Din Psikolojisi Final 28. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi imanın bilişsel yapısına örnek teşkil eder?
Vahiyle gelen bilgiler çerçevesinde bireysel tutumların gelişmesi |
Dinin istekleri ve yasakları doğrultusunda davranışların ayarlanması |
Allah’ın varlığını kabul ve tasdik eden insanın, hayatına O’nun emir ve yasakları çerçevesinde istikamet vermek üzere kendini O’nun iradesine teslim etmesi |
İman, olumsuz olaylara karşı mü’mine dayanma gücü verir |
İnsanın kimlik, kişilik ve benlik oluşumundaki düzenleyici ve yönlendirici işlevlerinin olması |
Biliş (kognisyon), algı, hafıza, akıl yürütme, düşünme ve kavrama gibi zihinsel faaliyetlerin bütününü anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Bireyin imanla ilgili bilişsel bir faaliyette bulunabilmesi için, öncelikle iman edilecek varlık alanı hakkında bir ön bilgiye sahip olması gerekir. Bilişe konu olan bu bilgi, deneyle elde edilebilecek nitelikte değildir. Vahye dayalıdır ve değişime açık değildir. Vahiyle gelen bilgiler değer hükmü taşırlar ve bireysel tutumları oluşturup şekillendirirler. Bunlar aynı zamanda varlığı ve oluşu idrak etme ve anlamlandırma konusunda etkilidirler.
2.Soru
Dindarlığı yedi boyutta ele alan araştırma sonuçlarına göre aşağıdakilerden hangisi erkeklerin kadınlara göre daha yüksek puan aldığı bir boyuttur?
Otoriter/yargılayıcı bir tanrı inancı |
Sosyal dindarlık |
Genel dindarlık |
Tanrıya bağlılık |
Tövbe |
Dindarlığı, yedi boyutta ele alan araştırma sonuçlarına göre kadınlar, genel dindarlık, sosyal dindarlık, Tanrı’ya bağlılık ve tövbe boyutlarında; erkekler ise otoriter/yargılayıcı bir Tanrı inancında daha yüksek puan almışlardır. Buna göre kadınlar erkeklere oranla daha dindardır.
3.Soru
Tanrı tasavvuru kavramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Bilişsel veya teolojik Tanrı anlayışına göndermede bulunur |
Teologların düşüncelerine dayanır |
Bireyin Tanrı’yı duygusal olarak tecrübe etmesidir |
Varlığı veya yokluğu metafiziksel muhakeme yoluyla tartışılır |
Tanrı kelimesine dair entelektüel içerik yansıtır |
Psikolojik düşüncede, Tanrı kavramı (god concept) ile Tanrı tasavvuru (god image: god representation) arasında ayırım yapma yönünde güçlü bir eğilim bulunduğu görülmektedir. Tanrı kavramı, bilişsel veya teolojik Tanrı anlayışına göndermede bulunurken; Tanrı tasavvuru, bireyin Tanrı’yı duygusal olarak tecrübe etmesidir.
4.Soru
Daha çok din değiştirmeden önce herhangi bir etki ile dini duyguları harekete geçerek dindarlaşmaya karar veren bir birey için hangi din değiştirme tipinin etkili olduğu söylenebilir?
Mistik tip |
Deneysel tip |
Duygusal tip |
Yeniden uyanış tipi |
Entelektüel tip |
Din değiştirenlerin yapılarına ve değiştirmelerinde etkili olan güdülere farklı din değiştirme tipleri söz konusudur. Bu tipler arasından yeniden uyanış tipinde birey daha çok din değiştirmeden önce herhangi bir etki ile (başından geçen dramatik bir olay, izlediği dini bir toplantı, konuşma vb.) dini duyguları harekete geçerek dindarlaşmaya karar verir. Bu karar dinden uzak bir hayat yaşayan kişilerde, etkilenme durumuna göre kendi dini değerlerine bağlılık şeklinde olabileceği gibi başka bir dine girme şeklinde de olabilir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tanrı tasavvurunun psikolojik yansımalarıyla uyuşmayan bir bilgidir?
Olumsuz Tanrı tasavvuru bireyin özsaygısını kuvvetlendirir. |
Tanrı tasavvuru sonsuz bir üzüntü ve keder duygusunun oluşmasına engel olur. |
Tanrı tasavvuru, ahlaki değerlerin kaynağıdır. |
Yetkin veya Kadir-i Mutlak bir Tanrı tasavvuru, her şeyin nedenini açıklamak için güçlü bir referans kaynağı sağlar. |
Tanrı tasavvuru, çaresizlik, yetersizlik ve tehditlerin üstesinden gelmeyi kolaylaştırır. |
Tanrı tasavvurlarının, düşünce ve duyguların oluşmasında, başkalarının ve sosyal çevredeki olayların yorumlanmasında temel ve vazgeçilmez bir etkisi olduğu yaygın şekilde kabul edilen ve öz-tutum, öz-değer, öz-güven, öz-saygı (izzet-i nefs) gibi isimlendirmelerle ifade edilen öz-kavramı ile yakın bir ilişkisi vardır. Öz-kavramına yüklenen anlam ve değer, Tanrı tasavvurları üzerinde de etkili olmaktadır. Hıristiyan kültüründe yetişmiş gençler arasında yapılan araştırmaların birçoğunda, yüksek öz-saygı ile olumlu (koruyan, kollayan) Tanrı tasavvuru arasında; düşük öz-saygı ile de olumsuz (cezalandıran, öç alan) Tanrı tasavvuru arasında doğru orantılı bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Bu bağlamda olumlu tanrı tasavvuru öz saygıyı kuvvetlendirirken olumsuz tanrı tasavvuru öz saygıyı zayıflatmaktadır.
6.Soru
İbadet ve düşünce ilişkisi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İbadet eden kişi, Allah’ın buyruğunu yerine getirdiğinden dolayı sevinç duyar, rahatlar. |
İbadet, zihindeki kavramları aktif olarak harekete geçirir. |
İbadet bireyin, dinî inancına uygun kavramlar arasında yeni bağlantılar kurmasına imkân hazırlar. |
İbadet insanı hayata iyimser bakmaya yöneltir. |
İbadet ölüm ve ölüm sonrası hayatla ilgili düşüncenin şekillenmesinde de oldukça etkilidir. |
Sevgi duymak ve rahatlamak düşünce değil birer duygudur. Dolayısıyla ibadet eden kişinin Allah’a duyduğu sevgi düşünce ile değil duygu ile ilgilidir.
7.Soru
- Bedeni kaybetme korkusu
- Acı duyma korkusu
- Açık alan korkusu
- Yakınlarını kaybetme korkusu
- Yükseklik korkusu
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri ölüm korkusunu oluşturan korku türlerindendir?
Yalnız I |
I ve II |
I ve IV |
III ve V |
I, II ve IV |
Ölüm korkusu, birbirinden farklı korku ve kaygı türlerini bünyesinde
barındıran karmaşık ve büyük ölçüde belirsiz bir duygusal yapı olarak
tanımlanabilir. Bu karmaşık yapıyı oluşturduğu tespit edilen korku türleri : Belirsizlik korkusu, bedeni kaybetme korkusu, acı duyma korkusu, yalnızlık korkusu, yakınlarını kaybetme korkusu, denetimi kaybetme korkusu, kimlik duygusunu kaybetme korkusu, gerileme korkusudur.
8.Soru
I. Kişinin günahkârlık saplantısı ve gerilimi yaşamasını engeller.
II. İç huzuru tesis eder ve ümitsizliğin önüne geçer.
III. Kişiyi günahlarından kurtulamayacağını düşünme endişesi ve korkusundan uzak tutar.
IV. Günahkârlık ve suçluluk duygusunun önüne geçer.
V. Ümit ve iyimserliği, manevi yenilenme ve canlanmayı artırarak sağlıklı bir bakış açısı sağlar.
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri, tövbenin kişiye sağladığı yararlar arasında sayılabilir?
I, II, III, IV ve V |
I, II, III ve IV |
II, III, IV ve V |
I, II, III ve V |
III ve V |
Tövbenin Allah’tan bir özür dileme olduğunu bilen ve ancak bu yolla bağışlanacağının bilincinde olan kişi günahkârlık saplantısı ve geriliminden kurtulur, rahatlar. Tövbe kişide bir iç huzuru oluşturur, onun ümitsizliğe düşmesine engel olur. “İşlemediğim günah kalmadı, bundan sonra ne yapsam yararı olmaz!” gibi endişe ve korkulardan kişiyi alıkoyar. Günahkârlık ve suçluluk duygusuna kapılmasını önler. Bu nedenle tövbe ümit ve iyimserliği, manevi yenilenme ve canlanmayı artırır.
9.Soru
3 yaşındaki Ali Asaf Allah'ın onun isteklerini ve dileklerini her zaman yerine getirmeye hazır olduğunu sadece onu duyduğunu düşünmektedir. Gelişim düzeyi değerlendirildiğinde çocuğun hangi karakteristik özelliği gösterdiği söylenebilir?
Benmerkezcilik |
Himaye altında bulunma ihtiyacı |
İnsanbiçimcilik |
Sembolizm |
Taklit etme |
Çocukluk dönemi dindarlığının diğer bir karakteristiği benmerkezciliktir. Çocukta gelişim sürecenin ilk aşamalarında “ben” duygusu ön plana çıkmaktadır. Bundan dolayıdır ki çocukların duaları kişisel korunma ve lütuf istekleriyle doludur. Yine çocuğun Allah tasavvurunda ben-merkezci özelliklere rastlanmaktadır. Zira bu tasavvur, onun “benine dayalı” bir tasavvurdur. Allah çocuğun yaratıcısıdır, ona anne-baba ve kardeş vermiştir. İsteklerini ve dileklerini her zaman yerine getirmeye hazırdır; yani Allah çocukla, onun istek ve ihtiyaçlarıyla, korku ve ümitleriyle, beklenti ve sorunlarıyla biraradadır. Çocuk Allah'ı kendinden uzaklaştırmaz, O, daima kendisinin yanında, kendi yönelişleriyle içiçedir. Bu doğrultuda doğru cevap A seçeneğidir.
10.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi dua güdülerinden birisi değildir?
Allah’ın büyüklüğünü vurgulamak
|
Bir sıkıntının giderilmesini istemek
|
Allah’ın nimetlerine şükür etmek
|
Günahların bağışlanmasını istemek
|
Allah inancını terk etmek
|
11.Soru
Piaget’nin bilişsel gelişim teorisini dinî düşünceye uyarlayarak, dinî düşüncenin biçim ve gelişim sırası itibariyle dinî olmayan düşünceden farklı olmadığını ileri süren teori aşağıdakilerden hangisidir?
Harms Teorisi |
Baldwin Teorisi |
Bilişsel Gelişim Teorisi |
Goldman Teorisi |
Bağlanma Teorisi |
Harms’ın ileri sürdüğü evrelere son derece yakın, ancak ondan farklı bir şekilde Piaget’nin terminolojisiyle ifade edilen Goldman teorisi, Piaget’nin bilişsel gelişim teorisini dinî düşünceye uyarlayarak, dinî düşüncenin biçim ve gelişim sırası itibariyle dinî olmayan düşünceden farklı olmadığını ileri sürmüştür.
12.Soru
Bizi yarattığına inandığımız Tanrı’nın, aynı zamanda bizi karmaşık bir evrende yapayalnız bırakmadığına, bizi gördüğüne de inancımız hangi duygumuzu hafifletir?
Yalnızlık duygumuzu |
Güven duygumuzu |
Öfke duygumuzu |
Beğenmişlik duygumuzu |
Ezilmişlik duygumuzu |
Tanrı tasavvurları, huzur, mutluluk ve anlam kazanma tarzında, insanın kendisini, diğer bütün ilişkilerini ve içinde bulunduğu şartları dengelemeye imkân tanır. Tanrı tasavvurları, bu dengeleme eylemine çeşitli şekillerde katkı yapabilir. Örneğin; bizi yarattığına inandığımız Tanrı’nın, aynı zamanda bizi karmaşık bir evrende yapayalnız bırakmadığına, bizi gördüğüne de inanırız. Yalnızlık duygusunu ve ayrılık acısını bu şekilde hafifletir, Tanrı’yı her an yanı başımızda olan ve bizi seven güçlü bir dost olarak tasavvur ederiz.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ruhsal güçler veya duyusal uyarılarla zihinde önceden oluşan herhangi bir nesnenin, olayın, fiilin ya da bir kavramın istekli olarak yeniden özel bir biçimde şekillenmesi, canlanması, anlam kazanması veya hatırlanması anlamına gelmektedir?
Tasavvur |
Dini kavramlar |
Tanrı kavramı |
Düşünme |
Tanrı tasavvuru |
“Dini kavramlar” tecrübe edilen diğer algı ve kavramlar ile doğrudan duyusal veriler aracılığıyla oluşur. “Tanrı kavramı” da diğer dini kavramlar gibi aynı süreci izlemektedir. Nesne ve olayları temsil eden imajların, sembollerin, kavramların belli bir amaca yönelik olarak işletilmesi, idare edilmesi veya kendiliğinden gelişmesiyle tanımlanan, açık ve sembolik veya örtülü her türlü bilişsel etkinlik “düşünme” olarak tanımlanmaktadır. “Tasavvur”, ruhsal güçler veya duyusal uyarılarla zihinde önceden oluşan herhangi bir nesnenin, olayın, fiilin ya da bir kavramın istekli olarak yeniden özel bir biçimde şekillenmesi, canlanması, anlam kazanması veya hatırlanmasıdır. “Tanrı tasavvuru” ise bireylerin küçük yaşlarından itibaren zekâ gelişimlerine, edinmiş oldukları bilgi ve yaşantılarına, yetişme ve düşünüş tarzlarına ve bağlı oldukları dinin inanç esaslarına göre Tanrı’yı zihinlerinde canlandırmaları, biçimlendirmeleri ve anlamlandırmaları olarak tanımlanabilir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çocukluk dönemi dindarlığını diğer gelişim dönemlerinden ayıran en belirgin özelliklerden biridir?
Sorgulama
|
Düşünmeden kabul
|
Anlam arayışı
|
Mistik eğilimler
|
Şüphe ve çatışma
|
15.Soru
Beyin yıkama ve sosyal baskı gibi zorlamalar sonucu din değiştiren tip aşağıdakilerden hangisidir?
Entelektüel tip |
Yeniden uyanış tipi |
Cebri tip |
Duygusal tip |
Mistik tip |
Doğrudan doğruya beyin yıkama yöntemiyle çok ender olarak görülebileceği gibi, dolaylı olarak sosyal baskı ve zorlamalarla da olan tip cebri tiptir.
Mistik tip, kendini derinden etkileyen mistik bir tecrübe sonucunda din değiştirir.
Yeniden uyanış tipi, daha çok din değiştirmeden önce herhangi bir etki ile (başından geçen dramatik bir olay, izlediği dini bir toplantı, konuşma vb.) dini duyguları harekete geçerek dindarlaşmaya karar verir.
Duygusal tipte, tercih edeceği dinin mensuplarına karşı duyulan özel sevgi ve hoşnutluk söz konusudur. Bulunduğu dine ve yeni girdiği dine mensup kişilerin davranışlarının, sıcaklığının etkisi ön plana geçer.
Entellektüel tip, kendi dinini ve diğer dinleri araştırarak, ilahi kitabı ve dinle ilgili diğer kitapları okuyarak din değiştirir şeklinde açıklanabilir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bireylerde dini inanış arttıkça azalan durumlardan biri değildir?
Ölüm kaygısı |
Yalnızlık |
Depresyon |
Dindarlık |
Stres |
Ruh sağlığının önemli belirleyicilerinden biri olan kaygı, stres ve depresyon düzeyleri ile dinî inanç ve pratikler arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmalara bakıldığında, özellikle içsel dinî yönelimlerin ruh sağlığına olumlu yansımaları olduğu görülmektedir. Şöyle ki dinî inançların içselleştirilmesi ve bu inançlar çerçevesinde şekillenen dinî hayatın psikolojik uyuma yardımcı olduğu, yani dinî duygu arttıkça, kaygı düzeyinin azaldığı sonucuna ulaşan birçok bilimsel araştırma bulunmaktadır. Yalnızlık duygusu da insanın ruh sağlığını önemli ölçüde etkileyen faktörlerden birisidir. Dini inançların içselleştirilmesinin yalnızlık duygusu, depresyon, stres gibi birçok olumsuz durumun azalmasına katkıda bulunduğu sonucunu içeren araştırmalara rastlanmaktadır. Ancak dindarlık kavramı dini inanış arttıkça artan bir kavramdır.
17.Soru
Dini açıdan değerlendirildiğinde tövbe nasıl bir hareket olarak adlandırılmaktadır?
Din değiştirme |
Dini değişim |
Dine dönüş |
Dine yaklaşma |
Dini yaşama |
Tövbe, dini değerlere aykırı, din dışı davranıştan vazgeçiş̧ ve dini değerlerle uyumlu bir tutumu benimseyiş̧ ve yeniden dine dönüş̧ hareketidir. Yani dine dönüş̧, dinin onaylamadığı bir davranıştan dinin istediği davranışa dönüşü ifade ettiği gibi, dine tamamen aykırı, din dışı bir hayat sürdürürken bu hayattan vazgeçerek dine yönelişi de belirtir.
18.Soru
Baldwin teorisine göre olayların gerçek yüzünün, fikirler ve idealler vasıtasıyla gerçekleştirilen derin düşünmenin ötesine gidebilecek kadar doğrudan algılanmasını içeren evre aşağıdakilerden hangisidir ?
Gerçekçi Evre |
Fiziksel Kendiğindelik |
Entelektüel Aşama |
Ahlaki Aşama |
Estetik Deneyim |
Gerçekçi evre Harms Teorisinin bir evresidir.
Fiziksel kendiliğindenlik: Bebeklerin baskın sosyal ilgileri; bedensel ihtiyaçlar ve kendiliğinden gelişen duygusal bağlanmalara odaklanmıştır
Entelektüel (zihinsel) aşama: Çocuklar annelerini veya babalarını bütün problemleri açıklayabilen ve bütün bulmacaları çözebilen bireyler olarak algılamaktadır
Ahlâki aşama: Ahlâki özelliklerin baskın olduğu bu evrede ahlâki norm ve değerlerle ilgili kaygılar gelişmektedir
Estetik deneyim: Bu evre, olayların gerçek yüzünün, fikirler ve idealler vasıtasıyla gerçekleştirilen derin düşünmenin ötesine gidebilecek kadar doğrudan algılanmasını içermektedir. Bu algı vasıtasıyla 3. Evrede algılanan sıradan çelişkinin üstesinden gelmenin mümkün olduğu bu evre mistik izler taşımaktadır.
19.Soru
I. Din insana sınırlarını ve görevlerini bildirerek vicdanında büyük bir sorumluluk duygusu uyandırır.
II. Kişinin kendi öz karakteri, duygu ve gönül dünyasında yer tutar
III. Dini inanç, öğreti, ahlak ve kutsalla ilgili tutum ve davranışlardan oluşur
IV. İnanan bireyler arasında bir gönül birliği, ortak amaç ve hedefler belirleyerek dini grup, cemaat ve birliklerin oluşumuna olanak sağlar
Yukarıdakilerden hangileri dinin işlevsel tanımının unsurlarındandır?
I ve III |
II, III ve IV |
III ve IV |
I ve II |
I, II ve IV |
Din insana sınırlarını ve görevlerini bildirerek vicdanında büyük bir sorumluluk duygusu uyandırması, kişinin kendi öz karakteri, duygu ve gönül dünyasında yer tutması, inanan bireyler arasında bir gönül birliği ortak amaç ve hedefler belirleyerek dini grup, cemaat ve birliklerin oluşumuna olanak sağlaması dinin işlevsel tanımının unsurlarındandır. Dini inanç, öğreti, ahlak ve kutsalla ilgili tutum ve davranışlardan oluşması ise dinin Özsel tanımının unsurlarındandır.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi orta yaş dönemindeki bireylerin dine yönelimlerini etkileyen en temel faktörlerden biridir?
Kendilerini ölüme yakın hissetmeleri
|
Bağımsızlık isteğinin en üst seviyede olması
|
Geçmişini yeniden değerlendirip kendisiyle ve çevresiyle hesaplaşması
|
Değerleri sorgulama eğiliminin yükselişe geçmesi
|
Hastalıklarında artış meydana gelmesi
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ