamakta ve haksızlık yapmaktan çekinmektedir. Ölüm kaygısını azaltması dinin psikolojik etkileri, alkolden uzak durmayı sağlaması dinin fizyolojik etkileri arasında yer alır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ